KPMG tarafından hazırlanan “Fintech’in Geleceği” raporunda finansal hizmetlerde değişimi tetikleyen faktörler inceleniyor. Rapora göre fintech’in geleceğini müşteriler, rekabet, ürün, teknoloji ve mevzuat konuları şekillendiriyor.
KPMG tarafından hazırlanan “Fintech’in Geleceği” raporunda finansal hizmetlerde değişimi tetikleyen faktörler inceleniyor. Rapora göre her 10 fintech’ten 9’u müşteri odaklı stratejilerinin en üst veya yüksek öncelikli stratejileri olduğunu belirtirken sadece ABD’deki gömülü finans sektörünün 2025 yılına kadar hızla büyüyerek 230 milyar doların üzerinde bir gelire ulaşması bekleniyor.
Günümüzde finansal hizmetler pazarı fintech’lerin de dâhil olması ile büyük bir dönüşümden geçiyor. KPMG tarafından hazırlanan “Fintech’in Geleceği” raporunda bu dönüşüm sürecinde bağlantılı bir ekosistem içerisinde finansal hizmetlerde değişimi tetikleyen faktörler inceleniyor. Rapora göre fintech’in geleceğini müşteriler, rekabet, ürün, teknoloji ve mevzuat konuları şekillendiriyor.
Müşteriler: Fintech’ler için müşteri odaklı stratejiler en öncelikli konu
KPMG’nin “Fintech’in Geleceği” raporu sonuçlarına göre fintech liderlerinin yüzde 43’ü “müşteri deneyimini geliştirmeyi” kuruluşlarının en önemli stratejik hedefi olarak gösteriyor. KPMG adına yapılan farklı bir ankette ise fintech liderlerinin yüzde 92’si müşteri odaklı stratejilerinin en üst veya yüksek öncelikli stratejileri olduğunu belirtiyor.
Öte yandan KPMG’nin yakın zamanda ABD’li tüketicilerle yaptığı bir ankette ise tüketicilerin yüzde 86’sı veri gizliliği konusunda endişe duyduklarını, yüzde 78’i toplanan veri miktarından endişe duyduklarını ve yüzde 40’ı verilerini etik bir şekilde kullanacaklarına dair şirketlere güvenmediklerini söylüyor. Bu nedenle Fintech liderleri finansal ürün güvenliğini, gizliliği ve veri güvenliğini ilk üç öncelik olarak sıralıyor.
Rekabet: Fintech’ler stratejik ortaklıkları benimsiyor
Finansal ürünlerin giderek daha fazla teknoloji ve tüketici markasına entegre edilmesiyle birlikte, finansal hizmetler alanındaki atılımlar da durmak bilmiyor. Bu baskı karşısında bazı fintech’ler stratejik ortaklıklar şeklinde, iş birliğine dayalı rekabet yolunu seçiyor.
Ankete katılanların dörtte üçü, kuruluşlarının büyük, ana akım teknoloji şirketleriyle ortaklıklara yatırım yaptığını veya yapmayı planladığını söylerken yüzde 38’i stratejik ortaklıkların ana odak noktası olduğunu belirtiyor.
Bazı fintech’ler ise emtia sağlayıcıları olarak kendi temel iş alanlarına odaklanmayı tercih ediyor. “Finansal hizmet ürünlerinin tüketici platformlarına yerleştirilmesi” fintech dünyasını değiştirebilecek büyük bir potansiyel olarak görülüyor.
Ürün: Fintech’ler değişen müşteri taleplerine uyum sağlamak için inovasyon yapıyor
Fintech’ler, temel faaliyetlerine odaklanırken müşteriler için değer yaratmanın, dağıtım engellerini aşmanın ve gelir elde etmenin yeni yollarını buluyor. Gömülü finans, fintech’lerin krediler, ödemeler ve sigorta dâhil olmak üzere finansal ürün ve hizmetler sunan banka dışı kuruluşlar olarak yenilikçi ürünler sunmasına yardımcı olan, gelişmekte olan bir dağıtım kanalı olarak öne çıkıyor. Öyle ki sadece ABD’deki gömülü finans sektörünün 2025 yılına kadar hızla büyüyerek 230 milyar doların üzerinde bir gelire ulaşması bekleniyor.
Teknoloji: Merkezi olmayan finansal ekosistemler yaygınlaşıyor
Fintech girişimleri, blok zinciri teknolojileri üzerine inşa edilen ve Web 3.0 tasarım ilkelerinden yararlanan merkezi olmayan ürünler ve ekosistemler sunuyor. Böylelikle tek bir kuruluşun veri ve uygulamaları kontrol etmediği ve kullanıcılara verileri üzerinde daha fazla kontrol sağlayan merkezi olmayan bir web ortaya çıkıyor. Merkezi olmayan finans (DeFi); insanların, tüccarların ve işletmelerin doğrudan bir blok zinciri üzerinde işlem yapmasına olanak tanıyarak aracılar olmadan finansal araçlar sağlıyor.
Merkezi olmayan ürünlere ilgi artmaya devam ederken KPMG küresel anketine katılan fintech yöneticileri de dijital varlıklara artan tüketici yatırımının, fintech ortamını ciddi derecede değiştirebilecek büyük potansiyele sahip olduğunu belirtiyor.
Mevzuat: Mevzuat ve uyum konularına yatırımın önemi artıyor
Küresel düzenleyiciler ve düzenlenmiş üçüncü taraflar, riski yönetmek için fintech’leri daha yüksek düzeyde incelemeye tabi tutmaya başlıyor. Düzenleyiciler, mevcut ve yeni ortaya çıkan riskleri ele almak için mevcut düzenleme ve denetleme yetkilerini kullanıyor.
Temel ilgi alanları arasında kayıt/lisanslama, tüketicinin korunması (ör. dolandırıcılık, gizlilik, erişim, ifşa, anlaşmazlıklar/şikayetler), mali suçlar (ör. AML/CFT, yaptırımlar) ve ödeme faaliyetleri (ör. anlık ödemeler, likidite, dijital varlıklar) yer alıyor.
Atılması gereken stratejik adımlar
KPMG’nin raporunda fintech’lere, bu değişim sinyallerine yanıt verebilmeleri ve daha bağlantılı, müşteri odaklı organizasyonlara dönüşmeleri için şu tavsiyelerde de bulunuluyor:
- Temel iş tanımına odaklanın
- Kârlılığa giden yolu açın
- Uygun teknoloji kullanın ve teknik borçtan kaçının
- Stratejik ortaklıklar oluşturun
- Strateji belirlemek için verilerin gücünden yararlanın
“Fintech’ler kısa bir süre içinde finansal hizmetlerin ayrılmaz bir parçası haline geldi.”
Konuyla ilgili açıklama yapan KPMG Türkiye Fintech ve Dijital Finans Lideri, Şirket Ortağı Sinem Cantürk, “Fintech sektöründeki inovasyonun hızlı temposu ve fintech’lerin veri analitiği yoluyla müşterilerin istek ve ihtiyaçlarını anlama becerisi, işlemleri hızlandıran ve seçenekleri genişleten müşteri dostu ürünlere hevesli tüketiciler ve işletmeler arasında yankı buldu. Fintech’ler kısa bir süre içinde finansal hizmetlerin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bu raporumuzda, finansal teknolojiler pazarındaki değişimin temel sinyallerini, şirketlerin bu değişimlere verebilecekleri yanıtları ve ortaya çıkması muhtemel iş modellerini ele alıyoruz. Raporumuzda yer verdiğimiz veri ve bilgilerin fintech sektörünün daha da ilerlemesine katkı sunmasını umuyoruz.” dedi.
KPMG Fintech’in Geleceği raporunun tamamına aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.