Paycell Bireysel Ürünler ve Büyüme’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gülçin Aytemizel Telatar ile Fintechtime Mart Sayısı için gerçekleştirdiğimiz özel röportaj yayında.

Fintek dünyasının kadın liderinin röportajları eşliğinde derlediğimiz, sektörde kadın lider ve çalışanların varlığının önemini vurgulayan “Fintek Dünyasının Kadın Liderleri” özel dosya konusu, Fintechtime Mart 2024 sayısında yer aldı. Röportajların tümünü “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” etiketi üzerinden takip edebilirsiniz.

 

Fintek sektörüne girmeye nasıl karar verdiniz? Şirketinizdeki göreviniz ve sorumluluk alanınız nedir?

Uzun yıllar ödeme sistemleri, bireysel bankacılık ve teknolojide farklı alanlarda çalışma fırsatım oldu. Bu süreçte finansal hizmetler alanında tüketicilere veya kurumlara yönelik yenilikçi ve inovatif iş modelleri geliştirdim. Son yıllarda hepimizin bildiği gibi finansal teknolojiler alanında yeni oluşumlar hızlandı. Finteklerin özellikle ödemeler dikeyinde yeni ürün ve servislerle büyümeye odaklanmaları bu alanlarda edindiğim tecrübeleri aktarmak için büyük bir fırsat yarattı. Şu anda Paycell’de tüm bireysel ürünler, büyüme ve uluslararası pazar yayılımından sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev alıyorum.

 

Kadınların sektördeki katılım seviyesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Kadın yöneticilerin liderliği fintek endüstrisini nasıl etkiliyor?

IMF’nin Women in FinTech raporuna göre üst yönetimde en fazla kadın lidere sahip şirketlerin ortalamadan yüzde 41 daha yüksek öz kaynak getirisine sahip olduğunu ortaya çıkarıyor. Bunun nedeni, kadınların masaya farklı sosyal beceriler ve yeni bakış açıları getirmesi ve farklı ekipler kurması ile ilgili. Pek çok şirkette yapılan benzer araştırmalar gösteriyor ki şirketler açısından toplumsal cinsiyet eşitliğini desteklemek ve kadınların eşit şekilde istihdama katılımını sağlamak doğru bir iş kararı. Bu nedenle, Fintekler içerisinde daha fazla kadın lidere sahip olmak, cinsiyet farkının kapanmasının yanında, şirketlerin yatırım getirisini önemli ölçüde artırma potansiyeli taşıyor.

 

Kadınların finansal teknolojilerin geleceği üzerinde ne tür bir etki yapabileceğini düşünüyorsunuz?

Kadın istihdamı sadece çeşitliliği ya da kapsayıcılığı arttırmaya değil, yetenek havuzunun genişlemesine de katkıda bulunuyor. Aynı zamanda inovasyonun ve yaratıcılığın teşviki için de önemli bir unsur. Bu şekilde cesaretlendirilen her kadın, daha fazla müşteri memnuniyeti sağlayacak ürün ve hizmetin sunulmasına da katkıda bulunuyor. Teknolojiyi takip eden, araştıran ve bunu işine uygulayan her kadın finansal teknolojiler alanında yer alabilir. Özellikle teknik rollerde daha fazla kadın istihdamının söz konusu olabileceği geniş bir alan var. Bunun dışında pazarlamadan yazılıma, ürün geliştirmeden satışa birçok alan finansal teknolojilerde kadınlara fırsatlar sunuyor.

 

Finansal teknoloji sektöründeki kadın temsili neden önemli? Bu temsil sektörün genel başarısını nasıl etkiliyor?

McKinsey Global tarafından yayınlanan Women in the Workplace 2022 raporu, çalışma hayatında kadınların eşitliğini sağlamanın küresel büyümeye 12 trilyon dolar kazandırabileceğini ortaya koyarak ileriye dönük yararlarına vurgu yapıyor. Küresel olarak kadınlar hane halkı satın alma kararlarının yüzde 80’ini almasına veya etkilemesine rağmen, hedef pazar olarak görülmüyor. Bu sebeple finans dünyasının kadınlara yönelik hizmetler konusunda nasıl yapılandırıldığını sorgulaması önemli. Fintek şirketleri ve finansal kurumlar bu müşteri segmentine ne kadar fazla finansal çözümler sunarsa, sektörde o denli fazla yenilik göreceğiz.

 

Finansal teknoloji sektöründe kadınların karşılaştığı en büyük zorluklar neler? Bu zorlukların üstesinden gelmek için neler yapılabilir?

Kısa bir süre önce, çok farklı deneyimlere sahip bir gruba vermiş olduğum iş hayatında kadın liderlik ve yöneticilik eğitimindeki gözlemim; biz kadınların bir sonraki adımı atmak için çok fazla korkularımızın olduğu. Bunların başında yanlış anlaşılma korkusu, sevilmeme korkusu, yanlış kararı verme korkusu, yargılanma korkusu, negatif tepki çekme korkusu, başarısızlık korkusu gibi endişeler yer alıyor. Bu da bizlerin daha az risk almasına sebep oluyor. Birçoğumuz “Çok çalışırsam fark edilirim” düşüncesiyle beklediğimiz şeylerin bize sadece çalışarak geleceğini düşünüyoruz. Bu nedenle en büyük tavsiyem; önyargıların sizi durdurmasına izin vermemek.  Yeni sorumluluk almaktan korkmamak, el kaldırmaktan çekinmemek gerektiğini bilmek. Kadınlara tavsiyem kariyerleriyle ilgili cinsiyet bağımsız düşünmeleri. Zorluklara karşı kararlı ve dirençli olmaları ve bu yolculukta mutlaka başka kadınların gelişiminin de parçası olmak için çaba göstermeleri.

 

Finansal hizmetlerde daha fazla kadın yetiştirmek ve bu alana kazandırmak için hangi tür eğitim ve gelişim fırsatlarına ihtiyaç var?

Yeni kadın liderler yaratmak için teknoloji sektöründeki güçlü kadın liderler tarafından mentorluk, koçluk ve gelişim programları geliştirilmeli. Teknoloji sektöründeki yetenekli kadınları ve gençleri elde tutabilmek için kişisel gelişim ve eğitim programları değişen teknolojilerle uyumlu olarak uyarlanmalı ve arttırılmalı. Kadınların başarı öykülerini, teknoloji dünyasına bugüne kadar yaptıkları katkıları, halihazırda yarattıkları farkı ve gelecek için vadettikleri potansiyeli vurgulayarak bıraktıkları izleri anlamlı hikayeler olarak ortaya koymak önemli. Bu hikayelerin yazılabilmesinde yine teknoloji sektöründe ön plana çıkan kadın liderlerin rolü büyük olacaktır.

 

Finansal teknoloji sektöründe kadınlar için açık kapılar yaratma konusunda sizce hangi yaklaşımlar benimsenmeli?

Teknoloji risk katsayısı yüksek alanlardan biri olarak görülüyor ve ne yazık ki toplumumuzda, riskli görülen alanlarda erkeklere daha fazla güven duyuluyor. Kadın ve erkekler arasında bilgi ve iletişim teknolojileri kullanımındaki eşitsizlik, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de oldukça yüksek. Sektörün geleceği için dijital eşitsizliklerin giderilmesine ve dijital yetkinliklerin geliştirilmesine odaklanmak büyük önem taşıyor. Teknolojide çalışan kadın-erkek sayısının eşitliği ancak okul yıllarında kız öğrencileri daha fazla teknik alanlara yöneltmeyle başarılabilir. Bunun için de kadınlarımızı hem kurum içi hem de girişimcilik eko sisteminde destekleyecek programların ve inisiyatiflerin arttırılması önemli olacaktır. Diğer taraftan kişisel ağları destekleyecek, deneyimlerin paylaşıldığı etkinliklere katılım da önemli olacaktır.