vMind JV Genel Müdürü Dr. Yasin Taha Celiloğlu, Fintechtime Aralık sayısı için yazdı “Çin’de Finansal Teknoloji Sektörü: Güncel Gelişmeler”.

İş hayatının getirdiği yoğunluk nedeniyle çok sevdiğimiz dergimize bu sene katkıda bulunamamıştım. İşimiz gereği özellikle son 1.5 yıldır Çinli firmalar ve partnerlerle yoğun bir iş birliği içindeyiz. Geçtiğimiz yazın Çinli Telekominasyon devi Huawei’in davetiyle Hongkong, Shenzen, Xian ve Dongguan şehirlerinden oluşan bir teknoloji turuna katıldık. Fintech açısından Bu seyahatten edindiğim izlenimleri yazıya dökmeye ve siz okurlarımızla paylaşmaya karar verdim.

 

Çin’de Finansal Teknoloji Sektörü: Güncel Gelişmeler

Çin’de Fintech endüstrisi hızla büyüyen bir sektör. Çin, teknoloji alanında büyük bir güce sahip olduğundan Fintech endüstrisinde de lider konumda. Ülkedeki büyük ve hızlı nüfus artışı, yüksek teknoloji penetrasyonu ve finansal kabiliyete sahip şirketlerin varlığı, bu sektörün büyümesine katkı sağlamakta.

Çin’de Fintech endüstrisini desteklemek için hükümet çeşitli düzenlemeler geliştiriyor. Özellikle dijital ödeme sistemleri, peer-to-peer kredi platformları ve çevrimiçi sigorta gibi alanlarda büyük bir potansiyel bulunuyor. Bu alanda birçok yatırım ve lending platformları oluşturulmuş. Bu platformlar, bireylerin ve küçük işletmelerin kredi alma süreçlerini kolaylaştırırken, yatırımcılar için de çeşitli yatırım fırsatları sunmakta.

Alipay ve WeChat Pay gibi dijital ödeme platformları, Çin’de popüler ve yaygın olarak kullanılan uygulamalar. 7’den 70’e herkesin bu uygulamaları kullandığını görebiliyorsunuz. Bu platformlar, QR kodu ve mobil ödeme teknolojisiyle kullanıcılara hızlı ve kolay bir ödeme deneyimi sunuyor. Çinli tüketiciler, alışveriş, yemek siparişi, seyahat rezervasyonları gibi birçok işlemi cep telefonları aracılığıyla gerçekleştiriliyor.

Çin’deki büyük teknoloji şirketleri, finansal hizmetler alanında büyük yatırımlar yaptılar. Alibaba Group ve Tencent gibi şirketler, kendi platformlarını oluşturdular. Bu platformlar aracılığıyla kredi verme, sigorta, yatırım gibi finansal hizmetlere odaklanmış ve diğer finansal teknoloji çözümlerini geliştirmiş durumdalar.

Çin’deki Fintech endüstrisi ayrıca blockchain teknolojisi, yapay zekâ ve büyük veri gibi alanlarda da büyük ilerlemeler kaydetmekte. Özellikle blok zinciri teknolojisi, finansal işlemlerin güvenli ve şeffaf bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlamakta. Kripto para ile ilgilenenlerin gayet iyi bildiği Binance borsası ise 2017 yılında Çin merkezli olarak kuruldu. Günümüzde Binance, dünyanın en büyük kripto para borsalarından biri olarak faaliyet göstermekte. Binance’de çeşitli kripto para birimleri alım, satım ve ticaret işlemleri gerçekleştiriliyor. Ayrıca, Binance kullanıcılarına Binance Coin (BNB) adında bir yerel kripto para sunmakta ve kullanıcılar bu tokeni Binance platformunda kullanabilmekteler.

Çin’de faaliyet gösteren fintech kuruluşlarını araştırdığımızda karşımıza Ant Group, Tencent, JD Digits, Lufax, WeBank ve Credit Ease gibi önemli şirketler çıkıyor. Ayrıca Huawei gibi teknoloji devleri fintech alanında da önemli bir rol oynamaktadır. Şirket -her ne kadar Telekomünikasyon ekipmanı ve hizmet sağlayıcısı olsa da- finansal hizmetler sektörüne yönelik teknoloji çözümleri sunarak fintech alanında önemli bir aktör konumuna gelmiş.

Şirketin finansal teknolojilere yönelik bazı ürün ve hizmetleri:

  1. Huawei Mobile Money: Bu çözüm, finansal hizmet sağlayıcılarına mobil ödeme ve bankacılık hizmetleri sunuyor. Kullanıcılar Huawei cihazları üzerinden kolayca para transferi yapabiliyor, faturalarını ödeyebiliyor ve diğer finansal işlemleri gerçekleştirebiliyor.
  2. Huawei Cloud: Huawei, bulut tabanlı teknoloji çözümleriyle finansal hizmet sağlayıcılarına geniş bir yelpazede hizmet veriyor. Çözümler arasında veri depolama ve yönetim, yapay zeka tabanlı analitikler, güvenlik ve diğer hizmetler bulunuyor. Bu sayede finansal kurumlar, verimliliği artırabilmekte, maliyetleri düşürebilmekte ve daha iyi müşteri deneyimleri sağlayabilmekteler.
  3. Huawei AI: Yapay zekâ (AI) teknolojisi, finansal hizmetler sektöründe büyük bir potansiyele sahip ve Huawei, bu alanda da ön plana çıkıyor. AI tabanlı çözümler, risk analizi, dolandırıcılık tespiti, kişiselleştirilmiş müşteri hizmetleri ve diğer uygulamalar için kullanılabilmekte.
  4. Huawei Insurance Solution: Huawei, sigorta şirketlerine güncel teknoloji çözümleri önererek müşteri ilişkilerini iyileştirmek ve süreçleri daha verimli hale getirmek adına yol gösteriyor. Bu çözümler, poliçe yönetimi, tazminat işlemleri, müşteri hizmetleri ve analitikler gibi alanlarda kullanılabilir.
  5. Huawei Payment Gateway: Bu çözüm, ödeme entegrasyonunu ve işleme süreçlerini kolaylaştıran bir ödeme ağı sunuyor. Finansal kurumlar, Huawei Payment Gateway’i kullanarak çeşitli ödeme yöntemlerini destekleyebilir, güvenli para transferleri yapabilir ve müşterilerini daha etkin ve pratik ödeme deneyimleriyle tanıştırabilir.

Ayrıca firmanın Data Analytics, Mobile Banking, AI Risk Control, Supply Chaing Finance Solution, Online Lending, Robo-Advisory Solution gibi birçok uygulaması bulunmakta. Sunulan fintech çözümleri, finansal sektörde daha güçlü bir dijital dönüşümü teşvik etmekte ve finansal hizmet sağlayıcılarına rekabet avantajı tanımakta. Bu çözümler, verimli iş süreçleri ve güvenli finansal işlemler gibi faydalar vadederek sektördeki geleceğin şekillenmesine katkıda bulunmaktadır.

Çin finans teknolojileri gelecekte daha da gelişecektir. Dijital ödemeler, blockchain teknolojisi, yapay zekâ, e-ticaret finansmanı ve sigorta teknolojileri gibi alanlarda önemli inovasyonlar ve dönüşümler beklenmekte. Finansal hizmetlere erişim daha kolay ve uygun maliyetli hale gelebilir. Aynı zamanda, finansal kurumlar da daha verimli ve rekabetçi olmak için yeni teknolojileri benimseyebilir.

Ancak, Çin finans teknolojilerinin geleceği hakkında bazı zorluklar ve riskler de mevcuttur:

  1. Veri Güvenliği ve Mahremiyet: Dijitalleşme ve yüklü veri kullanımıyla veri güvenliği ve mahremiyet konuları daha da önem kazanmakta, özellikle finansal bilgilerin korunması ve saldırılara karşı savunmanın güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, veri güvenliği adına güçlü önlemlerinin alınması ve kullanıcı mahremiyetinin korunması büyük önem taşımakta.
  2. Regülasyon ve Denetim: Fintech sektörünün hızla büyümesi, düzenleyici ve denetim süreçlerinde meydan okumalar yaratmakta. Çin hükümeti, finansal istikrarı ve tüketiciyi korumak amacıyla fintech sektörünü düzenlemekte. Ancak, hızlı teknolojik gelişmelere ayak uydurmak ve aynı zamanda yenilikçiliği teşvik etmek arasında bir denge sağlanması gerekmektedir.
  3. Risk Yönetimi: Fintech hizmetlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte, finansal riskler de artabilir. Özellikle, siber saldırılar, dolandırıcılık ve veri ihlalleri riskleri ehemmiyet arz etmektedir. Hal böyle iken finansal kurumların ve kullanıcıların risk yönetimi kapasitelerini güçlendirmesi ve güvenlik tedbirlerini sıkı bir şekilde uygulaması gerekmektedir.
  4. Erişim Eşitsizliği: Fintech’in yaygınlaşması -erişim eşitsizliğini azaltma potansiyeline sahip olsa da- bazı bölgeler ve kesimler hala finansal hizmetlere erişim konusunda zorluklar yaşıyor. Özellikle, kırsal bölgeler ve düşük gelirli gruplar, finansal teknolojilere erişim konusunda sınırlamalarla karşılaşabilir. Bundan dolayı finansal kapsayıcılığın sağlanması için daha fazla çaba harcanması gerekmektedir.

Çin ve Türkiye arasındaki Fintech ilişkisini ele aldığımızda ise, son yıllarda büyük bir potansiyele sahip olduğunu görüyoruz. Her iki ülke de finans sektörünü dijitalleştirme ve teknolojiyi kullanma konusunda büyük çaba sarf ediyor. Çin ve Türkiye arasındaki fintech iş birliği, finansal hizmetlerin dijital dönüşümünü hızlandırmak ve sınırları aşmak için çalışmalar yürütüyor.

 

Çin ve Türkiye arasında gerçekleştirilebilecek örnek Fintech projeleri şunlar olabilir:

  1. Mobil Ödeme Sistemleri: Çin’de çok popüler olan ve hızla büyüyen mobil ödeme sistemleri, Türkiye’de de yaygınlaşmaktadır. Çin’de geliştirilen bir Fintech projesi, Türkiye’deki mobil ödeme altyapısını güçlendirebilir ve kullanıcıların güvenli ve hızlı bir şekilde ödemelerini yapmalarını sağlayabilir. Aynı zamanda, Çin ve Türkiye arasındaki ticaret hacmini artırabilir ve işlemleri daha kolay hale getirebilir.
  2. Blokzincir Tabanlı Faturalandırma ve Ödeme Sistemleri: Blokzincir teknolojisi, güvenli ve şeffaf bir şekilde fatura oluşturma ve ödeme işlemleri yapma konusunda büyük bir potansiyele sahiptir. Çin ve Türkiye arasında bir Fintech projesi, blokzincir tabanlı faturalandırma ve ödeme sistemleri geliştirebilir. Bu, işlemleri daha güvenli hale getirebilir, maliyetleri düşürebilir ve hataları önleyebilir. Son yıllarda DeFi, fintech dünyasında önemli bir trend haline geldi ve kullanıcıların blockchain teknolojisini kullanarak aracılar olmadan finansal işlemler gerçekleştirmesine olanak tanıdı. Çinli şirketler ve projeler, akıllı sözleşmeler ve merkezi olmayan borsalar da dahil olmak üzere çeşitli blok zinciri uygulamalarını aktif olarak araştırıyor ve uyguluyor. Türkiye de blok zinciri teknolojisine ilgi göstermekte ve kendi dijital para birimi olan dijital lirayı geliştirmek için çalışmaktadır. DeFi sektöründe Çinli ve Türk işletmeler arasında ortak iş birliği olumlu sonuçlar getirebilir.
  3. Dijital Varlık Ticareti: Kripto paralar ve dijital varlıklar, son yıllarda büyük ilgi görmekte ve popülerlik kazanmaktadır. Çin ve Türkiye arasında bir Fintech projesi, dijital varlık ticaret platformları geliştirebilir. Bu platformlar, kullanıcılara güvenli ve sorunsuz dijital varlık alım satımı yapma imkanı sunabilir. Ayrıca, güvenli saklama ve dijital cüzdan hizmetleri gibi ek özellikler de sunabilir.
  4. Mikro Krediler ve Finansal Hizmetler: Her iki ülke de büyük bir mikro işletme ve girişimcilik potansiyeline sahiptir. Çin ve Türkiye arasında gerçekleştirilebilecek bir Fintech projesi, mikro krediler ve finansal hizmetler sunabilir. Özellikle düşük gelirli ve kredi erişimi sınırlı olan kesimlere yönelik uygun faiz oranları ve esnek geri ödeme planları sunabilir.
  5. Yatırım ve Finansal Danışmanlık Platformları: Hem Çin hem de Türkiye, büyüme potansiyeli olan şirketlere yatırım yapmak isteyen yatırımcılara ev sahipliği yapmaktadır. Bir Fintech projesi, yatırım ve finansal danışmanlık platformları geliştirebilir. Bu platformlar, girişimcilere ve yatırımcılara bir araya gelme ve iş birliği yapma fırsatı sunabilir. Aynı zamanda, şirket değerlemesi, risk analizi ve portföy yönetimi gibi hizmetleri de sağlayabilir.
  6. Turistler için nakitsiz ödeme sistemleri: Çin ve Türkiye arasında artan turist akışı göz önüne alındığında, hem Çinli hem de Türk turistler için kullanıcı dostu nakitsiz ödeme sistemlerinin kurulması, rahat ve güvenli bir seyahat deneyimine katkıda bulunacaktır. Bu, akıllı telefonlar veya özel kartlar aracılığıyla ödeme seçeneklerinin yanı sıra farklı para birimi sistemleri ve diller için desteği de içerebilir.
  7. Döviz Değişim Platformları: Çin ve Türkiye arasındaki uluslararası ticari bağlar göz önüne alındığında, döviz değişimi için uygun ve güvenilir platformlar sağlayan bir Fintech projesinin kurulması, sermaye akışının artmasına ve iki ülke arasındaki ticaretin canlanmasına yol açabilir. Bu, Çin yuanı ve Türk lirasının yanı sıra diğer para birimlerindeki işlemleri de içerebilir.
  8. Girişimler için kitlesel fonlama platformları: Çin ve Türkiye, startup topluluğu ve girişimcilik ruhu açısından önemli merkezlerdir. Girişimler için kitlesel fonlama platformları sağlayan bir fintech projesi, girişimcilerin yenilikçi fikirleri için finansmana erişmelerine yardımcı olabilir. Bu, fon toplama platformlarını, yatırım fırsatlarının belirlenmesini ve erken aşama projelerin desteklenmesini içerebilir.

Bu örnek Fintech projeleri, Çin ve Türkiye arasında finansal teknoloji alanında iş birliği yapma potansiyelini göstermektedir. Her iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin güçlendirilmesine yardımcı olabilir ve finansal hizmetlere erişimi artırabilir. Ancak, her projenin denetim ve düzenlemelerle uyumlu olması önemlidir ve kullanıcı verilerinin güvenliğine öncelik verilmelidir. Dijital finansal hizmetler ve blok zinciri teknolojisine artan ilgiyle birlikte Çin ve Türkiye, günümüzün finansal zorluklarını ele almada ve ekonomileri için yeni fırsatlar yaratmada ortak olabilir. Fintech iş birliği, inovasyonu teşvik etmek ve her iki ülke halkının finansal hizmetlere erişimini iyileştirmek için büyük bir fırsat sunmaktadır.