Matriks Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı Cem Tutar ile Fintechtime Aralık sayısı için özel bir röportaj gerçekleştirdik.

Kurulduğu 2003 yılından bu yana, sunduğu bütüncül hizmet anlayışı ile hareket eden ve bir finteke dönüşen Matriks, yüzde yüz Türk sermayeli bir şirket olarak dikkat çekiyor. Finans dünyasının yakından tanıdığı Matriks‘in Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı Cem Tutar ile bir araya gelerek ürün ve çözümleriyle birlikte gelecek planları hakkında bilgi aldık.

 

Matriks sektörde 20 yılı geride bıraktı. Şirketin kilometre taşlarını okurlarımıza hatırlatabilir misiniz? Sektörde nasıl konumlanıyorsunuz?

Matriks, sektör deneyimi, profesyonel yönetim anlayışı ve teknolojik inovasyonu birleştirmeyi başaran çalışanları tarafından 2003 yılında bir veri dağıtım şirketi olarak kuruldu. Şu anda sadece veri dağıtım kuruluşu değil, aynı zamanda bir finansal teknoloji ve yazılım şirketi olarak da hizmet veriyoruz. Kurulduğumuz andan itibaren en büyük hayalimiz olan kendi verimizi yayınlama hedefimizi 2021 yılında gerçekleştirerek Borsa İstanbul’da işlem görmeye başladık. Bugün, yaklaşık 110’u yazılım ve Ar-Ge ekibi olmak üzere 200’ü aşkın çalışanımız ile sermaye piyasalarına yeni nesil inovatif ürünler sunuyoruz. Güçlü altyapımız, müşteri odaklı yüksek hizmet kalitemiz, kuvvetli kurumsal ilişkilerimiz ve 20 yıldır finansal teknoloji alanında geliştirdiğimiz ürün ve hizmetlerimizle sektörün öncüsü olmaktan gurur duyuyoruz.

 

 

Matriks’in ana faaliyet alan nedir? Ürünleriniz konusunda bilgi alabilir miyim?

Matriks’in ana faaliyet alanını Türkiye ve dünya finans piyasalarında oluşan veri, haber ve yorumların analiz imkanıyla birlikte anlık olarak sunulmasının yanı sıra, piyasa işlem platformları, emir ve risk yönetim sistemleri başta olmak üzere sektörün ihtiyacına yönelik teknolojik çözüm geliştirmeleri oluşturuyor. Matriks’in işlem platformlarını borsa yatırımcıları çok yakından tanıyor. Platformlarımız Borsa İstanbul başta olmak üzere FX market, para piyasaları, kripto para piyasalarına da entegre şekilde çalışıyor. Yani kullanıcılar hem borsaya hem FX marketine hem de kripto para borsasına ait veri ve analizleri takip ederken bunlara manuel veya algoritmik işlem olanaklarını kullanarak emir iletebiliyorlar. Yanı sıra Matriks’in editoryal kadrosunun hazırladığı, piyasa katılımcılarının ilgisini çekecek haberleri de platformumuz üzerinden takip edebiliyorlar. 

İşlem platformlarımız elbette profesyonel terminal ürünlerimiz ile sınırlı değil. Bu alanda oldukça iddialı olduğumuz ve hem kendi markamızla hem de farklı kurumsal markalar adına geliştirdiğimiz mobil ve web ürünlerimiz de bulunuyor. Aynı zamanda bir veri dağıtım firması olduğumuz için de oldukça gelişkin bir büyük veri alt yapısı ve yayın sistemine sahibiz. Bu yapı hem bizim ürünlerimize hem de başta banka ve aracı kurumların ürünlerine ve veri ihtiyacı olan kurum veya bireylere hizmet sağlıyor.

Bireysel kullanıcılar tarafında daha az bilinmekle birlikte çok değerli alt yapı ürünlerimiz de var. 19 aracı kurumda aktif olarak kullanılan bir emir yönetim sistemi ürün ailemiz mevcut. Volatilitenin artığı koşullar için Matriks tarafından geliştirilen risk yönetim ürünleri, stop yapıları, anında müdahale eden otomatik sistemleri bulunuyor. Bunlardan biri olan stopout, kurum risklerinin yönetilmesine yardımcı olarak, aracı kurumların büyük fiyat hareketlerini en az zararla hatta zararsız bir şekilde atlatmasını sağlıyor.

Tüm bunların yanında yapay zeka, HTF ve algoritmik trading platformları da ürün geliştirdiğimiz alanlar arasında yer alıyor.

 

2023 yılındaki performansınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Zamanla yarışılan ve rekabetin yoğun olduğu sektörümüzde neyi farklı yapıyor, hangi konularda öne çıkıyorsunuz?

Finans sektörüne yönelik sunduğumuz ürün ve hizmetlerde olduğu gibi, finansal anlamda da sürdürülebilirliğin çok önemli olduğuna inanıyoruz. Belirsizliklerin ve beklenmedik zorlukların gölgesinde elde ettiğimiz rakamların uzun vadeli planlarımızla uyumlu gelişiminden de son derece mutluyuz. Geçtiğimiz günlerde 9 aylık finansal sonuçlarımızı açıkladık. Buna göre geçen yılın Ocak-Eylül dönemini 42 milyon 26 bin 558 TL net karla kapatırken bu yılın aynı döneminde karımızı yüzde 71 artırarak 71 milyon 757 bin 206 TL’ye yükselttik. Aynı dönemde ciromuz yüzde 88’lik artışla 325 milyon 246 bin 201 TL’ye ulaştı. 

Biz uluslararası standartlarda ürün ve teknoloji geliştirirken, Türk usulü iletişim kuruyoruz. Yani bizim karşıdan selam veren değil, gidip kucaklayan bir yapımız var. Her zaman müşteri odaklı bir şirket olduk ve ihtiyaç anında müşterilerimize destek olabilmek için gerekli teknik ve eğitim departmanlarımızın sürdürülebilirliği ve gelişimi için çalışmalar yaptık. Matriks olarak bizim için önemli olan ekran satmak değil müşterilerimize ihtiyaç duydukları anda destek olmak, eğer varsa problemlerini çözmek. Matriks’in en büyük farkının müşterilerinin olası ihtiyaçlarının bir adım önünde olmayı hedefleyerek yaptığı Ar-Ge çalışmaları, son derecek kuvvetli ekip ruhu ve müşteri ilişkileri olduğunu düşünüyorum.  Borsadaki yatırımcı sayısına paralel olarak Matriks kullanıcı sayısı da her geçen gün artıyor. Platformlarımıza olan ilgiden dolayı çok mutlu olduğumuzu söyleyebilirim. Kurumsal iş birlikleri kapsamında banka ve aracı kurumların teknoloji iş ortağı olarak beraber çalışmayı tercih ettikleri bir kurum olmaktan dolayı da ayrıca gururlu olduğumuzu paylaşmak isterim. 

 

Algoritmik trading ve yapay zeka gibi teknolojilerin yatırımcılar için önemli bir rol oynadığına tanık oluyoruz. Bu teknolojilerin borsa robotlarına olan ilgiyi nasıl etkileyeceğini ve gelecekteki eğilimleri nasıl değerlendirdiğinizi paylaşabilir misiniz?

 

Algoritmik işlemler esasında hayatımıza düşündüğümüzden çok daha erken dönemde girdi. Çünkü en basit haliyle şu hisse şu fiyata geldiğinde beni uyar diye kurduğumuz alarmlar da birer algoritmaydı. Bu uyarıların ardına otomatik işlem olanaklarının da eklenmesi bugün geniş kitleler tarafından robot ya da bot olarak da isimlendirilen ürünleri hayatımıza getirdi. Bu yapı kurulduktan sonra teknik analiz göstergeleri, mali veriler, haberler ya da piyasa verilerinden çıkarılmış farklı hesaplamalar; derinlik ve işlem verileri zaman içinde algoritmaların girdileri oldular. Algoritmalar önce mevcut yatırımcıların hayatını kolaylaştıran veya onlara yeni bakış açıları getiren yapılar olarak yaygınlaşmakla beraber teknoloji meraklısı gençlerin piyasalara olan ilgisini de artırmış görünüyor. Son dönemde yüksek hızlı (HTF) ve yapay zeka destekli algoritmaların daha popüler hale geldiğini görüyoruz. Benim kişisel olarak beklentim önümüzdeki yıllarda artık limitlerine yaklaşan daha hızlı olma mücadelesinin yerini belki de o kadar hızlı olmayan ama akıllı algoritmaların alacağı yönünde. Bunun dışında veri kaynaklarının da biraz daha çeşitlenebileceğini düşünmek mümkün.

 

 

 

Algoritmik trading’in yatırımcılara sağladığı faydalardan bahsedebilir misiniz? Aynı şekilde, dezavantajları ve riskleri hakkında neler söylemek istersiniz?

Algoritmik işlemlerin yaygınlaşmasında duygu yönetiminin devreden çıkmasının önemli bir etken olduğunu düşünüyorum. Piyasa ve enstrüman sayısındaki artış, geniş işlem saatleri ve hızlanan piyasalar yatırımcıların işini zorlaştırıyor. Önceden yatırımcı tarafından belirlenmiş koşulların gerçekleşmesi halinde işlem yapan algoritmalar bu anlamda yatırımcılara fayda sağlıyor.

Bazı yatırımcılar algoritmik işlemleri getiri garantisi olan bir çözüm olarak görebiliyor. Bu yüzden sosyal medyadan, internetten ya da herhangi birinden algo satın alarak işlem yapıyorlar. Ancak algoritma böyle bir şey değil. Algoritma sizin stratejinizin kodlanmış halidir. Başkasının sosyal medyada yazdığını, içeriğini anlamadan kopyalamak ve kullanmak, istenmeyen sonuçlara neden olabilir.

Algoritmaların değişen piyasa koşulları içerisinde güncellenmesi veya genel anlamda yaşam döngüsünün yönetilmesi de göz ardı edilmemesi gereken bir alan. Teknoloji okur yazarlığının bu noktada finansal okuryazarlık ile iç içe geçmesinden de söz etmeliyiz. Fakat yatırımcıların stratejiyi iyileştirmek ve güçlendirmek yerine adeta bir yazılımcıya dönüşme çabalarını da onları asıl hedeflerinden uzaklaştıran bir gayret olarak gördüğümü söylemeliyim.

 

 

 

MatriksIQ ile algoritmik işlem olanağı sunuyorsunuz. Algoritmik trade büyük ölçüde teknolojiye dayanıyor. Buradaki yapıyı, kullandığınız teknolojileri ve sunduğunuz yenilikleri öğrenebilir miyim? MatriksIQ ve Matriks Veri Terminali kimler için geliştirildi? Trading konusuna ilgi duyan ancak teknik bilgisi olmayan biri bu sistemleri kullanabilir mi?

MatriksIQ, Matriks Veri Terminali, Finalgo ve HFT ürünlerimiz ile farklı teknoloji ve ortamlarda, farklı yaklaşımlarla algoritmik trade olanakları sunuyoruz. Burada dediğiniz gibi teknoloji hem önyüzler hem de altyapı tarafında oldukça öne çıkıyor. Kullanıcının sadece ilgilendiği veriye en hızlı şekilde ulaşması, oluşan sinyallerin en hızlı şekilde emre ulaşması ve gerçekleşmesi kritik önemde. Algoritmaların girdileri az önce de ifade etmeye çalıştığım gibi sadece fiyat hareketlerinde ibaret değil örneğin türetilmiş verilerin ya da gelişmiş arama mekanizmaları ile ulaştığınız haberlerin en hızlı şekilde algoritmanıza veri olarak ulaşabilmesi gerekiyor. Bunun için hem veri yayın altyapınızda hem de son kullanıcı tarafındaki ürünlerde oldukça yetenekli mühendislerimizin çalışmaları ve yeni teknolojilerin olanaklarından istifade ettiğimizi söyleyebilirim.

Masaüstü terminallerimiz olan Matriks ve MatriksIQ piyasalarda işlem yapan profesyonellere ya da hedefi profesyonelleşmek olan tüm yatırımcılara hitap etmek üzere tasarlandı. Ürünler bazı yönleriyle akademik kadrolara da hitap ediyor. Tradinge ilgi duyan ve teknik bilgisi olmayan kullanıcıların bu yapıları kullanması mümkün.

MatriksIQ adından da anlaşılacağı üzere akıllı bir işlem platformu olarak öne çıkıyor. Algoritmalar tarafından bakıldığında MatriksIQ, kullanıcılarının sıkı kodlama becerilerini kullanabilecekleri bir platform olmasının yanında hiç kodlama bilgisi olmayan kullanıcıların geliştirilen arayüzleri kullanarak birkaç tıklama ile algoritma oluşturulmasına da imkân sağlıyor. Üstelik bu algoritmaların içinde ve optimizasyonunu yaparken yapay zekanın desteğini alabiliyorlar. Bu anlamda algoritma geliştirmek için kodlama bilgisini bir ön şart olarak görmemek gerekir.

 

Sistemlerinizde veri akışında sosyal medya paylaşımlarına da yer veriliyor. Bu konuda nasıl bir işleyişiniz ve filtreleme sisteminiz var?

Veri akışımızda güncel Twitter içeriklerine yer veriyoruz. Sektör içeriklerini hisse kodlarından filtreleyerek yayınlıyoruz. Hisse kodlarıyla eşsesli olan sektör dışı içerikleri de filtreleyen ayrı bir altyapı oluşturduk. Böylece kullanıcılarımız ilgilendikleri sembollerle ilgili Twitter’daki güncel paylaşımları terminallerimiz üzerinden takip edebiliyor. Bu verilerle çok daha fazlasının da yapılabileceğini düşünüyoruz ve bu verilerin kullanıcılarımıza daha fazla fayda sağlayacağı analizler üzerinde çalıştığımızı söyleyebilirim.

 

Yatırım odağında, piyasada oluşan veri kirliliğinde hangi verilere dikkat etmek gerekir?

Günümüzün dijitalleşen dünyasında artık her yıl, tarih boyunca o yıla kadar üretilmiş veriden daha fazlasını üretir hale geldik. Dolayısıyla bu verinin içinde gürültü epeyce artmış durumda. Buna ek olarak hayatımızın iletişim noktasında büyük bir alana sahip olan ve yanlış bilginin çok daha hızla yayıldığı bilinen sosyal medyadan da söz etmeliyiz.

Örneğin sosyal medya aracılığıyla yüz yüze bir araya gelebilmenizin zor olacağı birçok değerli isimle temas kurup onlara soru sorma ve cevap alma şansınız olabiliyor. Bu sayede de çok kıymetli bilgiler almanız da mümkün. Ama diğer taraftan bakıldığında ciddi bir bilgi kirliliği ve tehlikeli sonuçları olabilecek yönlendirmelere maruz kalmanız da büyük bir olasılık.  Böylelikle sosyal medya zihnimizi ve duygularımızı manipüle eden bir alana dönüşebiliyor. Bir taraftan da hayatımızda büyük heyecan ve kaygı getiren yapay zeka alandaki gelişmeleri de hatırlatmam gerekir. Malum yapay zekanın en başarılı olduğu alanlardan biri de deepfake olarak isimlendirilen sahte video, fotoğraf gibi içerikler. Böyle bir dünyada bilgisayarınızda gördüğünüz her şeye şüpheyle yaklaşma noktasına geliyorsunuz.

Yatırım odağında tüm bunlara baktığınızda finansal okur yazarlığın önemi vurgulamak gerekiyor. Yatırımcıların bilinçlenmesi hem kendisi hem de piyasalar hakkında farkındalığının artırarak doğru ve onaylanmış veri kaynaklarına yönelmesi ve kendi dijital güvenliğini koruyacak tedbirleri alması oldukça önemli.

Esasında bizim de Matriks Akademi’yi hayata geçirirken hedeflediğimiz bu doğrultuda yatırımcılara katkı sağlamaktı. Matriks Akademi toplantılarında ve yayınlarında gerek profesyonel olarak gerekse yatırımcı olarak piyasalarda uzun yıllardır yer alan birçok değerli ismi konuk ettik. Alanlarında uzman isimlerden eğitimler ve tecrübe aktarımlarıyla dolu arşiv niteliğinde bir dijital kütüphaneye oluşturduk ve bu kütüphaneye yeni içerikler ekleme çalışmalarımıza devam ediyoruz.

 

 

Kullanıcılar neden Matriks Web Trader’ı tercih ediyor? Hangi özellikleri ve avantajları sunuyorsunuz ve kullanıcıların genel beklentilerini nasıl karşılıyorsunuz?

BİST pay piyasası, VİOP, pariteler, dünya borsa endeksleri ve kripto para piyasalarına ait verilerin canlı takip edilebildiği Matriks Web Trader’ı Windows, Mac, Ubuntu, iOS ve Android tabanlı bilgisayar, tablet, akıllı televizyon ve cep telefonlarında herhangi bir kurulum yapmadan direkt kullanmak mümkün.

Kullanıcılar Matriks Web Trader’a herhangi bir tarayıcıdan saniyeler içinde ulaşabilir, aracı kurumlarındaki portföyünü anında görüp, hisse ve VİOP piyasalarında işlem yapabilirler. Temel analiz, teknik analiz, aracı kurum analizleri başta olmak üzere birçok analiz ve modül; kullanıcıların yatırımlarına yön vermelerine destek olurken kullanım kolaylığı ve kişiselleştirme özellikleriyle de Web Trader’ın oldukça tercih edilen ve dikkat çekici bir web ürünü olduğunu söyleyebilirim.

 

Piyasa koşulları, teknoloji ve sistemler sürekli olarak gelişiyor. Adeta zamanla bir yarış var.  Sistemlerinizin yaşam döngüsü hakkında daha fazla bilgi verebilir misiniz? Revizyon sıklığınız nedir?

Matriks olarak işimizi, Ar-Ge’mizi sadece ekonomik gelişmeleri ya da tahminleri dikkate alarak yapmıyoruz. Türkiye’de sermaye piyasalarına ilgi arttığında da azaldığında da hep çok çalışırız. Çünkü sadece bugüne odaklanmadan her zaman yarın için de hazır olmamız gerektiğini biliyoruz. Birkaç örnek vermek gerekirse Türkiye’deki ilk alım-satım olanaklarını ve canlı veriyi de içeren mobil uygulamayı Matriks olarak biz geliştirdik. O dönem üzerinde çalıştığımız telefonlar hatta markalar artık yok. Ama biz hala mobil alanda üstelik sadece finans piyasalarıyla da sınırlı olmamak üzere çok güçlü uygulamalar geliştirmeye devam ediyoruz.

Geçmiş yıllarda teleteks için de Türkiye’nin en çok izlenen dijital platformları için de borsa verileri ve alım-satım konularında geliştirmeler yaptık. Bugün hayatımızda bambaşka platformlar ve cihazlar var. Biz bir finansal teknoloji firması olarak bu platform ve teknolojileri işimizi daha da geliştirecek olan araçlar olarak görüyoruz ve dolayısıyla ürün ve servislerimizi günün gereksinimlerine uygun olarak sürekli güncelliyoruz. Bizim iş yapış biçimimiz bir proje üretimi mantığına dayanmıyor. Biz sürekli gelişen, değişen ve kendisinin daha iyi bir versiyonuna dönüşen ürün, servis ve çözümler üretiyoruz

 

Yatırım konusu hiç olmadığı kadar revaçta. Diğer yandan kimsenin detay öğrenmeye sabrı ve vakti yok. Herkes hazır formüller ve yönergeler bekliyor. Bu koşullar altında sektörün ve yatırımcıların ihtiyaçları neler? Sektörde yatırım yapmaya yeni başlayanlar için önerilerinizi öğrenebilir miyim?

Dediğiniz gibi son dönemde karşılaştığım birçok insan ne alalım? ne satalım? gibi sorular soruyor. Maalesef başka konularda oldukça şüpheci olabilen insanlar, konu yatırım ve borsa olunca hiç tanımadığı kişilere karşı bile sonsuz bir güven içinde olabiliyorlar. Günün sonunda zarar ettiklerin ise kendileri dışında suçlayabilecekleri birilerini aramaya başlıyorlar.

Her şeyden önce insanlar duygularına hakim olarak kendini tanımalı ve bunu yaparken de kendilerine karşı dürüst olmalıdır. Kendini ve risklerini doğru analiz ettikten sonra da duygularını çok iyi yönetmelilerdir. Yatırımcıların kendisini tanıması derken, insanların kendi risklerini, parasının değerini, parasının zaman değerini ve kendisinin risk iştahını doğru tarif edebilmesini kastediyorum. Bu tanımlara baktığınızda iki ayrı kişi için aynı yatırım stratejisi her zaman doğru değildir. Aynı miktardaki kar ya da zarar oranı iki yatırımcı için aynı şeyi ifade etmez. Burada sosyal medyanın bence oldukça fazla körüklediği her tepeyi ve her dibi yakalama takıntısının da önemli etkisi olduğunu hatırlatmak gerekiyor. Coşku/kaygı geçişleri öylesine yoğun bir hal alıyor ki rasyonel karar süreçleri rafa kalkıyor.

Kısacası katlanılabilir zarar veya taşınabilir kar konuları da oldukça kişiseldir. Sizin katlanabileceğiniz zararla, benim katlanabileceğim zarar aynı olmayabilir. A kişisinin 100 bin lirası 10 bin liraya düştüğünde hiç canını sıkmazken, B kişisi aynı durumda mahvolabilir. Dolayısıyla bu iki kişinin aynı stratejiyi uygulaması mümkün değildir. Yani yatırımcının kendisinin dayanma gücünü/sınırını çok iyi bilmesi gerekiyor.

 

Algo Kütüphanesi de çok konuşuluyor. Algo Kütüphanesine eklenen sistemler, popüler strateji ve formülleri sizden dinleyebilir miyiz?  

Matriks Akademi yayınları sırasında Algo Kütüphanesi’ne olan ihtiyacı gördük. Strateji kurmak konusunda örnekler verdiğinizde, yöntemler gösterdiğinizde izleyenler açısından bunların ete kemiğe bürünmesi çok kolay olmuyor. Dijital kütüphane oluşturma hedefimiz doğrultusunda algoritmalar konusunda kullanıcıları yönlendirmeyen ancak bilgilendiren bir yapı kurgulamak istedik. Bu doğrultuda algokutuphanesi.com’u hayata geçirdik. Ayrıca daha fazla içeriğe erişmek isteyen kullanıcılarımız için de Algoritma Kütüphanesi’ni ürünlerimizle entegre ettik ve yeni algoritma geliştiricilerini sitemizde içeriklerini paylaşmak üzere davet ettiğimiz bir alan oluşturduk.

 

Matriks iş ortaklığı programını duyurdunuz ve Ekosistem Genişletme çağrısı yaptınız. Bu çağrıya ilgi nasıl oldu? Bundan sonra nasıl bir yol izleyeceksiniz?

Matriks olarak yatırım almamış bir start-up’ız… Bu nedenle süreci ve zorlukları çok iyi biliyoruz. Çünkü çok iyi bir teknoloji geliştirmek ya da çok iyi bir fikre sahip olmak, başarılı olmak için her zaman yeterli olmuyor. Çoğu zaman fikrin doğru zamanda doğru kişiye doğru insanlara ulaşması, yaygınlaşması, satılması da yetmiyor. Sürdürülebilir bir iş modeli oluşturmak gerekiyor. Biz de bu süreci çok yakından deneyimlemiş bir şirket olarak girişimcilere kapılarımızı açmak istedik. Projemize ilgi çok yüksekti ve gerçekten çok değerli fikirler ve girişimlerle karşılaştık. Değerlendirme komitesi olarak 53 ekiple birebir görüşmeler yaparak, tüm projeleri detaylı olarak dinledik. Hatta bazı ekiplerle ikinci ve üçüncü tur görüşmeler de yaptık. Sonuçta da 6 projeyi üç aylık izleme sürecine aldık. Bu 6 projenin ihtiyaçlarına göre sektör deneyimi ve ürünleştirme süreçlerinde mentorluk desteği, çeşitli seviyelerde veri ve API desteği vermeye başladık. İzleme sürecinin sonunda Matriks İş Ortaklığı Programı’na dahil olmaya uygun bulunan ekiplerin ürünlerini Matriks platformlarına, satış ve pazarlama kanallarına entegre ederek, müşterilerimize de sunmayı planlıyoruz. Ayrıca bu ekipler için ayırdığımız bir yatırım ve destek bütçemiz de bulunuyor. Umarım onu da değerlendirme fırsatı bulacağız. Matriks İş Ortaklığı programını gelecek yıllarda da devam ettirerek ‘rekaberlik’ felsefesiyle ekosistemimizi daha da genişletmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

 

Orta ve uzun vadeli planlarınız nelerdir? Matriks’in geleceği nasıl şekillenecek?

Matriks olarak orta ve uzun vadeli çalışmalarımızı finansal teknoloji alanındaki sektörün öncüsü rolümüzün bilinciyle yürütüyoruz. 20 yıldır olduğu gibi günün bir adım ötesinde yeni nesil inovatif ürünler, hizmetler ve çözümlerimizle bireysel ve kurumsal müşterilerimizin yanında olmayı hedefliyoruz. Türkiye ve sermaye piyasalarıyla birlikte güçlü büyüme çizgimizi sürdürmek için durmadan çalışmaya devam edeceğiz.