Vertiv Türkiye ve Orta Asya Ülke Müdürü Zekai Güler ile özel röportaj gerçekleştirdik.

Geçmişi çok eskiye dayanan, sektörün en köklü ve öncü markalarından olan Vertiv’in Türkiye ve Orta Asya Ülke Müdürü Zekai Güler’e sorularımızı ilettik. Yaklaşık 4,5 milyar dolar cirosuyla 2020 Birinci çeyrek itibarıyla ABD’de borsaya açılmayı hedefleyen şirketin ürün ve çözümlerini ilk ağızdan öğrendik.

 

Zekai Bey size sormak istediğim çok fazla soru var, Türkiye’deki yola çıkış serüveninizle başlayalım dilerseniz… Bir yönetici olarak büyük emek verdiğiniz, kariyerinizi şekillendiren Vertiv’in 1980’li yıllara uzanan bir geçmişi var. Vertiv’in yolculuğunu sizden dinleyebilir miyiz?  

Vertiv’in geçmişi aslında çok eskiye dayanıyor. Bilgi çağının başlangıcına kadar uzandığını söyleyebiliriz. Türkiye’deki serüvenimiz ise 80’li yılların ortasında Siemens çatısı altında bankaların otomasyona geçiş süreçlerine başladıklarında kesintisiz güç kaynaklarına olan ihtiyaçlarının ortaya çıkmasıyla başladı. 90’lı yılların sonuna kadar Türkiye’de kesintisiz güç kaynağı alanında en büyük pazar payına sahip olduk. Sonrasında telekomünikasyon sektöründe büyük bir atağın başladı ve kamu, sağlık ve diğer alanlarda da öncülüğümüz devam etti. 2000 yılında bizi bir İngiliz olan Chloride firması satın aldı, daha sonra Chloride ‘ın 2010 yılında Emerson Emerson tarafından satın alınmasıyla birlikte 2016 yılına kadar Emerson Network Power olarak Türkiye’de faaliyetlerimizi yürüttük. Emerson Network Power olarak hemen hemen tüm kritik altyapılara çözüm ve ürün sunmaya başladık, bunların içinde Kesintisiz Güç Kaynakları, İklimdendirme sistemleri, Kabinet ve PDU’lar, Redresör ve invertörler, İzleme sistemlerini sayabiliriz. 2016 yılından itibaren  çözümleri ve muazzam bilgi birikimine sahip yetenekli ekibimiz Vertiv olarak Platinum Equity çatısı altında konumlandırıldı. Vertiv ekibi olarak, kendimizi sektörün uzmanları ve sürekliliğin mimarları olarak konumlandırdık ve bu prensipler çerçevesinde şirketimizi dönüştürmeye devam ediyoruz. Vertiv yaklaşık 4,5 milyar dolar cirosuyla 2020 Birinci çeyrek itibarıyla ABD’de borsaya açılmayı hedefliyor.

 

Vertiv çok yönlü bir şirket. Vertiv’in kesintisiz güç kaynağı, BT altyapısı, veri merkezi, sağlık hizmetleri, perakende sektörü, soğutma ve IT altyapı çözüm ve servisleriyle buluttan uç nokta aygıtlarına kadar kapsamlı bir portföyü var. Üstelik bunlar ilk aklıma gelenler…

Vertiv, Türkiye pazarında kendisini nasıl konumlandırıyor. Genel hatlarıyla yenilikçi kanal portföyünüzü sizden dinleyebilir miyiz?

Türkiye’de kendi sektörümüzde zaten bilinen ve tanınan bir şirketiz. B2B yapıyoruz ve çok niş bir alanda hizmet veriyoruz. Finans sektöründen üretime, sağlığa, kamuya aklınıza gelebilecek tüm sektörlerin lider firmalarıyla iş ortaklığı yapıyoruz. Kendi alanında en iyi olan şirketlerin altyapı mimarıyız. Biz kendimizi “sürekliliğin mimarları ” olarak adlandırıyoruz. Türkiye’de altyapı çözümleri olarak veri merkezleri bizim ana faaliyet alanlarımız arasında yer alıyor. Kesintisiz güç kaynakları, hassas kontrollü klimalar, kabinetler ve diğer tüm çözümlerimizi Türkiye pazarına sunuyoruz. Veri merkezleri dışında da çok kritik alanlara da hizmet veriyoruz. Buna örnek olarak Yeni İstanbul Havalimanını verebiliriz. Burada sürekli uçaklar iniyor ve kalkıyor, sistemlerin kesintisiz bir şekilde çalışması gerekiyor. Bu kritik sistemin altyapısını biz sağlıyoruz. Keza hastaneler de bu şekilde. Ameliyathaneler gibi gücün hiçbir şekilde kesilmemesi gereken yerlerin sistemlerinin arkasında hep bizim çözümlerimiz var. Yine bir başka örnek ise vergi daireleri. Türkiye’deki tüm vergi dairelerinde bizim kesintisiz güç kaynağı çözümlerimiz kullanılıyor.

 

Tüm Türkiye’yi kapsayan yaygın ve güçlü bir ağınız var. İhtiyaçlar bölgelere göre nasıl bir farklılık gösteriyor? Servisleriniz hangi birimlerden oluşuyor?

Bir sistemi kurmakla iş tamamlanmıyor. Bunların düzgün bir şekilde çalışmaya devam edebilmeleri için bakımlarının yapılması ve servis hizmetinin verilmesi gerekiyor. Servis ve bakım açısından geçmişten gelen çok güçlü bir servis altyapımız var. Bu konuda çok güçlüyüz. 20 yıl önce, hatta 30 yıl önce kurduğumuz ve hala bakımlarını yaptığımız, servis hizmeti verdiğimiz yerler var. 150 kişilik ekibimizin 50’si bakım ve servisten sorumlu mühendisler ve teknik elemanlardan oluşuyor. Türkiye’nin tamamını kapsayacak şekilde İstanbul’dan Erzurum’a Gaziantep’e kadar her bölgede ofislerimiz var. Servis hizmetimiz çok kritik öneme sahip, çeşitli hizmet seviyelerinde bakım anlaşmalarımız var ve arızalara anında müdahale edebilmemiz gerekiyor. Bizi rakiplerimizden ayıran en önemli unsurlardan biri de bu.

 

 

Müşteri portföyünüzde kimler var? Bankacılık ve finans sektörüne sunduğunuz proje, ürün ve çözümleriniz hangileri?

Vertiv olarak Türkiye’de bankacılık, telekom, sağlık, üretim, ulaşım ve havacılık sektörlerinde etkili olduğumuzu söyleyebiliriz. Türkiye’nin coğrafi her bölgesinde kendi yetişmiş kadrolarımız ve iş ortaklarımızla müşterilerimize en iyi ve hızlı hizmeti sağlıyoruz. Çok güçlü bir proje ve uygulama ekibimiz var. Vertiv olarak kurumların kritik öneme sahip, altyapıya dönük uygulamalarının kesintisiz çalışmasını, her zaman en iyi performansı sunmasını ve ihtiyaca uygun şekilde ölçeklenebilmesini sağlıyoruz. Bunun için donanım, yazılım, iş analitiği ve süreklilik servisleri içinde barındıran kapsamlı ve zengin bir çözüm portföyümüz bulunuyor. Böylelikle veri merkezlerinin, haberleşme ağlarının, ticari ve endüstriyel tesislerin bugün karşılaştığı en önemli zorlukları çözmek için kesintisiz güç kaynağı, soğutma ve IT altyapı çözümlerini; buluttan uç noktadaki “sınır” aygıtlara kadar kapsayabiliyoruz. Telekomünikasyondan bankacılığa kadar kendi alanında en iyi olan şirketlerin yüzde 90’ı belki de daha fazlası bizim müşteri portföyümüzde bulunuyor.

 

Türkiye’nin veri merkezleri yatırımları konusunda son yıllarda çok ciddi bir büyüme var. Vertiv olarak aynı zamanda veri merkezleri için ekipman sağlayıcısısınız. Bu alan oldukça karmaşık, nasıl bir yol izliyor ve nasıl bir yapı sunuyor ve nelere dikkat ediyorsunuz?

Türkiye veri merkezleri yatırımı konusunda son yıllarda ciddi büyüme gerçekleştirdi. Özellikle Telekom ve finans şirketlerinin başını çektiği ciddi yatırımlar yapıldı. Türkiye ve Orta Asya bölgesinde önümüzdeki dönemde özellikle veri merkezi pazarı olmak üzere yatırımların artarak devam etmesini bekliyoruz. 5G, Endüstri 4.0 ve Nesnelerin İnterneti gibi teknolojilerin bu büyümeyi arttıracağını düşünüyoruz. Ayrıca Co-location amaçlı global ölçekteki şirketlerin de Türkiye pazarında satın alma ya da yeni yatırımlarla yer aldığını memnuniyetle görüyoruz.

 

Genel olarak yeni teknolojiler maliyetleri nasıl etkiliyor? Türkiye ve Orta Asya bölgesinde önümüzdeki dönemde de veri merkezi sektörüne yönelik yatırımların süreceğini düşünüyor musunuz?

Yeni teknolojiler, maliyetlerin azalmasını ve verimliliğin artmasını sağlıyor. Veri merkezlerine baktığımızda en önemli konular elektrik tüketimi ve soğutma. Harcanan enerjinin yüzde 60’ı soğutmaya gidiyor. Veri merkezindeki sunucular ve diğer cihazlar sürekli çalışıyor ve ortamı ısıtıyor. Bu ortamı soğutmanız ve belirli bir dengede tutmanız gerekiyor. İşte bu noktada hassas kontrollü klimalar ve diğer soğutma sistemleri devreye giriyor. Bu alanda sürekli yeni teknolojiler geliştiriliyor. Geleneksel soğutma sistemlerinin geliştirilmiş versiyonları ile su ya da hava ile soğutmayı sağlayan teknolojiler var. Örneğin dışarıdaki soğuk havayı alarak ortamı soğutabiliyorsunuz. Bu teknolojilerin ilk yatırım maliyetleri bazen yüksek olabiliyor , ancak buna uzun vadeli baktığınızda toplam sahip olma maliyetinin düşük olduğunu görüyorsunuz. Türkiye’de yeni teknolojileri uygulayan çok deneyimli bir mühendislik ekibimiz var. Özellikle klima tarafında çok büyük farklar yaratıyorlar. Proje ihtiyacına uyggun çözümler üretebiliyoruz. Örneğin Ankara ve İstanbul çok değişik şartlara sahip iki ilimiz. Biz bu şartlara uygun bir çözüm geliştirebiliyoruz. Yine bizi rakiplerimizden ayıran en önemli unsurlardan biri de bizim farklı teknolojileirn kullanılabildiği, her türlü ortama ve koşula uygun ürün ve çözümlerimiz var. Bizim teknolojilerimiz ve çözümlerimizi kullanarak Güç Kullanım Verimliliğini (PUE) 1,1 ya da 1,2’lere kadar indirmek mümkün.

 

Sorumluluk alanınız aynı zamanda Orta Asya bölgesini de kapsıyor. Bu bölgelere dair genel değerlendirmeniz eşliğinde Türkiye’nin global anlamda konumunu ve ülkemizde yapılan mevcut çalışmaları nasıl değerlendirirsiniz?

Orta Asya pazarı, Türkiye’den daha geride olmasına rağmen 90’lı yıllarda SSCB’den ayrıldıktan sonra büyümeye başladı. Vertiv olarak Kazakistan, Özbekistan ve Azerbaycan’da ofislerimiz bulunuyor. Çevre ülkelere de distribütörlerimiz üzerinden hizmet veriyoruz. Bizi biraz daha geriden takip ediyorlar. Son zamanlarda Özbekistan’da bir gelişme var. Daha önce kapalı bir ekonomiydi ama son yıllarda bu duurm durum değişmeye başladı. Artık daha serbest bir ekonomi var. Bu sorunları hızla aştılar ve hızlı bir şekilde gelişmeye başladılar. Özelikle telekomünikasyon ve finans alanında birçok projemiz var Özbekistan’da. Azerbaycan’da belirli bir büyüme trendi var, bu devam ediyor. Kazakistan petrol ve doğalgaz açısından zengin bir ülke olduğundan biraz daha fazla yatırım yapabiliyor.

Türkiye, global açıdan çok önemli bir ülke. Kesintisiz Güç Kaynağı alanında Avrupa’da ilk sıralarda yer alıyoruz. Hem ciro hem de pazar payı açısından çok iyi bir durumdayız. İçinde Rusya, Polonya ve Balkanlardaki irili ufaklı birçok ülkenin yer aldığı Doğu Avrupa Bölgesi Türkiye’den yönetiliyor ve başında da bir Türk var. Finans, İnsan Kaynakları, Hukuk neredeyse tüm departmanlar buradan yönetiliyor.

 

Türkiye’de ve dünyada akıllı şehir teknolojileri kullanımı yaygınlaşıyor. Akıllı Şehir Dönüşümü yol haritasında Vertiv’in katkıları ve iş birlikleri konusunda bilgi alabilir miyiz?

Vertiv’in “En kritik endüstriler” raporunda savunma sanayinin hemen ardından 7’inci sırada akıllı şehirler yer alıyor. Akıllı şehirler, sürdürülebilirlik ve verimliliğe olan vurgu kadar güvenli olmalarıyla da hayatımızı değiştirecek. Tüm bu sistemlerdeki verilerin yönetimi ve elde edilen çözümlerin verimliliği de akıllı altyapı çözümleri ile doğrudan bağlantılı. Akıllı şehirlerin merkezde olduğu yeni dünyada veri merkezlerine de büyük bir rol düşüyor. Akıllı şehir uygulamaları için gereken düşük gecikme süresi ve her noktaya sunulabilen yüksek hızlı erişimde 5G ve fiber bağlantılar çok büyük önem taşıyacak. Ortaya çıkan yüksek miktardaki verinin iletilmesi, saklanması ve işlenmesi için gereken enerjinin miktarı da artacak. Bu nedenle akıllı şehirler alanında Vertiv’in katkısı çok büyük olacak ve kritik önem taşıyacak.

 

Heyecanla beklediğimiz 5G ve sınır bilişim teknolojileri, iş dünyasının yepyeni uygulamalar ve gelir modelleriyle tanışmasına imkan sağlayacak. Peki bu yeni teknolojiye hazır olduğumuzu düşünüyor musunuz? Veri merkezlerinin nasıl etkileneceğine dair tespitlerinizi ve bu teknolojiyi gerçek faydaya dönüştürebilmek için neler yapılması gerektiği konusunda da önerilerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Yaklaşık 6 yıl önce yaptığımız “Data Center 2025: Olasılıkları Keşfetmek” başlıklı araştırmamızı “Data Center 2025: Sınıra Daha Yakın” araştırmamızla güncelledik ve o zamanlar daha az adından söz edilen çeşitli köklü değişiklikleri sektöre sunma fırsatı elde ettik. Bu araştırmaya göre, sınır bilişim tesislerine sahip olan ya da 2025’e kadar bu tesisleri kurmayı planlayanların yüzde 53’ü, destekledikleri sınır noktalarının en az yüzde 100 büyüme göstermesini bekliyor. Araştırma geneline göre 2025’e kadar sınır bilişim tesislerinde ortalama yüzde 226 artış bekleniyor. Bu yeni trendler, çevre bilinci ve verimlilik gibi faktörler yeni ürün ve çözümlerde dikkate alınıyor. Örneğin kesintisiz güç kaynaklarının uzun ömürlü olması, daha az yer kaplaması ve hafif olması; daha hızlı şarj edilebilmesi ve yüksek sıcaklıklarda çalışabilmesi gibi özellikleri sebebiyle “lithium ion piller” daha fazla kullanılmaya başlanıyor. Soğutma sistemlerinde suyun buharlaşarak soğutması prensibi ile çalışan “evaporatif free cooling” çözümlerimiz, Türkiye’deki büyük veri merkezlerinde de dahil olmak üzere pek çok veri merkezinde kullanılıyor.

Türkiye’ye baktığımızda yeni teknolojilerin Avrupa’ya göre çok daha hızlı benimsendiğini görüyoruz. Telekomünikasyon ve finans kuruluşları bu konuda öncüler. Bu şirketlere gidip çözümlerimizi anlattığımızda çok kolay kavrayabiliyor ve üst yöneticilerini rahatlıkla ikna edebiliyorlar. Türkiye’de kullanılan birçok yenilikçi çözüm henüz Avrupa’nın üç dört ülkesinde ancak kullanılmaya başlanıyor. Bir kere yatırım yapıp on yıllarca sıkıntısız bir şekilde kullanmayı tercih ediyorlar.

Teknolojiyi faydaya dönüştürme açısından baktığımızda her şeyin başı verimlilik. Verimlilik için optimum kullanım önemli. Bir ürünün yüzde 50’sinden fazlasını kullanıyorsanız verimli olarak kabul edilebilir. Ama yüzde 10’unu kullanıyorsanız kayıp çok büyük demektir. Bu nedenle kaynakları izlemek büyük önem taşıyor. KVM anahtarlar olsun, DCIM olsun hep bunlara izleme ile alakalı. Bu ayrıca bizim veri toplamamızı ve detaylı bir analiz yapabilmemizi sağlıyor. Müşterilerimize detaylı raporlar sunabiliyoruz. Örneğin kesintisiz güç kaynaklarından topladığımız verilerle elektrik kesintilerini, sistemin ne kadar süre devrede kaldığını görebiliyoruz. Bu sayede sistemde kullanılan akülerin kullanım ömrünü hesaplayıp sistemde kesintiye neden olmadan değiştirerek önlem alabiliyoruz. Ayrıca yeni bir tesis kurulduğunda burasının elektrik kalitesi hakkında müşterimize doğru bilgiler vererek en iyi çözümü sunabiliyoruz. Sadece Türkiye değil, tüm dünyadan topladığımız çok büyük miktarda veriye sahibiz.

 

Yakın dönemde Vertiv Partner Programı’nı (VPP) duyurmuştunuz. Vertiv İş Ortağı Programında hangi başlıklar öne çıkıyor ve ne tür avantajlar sağlıyor? Vertiv’in globalde de hizmet verdiği öncü şirketler var, bunlardan da bahsedebilir misiniz?

İş ortağı ekosistemimiz, Vertiv’in bölgedeki tüm operasyonları için büyük önem taşıyor. Vertiv olarak bu söylemi yansıtmak istedik ve Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’yı kapsayan EMEA bölgesindeki kanal bayi ve distribütörlerimiz için Vertiv İş Ortağı Programı adı altında üç girişime imza attık. Bölgeye özel şekilde zenginleştirdiğimiz portföyün yanı sıra, bu program kapsamında iş ortağı portalimizi de tepeden tırnağa yeniledik. Ayrıca yeni bir teşvik planı oluşturduk. Örneğin bundan sonra Yetkili ve Silver seviyesindeki bayilerimiz otomatik olarak bonus puan kazanıyor ve bu puanları hızlıca nakde dönüştürebiliyor. Bunu EMEA Vertiv Teşvik Programı kapsamında sağlıyoruz. Benzer şekilde, Gold ve Platinum seviyesindeki bayilerimiz de yeni indirimlere sahip oluyor. Yine bu bölgedeki bayilerimizin başarısına katkı sağlamak için, dünyada yoğun ilgi gören Liebert GXT5 gibi gelişmiş kesintisiz güç kaynağı çözümlerimizi EMEA’da kanal iş ortakları aracılığıyla piyasaya sürüyoruz. Gelişmiş güvenlik için bireysel olarak kontrol edilen soketlere sahip olan Liebert GXT5, ağın uç noktasındaki karmaşıklığı basitleştirmek ve perakende, sağlık, finansal hizmetler ve Endüstri 4.0 uygulamaları gibi birçok alanda meydana gelen büyük dönüşümleri desteklemek için uzaktan yönetilebiliyor. Vertiv olarak ilk günden bu yana iş ortağı ekosistemimizle birlikte büyümeye dayalı bir felsefeyle çalışıyoruz. Bayi ve kanal ekosistemimizi çeşitli teşvik ve takviyelerle desteklemeyi sürdüreceğiz.

 

2019 yılında öne çıkan ürün ve çözümleriniz hangileri oldu?

2018 yılına baktığımızda çift haneli bir büyüme gerçekleştirmiştik. 2019 yılında bölgemizdeki siyasi ve ekonomik koşullardan dolayı 2018 yılına göre biraz daha zorlu bir yıl oldu sektör ve bizim için. Çok zorlu bir yıl olmasına rağmen bizim açımızdan hedeflerimizin pek çoğunu gerçekleştirdiğimiz bir yıl oldu. Büyük ölçekli projelerden ziyade daha küçük ölçekli projeler üzerinde çalıştık. Hacim olarak küçük ancak daha çok iş yaptık. Bu da bizim için oldukça farklı bir deneyim oldu.

 

2020 ajandanız eşliğinde müşterilerinizi bekleyen yenilikler neler olacak?

2020 yılının, 2019’a göre biraz daha hareketli olacağını düşünüyoruz. Veri merkezi ve altyapı tarafında planlanan yatırımlar devam edecek. 5G, Endüstri 4.0, Nesnelerin İnterneti ve diğer yeni teknolojiler pazardaki büyümeyi destekleyecek. Türkiye ve Orta Asya bölgesinde özellikle veri merkezi ve altyapı tarafında hızlı bir büyümenin gerçekleşeceğinizi öngörüyoruz. Tüm ürün ve çözümlerimizle bu büyümeye biz hazırız.

 

Vertiv’in pazarlama stratejisinin olmazsa olmazları neler? Daha önde tuttukları bir platform var mı? Günümüzde çok ön planda olan kullanıcı deneyimi ve müşteri beklentileri iş yapış biçimlerini nasıl etkiliyor?

İş dünyasında teknolojinin yeri ve önemi her geçen gün artarken, hayati önem taşıyan altyapılar da hızla yaygınlaşıyor. İşimiz ve yaşamımız gitgide veri tabanlı bir hal alıyor. Bu noktada Vertiv olarak kurumların kritik öneme sahip, altyapıya dönük uygulamalarının kesintisiz çalışmasını, her zaman en iyi performansı sunmasını ve ihtiyaca uygun şekilde ölçeklenebilmesini sağlıyoruz. Bunun için donanım, yazılım, iş analitiği ve süreklilik servisleri içinde barındıran kapsamlı ve zengin bir çözüm portföyümüz bulunuyor. Böylelikle veri merkezlerinin, haberleşme ağlarının, ticari ve endüstriyel tesislerin bugün karşılaştığı en önemli zorlukları çözmek için dünyada 270’den fazla servis merkezimiz, 2.700’den fazla saha mühendisimiz, 330’dan fazla teknik destek merkezimiz ve 17 müşteri deneyim merkezimiz ile kesintisiz güç kaynağı, soğutma ve IT altyapı çözümlerini; buluttan uç noktadaki “sınır” aygıtlara kadar kapsayabiliyoruz ve hizmet sunduğumuz tüm markalara uçtan uca kusursuz bir müşteri deneyimi sunabiliyoruz.