Geçtiğimiz hafta Dassault Systèmes Türkiye Ülke Müdürü Elif Gürdal’ın davetiyle bir araya geldik. Sohbetimiz üzerinden derlediğimiz röportajı sizlerle paylaşıyoruz.

Geçtiğimiz hafta Dassault Systèmes Türkiye Ülke Müdürü Elif Gürdal’ın davetiyle bir araya geldik. Kadın gazetecilerin davetli olduğu bu özel buluşmada; teknoloji sektöründe kadın olmak, teknolojinin kadın liderleri ve teknoloji sektörü çerçevesinde özel bir sohbet gerçekleştirdik.

Elif Gürdal uzun zamandır yakın takipte olduğumuz, örnek aldığımız önemli bir kadın lider. Sohbetimiz üzerinden derlediğimiz röportajı sizlerle paylaşıyoruz.

 

Dassault Systèmes ile bizi yakınlaştırabilir misiniz? Endüstri çözümleri ürün tasarımı, simülasyon ve bilgi zekasını bir araya getiren çözümleriniz neler? İnovatif çözümlerinizi hangi sektörler kullanıyor?

Dassault Systèmes olarak bir 3DEXPERIENCE şirketiyiz. Çözümlerimiz insanlığın ve inovasyonun ilerlemesi için katalizör görevi görür. Şirketlere ve insanlara, işbirliğine dayalı üç boyutlu sanal ortamlar sunarak sürdürülebilir yenilikler tahayyül etmelerini sağlıyoruz. 3DEXPERIENCE platformu ve uygulamalarımız sayesinde gerçek dünyanın sanal ikizlerini oluşturan müşterilerimiz, inovasyon, öğrenme ve üretimin ufkunu genişletiyor. Dassault Systèmes, 140’tan fazla ülkede, her sektörde, farklı ölçeklerdeki 270.000 müşterisine değer katıyor. Şu an 11 endüstriye yönelik çözümlerimizle faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

 

Elif Gürdal, Gözde Yeniova - Ekonomist, Ürün Dirier- Para, Mine Turgay Oktay - TechnoLabs&MerlininKazanı, Derya Coşkun – CIO Update, Funda Güleç Yalçın - Fintechtime

Elif Gürdal, Gözde Yeniova – Ekonomist, Ürün Dirier- Para, Mine Turgay Oktay – TechnoLabs&MerlininKazanı, Derya Coşkun – CIO Update, Funda Güleç Yalçın – Fintechtime

 

Ülkemizin önemli kadın liderlerinden birisiniz. Okurlarımıza hatırlatmak adına kendinizden bahsedebilir misiniz? Kariyeriniz Dassault Systèmes ile nasıl kesişti?

1973 doğumluyum. Bilkent Üniversitesi’nden 1995 yılında Bilgisayar Mühendisliği alanından mezun oldum. Ardından Boğaziçi Üniversitesi’nde 2004 yılında Executive MBA’imi tamamladım. Üniversiteden mezun olduğum dönemde IT sektöründeki parlama ile birlikte ciddi iş fırsatlarından birini değerlendirerek bu sektördeki serüvenime başladım. Teknolojinin firmalara sağladığı ciddi katma değerlerin yavaş yavaş fark edilmeye başlandığı o yıllardan günümüze IT sektörü benim gibi pek çok Bilgisayar Mühendisine iyi iş olanakları sundu.

Ben de teknik bir rol ile başladığım IT kariyerime yıllar içinde satış alanında devam ettim. Şu anki görevimden önce Türk Telekom, Borsa İstanbul ve HP gibi firmalarda teknik ve satışla ilgili pozisyonlarda çalıştım. Son olarak ise Oracle firmasında Üretim, Perakende ve Dağıtım Sektöründen sorumlu Kıdemli Satış Müdürü olarak görev yapıyordum. Oracle’daki görevimde Türkiye’nin büyük holdinglerinin de arasında olduğu kurumsal müşterilere dair satış aktivitelerinin yönetiminden sorumluydum.

Üniversitede Bilgisayar Mühendisliği bölümünde okumaya başladığımda bu alan genç kadınlar arasında çok da popüler değildi. Fakat zaman içinde sevinerek görüyorum ki teknoloji sektörü işyerinde çeşitliliği en çok destekleyen sektörlerden birisi oldu. Çok daha fazla genç kızımız kariyerini bu alanda şekilendirme kararı alıyor.

Kariyerim süresince Oracle, HP ve Dassault Systèmes gibi teknoloji devlerinde çalışma fırsatı buldum. Bu sayede kendilerinden çok şey öğrendiğim seçkin kadın liderlerle de birlikte çalışma fırsatı yakaladım. Bu nedenle kendimi hep çok şanslı hissettim.

 

Bir kadın olarak teknoloji sektöründe çalışmak zor mu? Teknolojideki cinsiyet eşitsizliği konusunda neler söylemek istersiniz?

Teknoloji sektöründe çalışmanın başka bir sektörde kadın olarak çalışmaktan daha zor olduğunu düşünmüyorum. Aksine 2018 yılında yapılan bir araştırmaya göre: Teknoloji alanında çalışan kadınların %85’inin bu alanda çalışmaktan memnun olduğunu görüyoruz. Bu diğer birçok sektörden çok daha yüksek bir oran.

Aynı zamanda, bu kadınların %67’si teknoloji sektöründe kadın liderlerin sayısının hala yetersiz olduğu görüşünde. Bu durumu yaratan nedenlere baktığımızda bunların sadece teknoloji sektöre özgü olmadığını, aynı zamanda genç kadınların bilime, teknolojiye, mühendislik ve matematiğe (STEM) katılımının yeterince özendirilmemesi, rol model eksikliği ve genel olarak liderlik pozisyonları için erkekleri seçme eğilimi gibi temel sorunların karşımıza çıktığını görüyoruz.

Türkiye, kadın işgücünün teknolojiye katılımı söz konusu olduğunda, dünya çapındaki istatistiklerle de tutarlılık gösteriyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) 2017 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’na göre, teknolojideki cinsiyet eşitsizliği diğer sektörlerden daha fazla. Bizim de bu noktaya odaklanmamız gerekiyor.

 

 

Teknoloji alanında kadın istihdamının artması ve daha fazla kadının bu sektörde yer alması için neler yapılmalı? Nasıl bir yol izlenmeli?

Teknoloji alanına daha fazla kadının katılmasını sağlamak için önümüzde yapılması gereken birçok şey var. Genç kadınlar için teknolojiyi erken yaşlarda çekici hale getirmemiz, daha fazla kadın rol modele sahip olmamız ve cinsiyet ayrımcılığına karşı mücadele etmemiz gerekiyor.

Kendi sektörüm açısından değerlendirirsem; diğer birçok sektörde olduğu gibi teknoloji dünyasında geçmişten bugüne gelen bir erkek egemenliği var, bu bir gerçek. Ama hem dünyada hem de Türkiye’de son yıllara baktığımızda sektörde hem kadın çalışan hem de karar verici konumundaki kadın yönetici sayısında ciddi bir artış olduğunu görebiliyoruz. Günümüzde bazı önemli firmaların CEO veya benzeri üst düzey pozisyonlarında kadınların olması ve bu kadın çalışanların işlerinde yüksek başarılar elde etmeleri geleceğe dair umutları artırıyor.

Zaman içinde dünyada ve Türkiye’de iş dünyasındaki kadın çalışan veya yöneticilere yönelik bazı önyargıların da kırılacağını ve kadın yönetici sayısının çok daha artacağını öngörüyorum. Bu noktada bahsettiğiniz gibi kadınların detaylara daha fazla eğilme ve empati sahibi bakış açısına daha çok sahip olmaları gibi bazı avantajlarının da bu yolda itici güç olacağını düşünüyorum. Bu anlamda Türkiye’deki lider Teknoloji firmalarında halen ülke lideri olarak görev yapmakta olan pek çok kadın yönetici ile kariyerim süresince beraber çalışma fırsatı bulduğum için kendimi ayrıca şanslı hissediyorum.

Dassault Systèmes olarak her iş birimimizde olduğu gibi AR-GE , Pazarlama ve Satış gibi alanlarda güçlü kadın liderlere sahibiz. Organizasyonumuzda kadınlar için özel programlar uyguluyor, koçluk ve mentorluk programları sunuyoruz. Ayrıca, Türkiye’de teknoloji sektörünü gençlere tanıtmak için FRC (First Robotic Competition-) gibi yerel inisiyatiflerde de olabildiğince yer almaya çalışıyoruz.

 

Teknoloji alanında kariyer yapmak isteyen kadınlara neler önerirsiniz?

Hangi sektörden olursa olsun öncelikle kadınlara iş hayatında çekingen olmamalarını, kendilerine inanmalarını ve talep ettikleri pozisyonlar için kendilerini geliştirmelerini tavsiye ediyorum. Teknoloji alanında başarılı olmak demek yenilikçi yaklaşımları kolay adapte etmek ve iş yapışınızın bir parçası haline getirmek demektir. Bu nedenle teknoloji alanında kariyer yapmak isteyen kadınlara özgür düşünmekten kaçınmamalarını ve özgüvenle çalışmalarını tavsiye ederim. Gerçek değerler üretmek üzere emek harcamak en önemli mesele diye düşünüyorum.