KPMG Türkiye Fintech ve Dijital Finans Lideri Sinem Cantürk , Fintechtime Şubat 2024 sayısı için yazdı “Finansın Yeni Normali: Üretken Yapay Zekâ”.

Yapay zekânın finans sektöründeki uygulamaları uzun bir geçmişe sahip olsa da üretken yapay zekâ, sadece sorunları çözmekle kalmayıp aynı zamanda yeni içerikler üretebilme yeteneğiyle öne çıkıyor. Kullanıcı dostu arayüzü sayesinde, bu teknoloji finans fonksiyonlarını kökten değiştirecek bir güce dönüşüyor.

 

Finansın Yeni Normali: Üretken Yapay Zekâ

Üretken yapay zekâ çok kısa sürede küresel bir sansasyon haline geldi. Son dönemin en popüler teknolojilerinden birinin; toplum, istihdam, kültür ve iş dünyası üzerindeki etkilerine yönelik tahminler ve beklentiler interneti ele geçirdi. Bu süreçte iş dünyasındaki liderler de bu alandaki fırsatları keşfetmeye odaklandı.

2022 yılında üretken yapay zekâ teknolojisi, 1,37 milyar doların üzerinde girişim sermayesi yatırımı çekti. Küresel çapta üretken yapay zekâ pazar payı ise 2022 yılında 10,8 milyar dolar iken bu rakam 2023 yılında 13,7 milyara çıktı. Bu payın 2032 yılında 118 milyar doları aşacağı tahmin ediliyor. Bölgesel bazda en büyük payı yüzde 41 ile Kuzey Amerika alırken onu yüzde 26 ile Avrupa takip ediyor.

Günümüzde teknoloji söz konusu olduğunda finans sektörü bu dönüşümü en yakından takip eden sektörler arasında öne çıkıyor. Yapay zekânın finans sektöründeki uygulamaları uzun bir geçmişe sahip olsa da üretken yapay zekâ, sadece sorunları çözmekle kalmayıp aynı zamanda yeni içerikler üretebilme yeteneğiyle öne çıkıyor. Kullanıcı dostu arayüzü sayesinde, bu teknoloji finans fonksiyonlarını kökten değiştirecek bir güce dönüşüyor. Tekrarlı ve manuel işlemleri ortadan kaldırarak finans profesyonellerine daha stratejik ve değer odaklı görevlere odaklanma fırsatı sunuyor.

KPMG’nin dünya genelinde 300 finans lideri arasında gerçekleştirdiği araştırmasına katılanların yüzde 60’ından fazlası, üretken yapay zekâyı verimliliği artıracak, büyümeyi destekleyecek ve rekabet avantajı sağlayacak bir fırsat olarak görüyor. Üretken yapay zekâ, finansal hizmetler sektöründe ise bankalardan sigorta şirketlerine, uyumdan robo-danışmanlık hizmetlerine kadar birçok fırsat sunuyor.

Araştırmaya katılanlara göre finansal hizmetler sektöründe üretken yapay zekânın kullanımı için suistimal tespiti ve önleme (yüzde 76), uyum ve risk yönetimi (yüzde 68), müşteri hizmetleri ve kişiselleştirme (yüzde 62) alanları öne çıkıyor. Üretken yapay zekânın iş gücü üzerinde olumlu bir etkisinin olduğunu düşünen finans liderlerinin oranı yüzde 81 olurken şirketlerinin bu alandaki riskleri başarılı bir şekilde yönetebileceğini düşünen finans liderlerinin oranı yüzde 77.

 

Üretken yapay zekânın finans sektörü için sunduğu fırsatlar neler?

  • Tahminleri iyileştirir ve bütçelemeyi destekler: KPMG’nin araştırmasına katılanların yüzde 83’ü finans ve muhasebe fonksiyonlarının finansal tahmin ve bütçeleme için üretken yapay zekâ teknolojisini araştırdığını belirtti. Bu fırsatlar, tahminsel modelleme ve olası finansal sonuçlara yönelik öngörüleri içeriyor.
  • Önemli sunumlar için veri desteği sunar: Teknoloji; finansal raporlama ve yönetim kurulu toplantıları için gerekli zaman ve emeği minimize edebilir. Finansal trendlere, risklere ve fırsatlara göre gerekli verileri baz alarak öngörü oluşturarak verileri sınıflandırabilir.
  • Rakip analizi yapar: Üretken yapay zekâ, kamuya açık kaynaklardan veri toplayarak pazarlara, rakiplere ve müşterilere yönelik bir öngörü sağlamak için güçlü bir araç olabilir. Analizler, coğrafya veya müşteri profili bazında özelleştirilebilir.
  • Stratejik öngörüler sağlar: İç ve dış kaynaklardan ve CRM (müşteri ilişkileri yönetimi) veya ERP (kurumsal kaynak planlaması) gibi farklı sistemlerden öngörü sağlamak için veriler analiz edilir. Stratejik kararlarda finansın eşsiz pozisyonu kullanılarak fiyatlandırma, performans ve karşılaştırma metriklerinden faydalanılabilir.
  • Sözleşme yönetimine imkân tanır: Üretken yapay zekâ araçları, standart koşullar ve şartlardaki sapmaları baz alarak yeni sözleşme taslakları oluşturabilir. Böylelikle, ilgili koşulları ve gelir fırsatlarını kapsayan doğru sözleşmelerin yapılmasını destekleyebilir.

 

Sonuç olarak üretken yapay zekâ, finans sektöründe çığır açan bir dönem başlatarak sektörde inovasyona yön veren bir anahtar faktör haline geldi. 2022’de gördüğü büyük yatırımlar ve 2023’te hızla artan pazar payı, bu teknolojinin finans dünyasında ne kadar etkili olduğunun bir göstergesi. KPMG’nin finans liderleriyle yaptığı araştırma da bu alandaki büyük potansiyeli vurgularken finans sektöründeki profesyonellerin üretken yapay zekânın sağladığı verimlilik artışı, büyüme destekleri ve rekabet avantajı konularında büyük umutlar taşıdığını ortaya koyuyor.