Yüksel Avukatlık Bürosu Kurucu Ortağı Gökhan Yüksel, Fintechtime Haziran sayısı için yazdı “Bir Fikirden Fintek Ekosistemine: Hukuki Çerçevede Mimari ve Mevzuat Haritası”.

“Bir fintek fikri yalnızca iyi bir akış şemasıyla değil, sağlam bir hukuki zeminde gelişir. “Dünyada ve Türkiye’de örnekleri var, biz de yapabiliriz” varsayımıyla yola çıkan girişimcilerin, fikrin hayata geçirilebilirliğini yasal çerçevede sınaması kritik önem taşır. Aksi halde, heyecanla başlayan bir girişim; regülasyon duvarına çarptığında ciddi kaynak kayıpları ve motivasyon eksiklikleriyle sonuçlanabilir. Makalemde, bir fintek fikrinin fikir aşamasından lansmana kadar olan yolda karşılaşabileceği hukuki engelleri, fırsatları ve yapı taşlarını adım adım inceliyorum.”

 

Bir Fikirden Fintek Ekosistemine: Hukuki Çerçevede Mimari ve Mevzuat Haritası

Günümüzde bir fintek kurma fikri, çoğu zaman fikir sahibi ile etrafındaki yazılım, iş geliştirme, pazarlama uzmanlarından aldığı geri bildirimler çerçevesinde masa başında çizdiği akış şemasıyla başlıyor.

Bu şemanın gerçek dünyada karşılık bulabilmesi için önce regülasyonla teması sınanmalı, yasal çerçevede neyin mümkün olup neyin sınırda ya da yasak olduğu belirlenmesi büyük önem taşıyor. Çünkü finansal sistemle doğrudan etkileşime giren her girişim, ister bir elektronik para kuruluşu olarak yola çıksın isterse bir ödeme orkestrasyonu olarak faaliyete geçmeyi planlasın, hukuki mimarisi kurulmadan ömrü uzun soluklu olmayacaktır.

Tüm enerji, motivasyon ve zamanınızı kimi zaman hayata geçirmesi aylar sürecek, hukuken uygulanabilirliği olmayan bir fikre aktarmak kulağa korkutucu geliyor olmalı. Her ne kadar başarısız her girişimin girişimcisine tecrübe kattığı karinesi kabul görse de önlemi alınabilecek önemli bir konuyu ele almamış olmak, sadece değerli kaynakları boşa harcamakla kalmaz; aynı zamanda girişimcilik serüvenindeki özgüveni zedeleyebilir ve sonraki projelerde daha temkinli ve tutucu adımlar atmaya neden olabilir.

Bu yazıda, bir fintek fikrinin doğuşundan faaliyete geçene kadar olan süreçte karşılaşacağı hukuki eşikleri, aktörleri ve yapıları adım adım ele alacağız.

 

“Dünyada ve Türkiye’de örnekleri var, biz de yapabiliriz.” Doğru Bir Varsayım mı?

Birçok girişimci, küresel veya yerel düzeyde benzer fintek çözümlerinin başarı hikâyelerini referans alarak yola çıkar. Ancak farklı ülkelerdeki regülasyonların, piyasa yapılarının ve tüketici davranışlarının farklılık gösterdiğini göz önünde bulundurmak gerekir.

Türkiye’nin finansal düzenleyici ortamı, mehaz kanun olarak nitelendirmekte beis olmayan Avrupa Birliği’nin PSD2 düzenlemelerinden ve uygulamalarından farklılık gösterebilir ve Amerika Birleşik Devletleri’nde geçerli olan finansal teknoloji yasalarından önemli ölçüde ayrışabilir. Dolayısıyla, “başka yerde başarılı oldu, burada da başarılı olur” varsayımı, yerel mevzuat ve pazar şartları derinlemesine analiz edilmeden doğru olmayabilir.

Örneğin Avrupa Bankacılık Otoritesi (“EBA”) geçtiğimiz aylarda kart şemaları üzerinden işleyen ve kullanıcıların ödeme yapabildikleri ön ödemeli kart iş modelini PSDII kapsamında elektronik para hizmeti olarak değerlendirmemiştir. 6493 Sayılı Kanun ve ikincil düzenlemelerde benzer hükümler yer almasına karşın TCMB’nin değerlendirmesi iş modelinin elektronik para hizmeti kapsamına gireceği yönündedir.

Diğer bir somut örneğini günümüzde birçok ülkede örneği ve yasal zemini olan gerçek dünya varlıklarının tokenizasyonu konusu. Amerika Birleşik Devletleri’nde gayrimenkul tokenizasyonunun yasal zemini mevcut ve uygulaması mevcutken ülkemizde konuya ilişkin genel bir yasal düzenleme bulunsa da gayrimenkul özelinde uygulamasına ilişkin halen birçok belirsizlik bulunmakta ve olası bir uygulamada düzenleyici otorite Sermaye Piyasası Kurumu’nun reaksiyonunun ne yönde olacağının belirsizliğini koruduğu söylenebilecektir.

Diğer yandan aynı konuyu farklı bir çerçeveden ele alacak olursak, gayrimenkul tokenizasyonu örneğinin Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en bilinen örneği LLC (mevzuatımızdaki dengi limited şirket) üzerinden kurgulanırken ülkemizdeki limited şirket ortaklık rejiminin esnek olmaması sebebiyle birebir uygulama planlanması hatalı olacaktır.

Girişimcilerin, iş modelini uygulamaya koymadan önce detaylı hukuki ve finansal fizibilite çalışmaları yürütmesi bu nedenle önemlidir. Bir fintek projesinin başlangıcında girişimcilerin ve proje sahiplerinin üzerinde durması gereken ilk konu, fikrin uygulanabilirliğinin hukuki açıdan değerlendirilmesidir.

Bu aşama, projenin kapsamını belirlemek ve ileride karşılaşılabilecek düzenleyici sorunları önlemek için hayati öneme sahiptir. Bu değerlendirme aşamasında temel olarak şu soruların yanıtları aranmalıdır:

  • Ürün veya hizmetin benzer bir uygulaması Türkiye veya yurt dışında var mı?
  • Sunulacak ürün veya hizmetin herhangi bir noktasında yasal düzenlemeye temas var mı?
  • Ürün veya hizmet, finansal düzenlemeler kapsamında lisansa tabi mi?
  • Ürün veya hizmet, modellemesinde değişiklik yapılmaya ne kadar müsait?

Son dönemde bir fiil içerisinde yer aldığım projelerde turistlere yönelik finansal anlamda büyük umut vadeden modellerin, ödeme ve elektronik para kuruluşlarının döviz alım satım yapamaması ve Türk vatandaşı olmayan kişilere yönelik müşterini tanı yükümlülüğüne ilişkin sürtünmeler nedeniyle hukuki değerlendirme sonrası cazibesini yitirdiği söylenebilecektir.

 

Fintek Tipolojisi

Türkiye’de fintek faaliyetleri genel olarak birkaç temel dikeyde değerlendirilir:

  • Ödeme Kuruluşları: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan (“TCMB”) faaliyet iznine sahip ödeme hizmeti sunan kuruluşlardır.
  • Elektronik Para Kuruluşları: Elektronik para ihraç eden ve ödemelerde kullanılmasına imkan tanıyan TCMB’den faaliyet iznine sahip kuruluşlardır.
  • Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıları: Sermaye Piyasası Kurumu (“SPK”) tarafından denetlenen ve faaliyet izni gerektiren tokenizasyon, kripto varlık alım satımı ve saklama hizmetleri sunan kuruluşlar.
  • Destek Hizmeti Kuruluşları: Bankalara çeşitli teknolojik ve altyapı destek hizmetleri sunan, ancak doğrudan finansal işlem gerçekleştirmeyen kuruluşlar.
  • Dış Hizmet Sağlayıcı Kuruluşlar: Ödeme ve elektronik para kuruluşlarına çeşitli teknolojik ve altyapı destek hizmetleri sunan, ancak doğrudan ödeme ve elektronik para işlemi gerçekleştirmeyen kuruluşlar.
  • Arayüz Sağlayıcısı (“BaaS”): Servis modeli bankacılığı (Banking as a Service) olarak bilinen bankaların elektronik temsilcisi olarak nitelendirilebilecek Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (“BDDK”) iznine ve denetimine tabi kuruluşlar.
  • Ödeme ve Elektronik Para Temsilcileri: Adına ve hesabına hareket ettiği lisanlı ödeme ve elektronik para kuruluşlarının hizmetlerini son kullanıcıyla buluşturan kuruluşlar.
  • Finansman Şirketleri: Finansman ve kredi sağlama faaliyetlerini yürütmek üzere BDDK lisansına tabi olan kuruluşlar.
  • Lisanslı olmayan ancak düzenlemeye tabi olan hizmet sağlayıcılar: Ödeme orkestrasyonu, SoftPOS gibi teknik hizmetler ile yemek ve hediye kartı sağlayıcıları gibi sınırlı ağ istisnası kapsamında hizmet sunan kuruluşlar.

 

Kuruluş Öncesi Mevzuat Haritası

Fintek şirketleri için mevzuat haritasını oluştururken Türkiye’deki temel düzenleyici otoritelerin belirlediği çerçeveler dikkate alınmalıdır:

 MevzuatTabi Fintekler
BDDK5411 Sayılı Kanun ve İkincil Düzenlemeleri

6361 Sayılı Kanun ve İkincil Düzenlemeleri

Destek Hizmeti Kuruluşları (Arayüz Sağlayıcılar Dahil), Finansman Şirketleri
TCMB6493 Sayılı Kanun ve İkincil DüzenlemeleriÖdeme Kuruluşları, E-Para Kuruluşları, PTT Anonim Şirketi ve Dış Hizmet Sağlayıcılar
SPKSermaye Piyasası Kanunu ve Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılarına İlişkin İkincil DüzenlemelerKripto Varlık Hizmet Sağlayıcılar
MASAK5549 Sayılı Kanun ve İkincil DüzenlemeleriFinansman Şirketleri, Ödeme Kuruluşları, E-Para Kuruluşları, Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılar
  1. 6493 Sayılı Kanun (Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları Kanunu): Bu kanun, ödeme ve elektronik para hizmetleri ile ödeme kuruluşları ve elektronik para şirketlerinin lisans alma süreçlerini ve gösterebilecekleri faaliyetlerini ayrıntılı olarak düzenlemektedir. Ödeme hizmetlerin bu kanun çerçevesinde yürütülmesi gerektiğinde, başvuru süreçleri, sermaye yükümlülükleri ve yönetim gereksinimleri gibi konular önem kazanır.
  2. 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu ve İkincil Düzenlemeleri: Bankacılık faaliyetleri ve banka destek hizmetleri konusunda uyulması gereken yasal çerçeveyi belirler.
  3. Sermaye Piyasası Kanunu ve Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıları Tebliğleri: SPK tarafından belirlenen düzenlemeler, kripto varlık hizmet sağlayıcıların kuruluşuna, faaliyete geçmesine, faaliyetlerine ve faaliyetlerinin durdurulmasına ilişkin ve sunabilecekleri hizmet ve faaliyetler, bunlara ilişkin esaslar ile sermaye yeterliliğine ilişkin yasal çerçeveyi çizer.
  4. MASAK Mevzuatı: Lisanslı fintek kuruluşlarının, müşterini tanı (KYC) ilkesi, şüpheli işlem bildirimi, veri saklama ve risk bazlı değerlendirme gibi yükümlülüklerinin çerçevesini çizer.

 

Yatırımcıyı İnandırmak

Her girişimde olduğu gibi bir fintek girişiminde de sürdürülebilir büyümeyi yakalayabilmesi için dış finansmana ve yatırımcı desteğine ihtiyaç duyulur.

Girişimciler, fikrin finansal potansiyeline odaklanırken, hukuki uygulanabilirliğini sorgulamayı veya hukuken temellendirmeyi ihmal edebiliyorlar. Oysa yatırımcıları ikna etmek için sadece finansal potansiyel değil, aynı zamanda hukuki sağlamlık da kritik bir unsurdur.

Yatırımcılar, girişimin gelecekte hukuki problemlerle karşılaşmayacağına dair tatmin edici bir güvence ararlar. Kaldı ki, bazı yatırımcılar fintek veya yıkıcı teknolojiler konusunda bilgi birikimi sınırlı olan bir hukuk danışmanıyla çalışmakta; bu da yatırımcılardan önce danışmanlarının ikna edilmesini gerektirmektedir.

Bu nedenle girişimin ilk aşamalarından itibaren doğru hukuki yapının oluşturulması ve lisans, regülasyon, uyumluluk gibi alanlarda yatırımcılara açık, tutarlı ve güven verici bilgiler sağlanması önem taşır. Mevzuat kaynaklı uygulanabilirlik risklerinin azaltılması ve sürdürülebilir bir iş modeli oluşturulması, yatırımcı güvenini kazanmanın önemli etmenlerinden biri olarak kabul edilebilecektir.

 

Başarılı Bir Fintek İçin Hukuki Mimarinin Önemi

Her ne kadar ülkemizde kamu otoritelerinin denetim ve gözetimi ideal düzeyde olmasa da bir  fintek girişimin başarılı bir şekilde hayata geçirilmesindeki en büyük etkenin hukuki altyapının doğru planlanması olduğu söylenebilecektir.

Girişimciler için en büyük zorluk, finansal regülasyonların karmaşıklığını aşmak ve faaliyetlerini güvenilir, sürdürülebilir ve yasalara tam uyumlu hale getirmektir.

Bu nedenle, hukuki değerlendirme ve mimari planlama, bir fintek şirketinin temel olup, bu temel sağlam atılmadan, uzun vadeli bir başarıdan söz etmek mümkün değildir.