5 – Silikon Vadisi en çok bilinen merkez durumunda. Başka hangi pazarlar takip edilmeli?

Şu an dünya genelinde değeri 1 milyar doların üzerinde olan 183 teknoloji şirketi var. Bunların yüzde 55’i Amerika’da, yüzde 21’i Çin’de ve yüzde 4’ü de Hindistan’da. Bu nedenle Silikon Vadisi dışında takip edilmesi gereken önemli pazarlardan biri Uzak Doğu. Teknoloji trendlerinin en az Silikon Vadisi kadar uç noktalarına zorlandığı ekosistemler ise Tel Aviv ve Singapur.

6 – Bir yatırımcı bir startup’a yatırım yaparken nasıl bir strateji uygulamalı? Belli bir bütçe üzerinden mi ilerlemeli, belli bir ülke ya da sektöre mi yoğunlaşmalı yoksa bir sepet mi yapmalı?

Yatırım stratejilerinin her türlüsünde en önemli prensiplerden biri çeşitlendirme olduğu için, startup yatırımlarında da bu önemli bir kriter. Sırf bu çeşitlendirmeyi yapmak önemli bir bilgi birikimi ve kaynak gerektirdiğinden dolayı, birçok kurum çözümü zaten bir portföy stratejisi olan girişim sermayesi fonlarında buluyor. Girişim sermayesi fonlarının hedefi, farklı evrelerde ve farklı sektörlerle çeşitlendirilmiş bir portföy oluşturmak ve bu şirketlerin gereken desteği alıp, büyümelerine yardımcı olmak. Bu sebeple dünyada ve Türkiye’de birçok kurum, yatırımı direkt girişim sermayesi fonlarına yapıyor. Bu fonların know-how’ından faydalanıp, dilediği şirketlere direkt ortak da olabiliyor.
Kendi yatırım ağını kurmak isteyen şirketlerin takip etmesi gereken noktaları şöyle sıralayabiliriz:
Yatırımları yapacak ve yatırımdan sonra portföy-şirket ilişkisini takip edecek ekibin oluşturulması.
Yatırım tezinin (sektör, şirket evresi/yaşı, yatırım büyüklüğü) net bir şekilde belirlenmesi
Yatırımdan beklentinin stratejik mi, finansal mı veya hibrit mi olması gerektiğinin kararlaştırılması.
Yatırımdan beklenen hak ve yönetim şeklinin net bir çerçevede belirlenmiş olması.
İlk yatırım ve sonraki ekstra yatırım turlarını kapsayacak toplu bir bütçe ve kaynağın şirket içinde ayrılmış olması.

7 – Startup’lar yatırım yaparken kâr/zarar ve vade ilişkisi nasıl oluşturulmalı?

Startup ve fon yatırımları, kurumun yatırıma stratejik mi yoksa tamamen finansal mı baktığına göre değişkenlik gösterir. Mesela Toyota’nın Uber’e yatırım yapmasının arkasındaki motivasyon finansal getirinin üzerinde, geleceğe yönelik stratejik bir atılım. O sebeple, stratejik motivasyonla yapılan yatırımlardaki getiri beklentisi farklıdır. Fakat genel anlamda, teknoloji şirketlerine veya fonlara yapılan yatırımlar, borsa piyasası yatırımları gibi değildir; çünkü bunlar daha uzun vadeli ve likiditesi düşük yatırımlardır. O sebeple bu tip yatırımlara 5-10 yıllık yatırımlar olarak bakıp, getiriye bu tip bir zaman diliminde ulaşabilmeyi hedeflemek daha gerçekçidir. Riskli bir yatırım tipi olması sebebiyle, başarılı senaryolarda getirisi de çok yüksektir. Bu sebeple tüm sofistike yatırım şirketlerinin portföylerinde daha az riskli, fakat az getirili yatırım kanallarının yanında girişim sermayesi ve startup yatırımları da bulunur.