Odeabank, kurulduğu günden bu yana yürüttüğü başarılı çalışmalarla 8. yılını geride bırakırken sektörün önemli oyuncuları arasında yer aldı.
Odeabank Genel Müdürü Mert Öncü, Odeabank’ın 8 yıldır olduğu gibi önümüzdeki dönemde de güçlü sermaye yapısıyla Türkiye ekonomisine kaynak sağlamaya devam edeceğini söyledi.
TÜRKİYE bankacılık sektöründe 15 yıl aradan sonra sıfırdan lisans alan ilk banka olan ve 2012 yılında faaliyete geçen Odeabank, kuruluşunun 8’inci yılını kutladı. Faaliyetlerine başladığı günden bu yana başarılı bir performans ortaya koyarak ülke ekonomisine katkı sağlamayı sürdüren Odeabank, özel mevduat bankaları arasında aktif büyüklükte ilk 10 bankadan biri oldu.
Sekiz yıl gibi kısa bir sürede görünenden fazlasını gerçekleştiren ve sektörde önemli bir konuma ulaşan Odeabank’ın bu başarısı bağımsız değerlendirme kuruluşları tarafından da tescillendi. Odeabank bağımsız marka değerleme kuruluşu Brand Finance’ın ‘2020 Türkiye’nin En Değerli ve Güçlü Markaları’ listesine 57’nci sıradan girdi.
Mert Öncü: “Müşterilerini merkeze alan banka olmaya devam edeceğiz”
Konu ile ilgili değerlendirmede bulunan Odeabank Genel Müdürü Mert Öncü, Odeabank’ın, sekiz yıl içinde Türkiye’nin yenilikçi ve rekabetçi bankalarından biri haline geldiğine dikkat çekti. Türkiye ve dünyayı etkisi altına alan pandemi sürecinde de müşterilerine yenilikçi hizmetler sunmaya devam ettiklerini belirten Öncü, bankanın gelecek hedefleri hakkında şunları söyledi: “Odeabank olarak güçlü sermaye yapımız, öz kaynaklarımız ile ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam edeceğiz. Teknolojiyi, deneyimli insan kaynağımızla birleştirerek; önümüzdeki dönemde reel ekonomi ile örtüşen alanlarda büyüme kaydetmeyi hedefliyoruz. Ticari bankacılık alanında, Türkiye ihracatına verdiğimiz destek ve işlem hacimlerimiz her geçen gün artıyor. Nakit yönetimi, dış ticaret ve ödeme sistemlerindeki uzmanlığımız ile ihracat yapan firmalarımıza en kaliteli hizmeti sunuyoruz. Bireysel bankacılık alanında müşterilerimizin ihtiyaçlarına cevap verecek zengin ürün yelpazemizi sunmaya devam edeceğiz. Ayrıca bireysel tasarrufları artırma odaklı bir büyüme stratejisi izleyeceğiz. Müşterilerimizi merkezimize koyduğumuz çevik, yalın ve verimli iş akışlarımızla müşteri memnuniyetimizi daha üst seviyelere taşıyacağız. Bu hedeflerimize 11 ülkede faaliyet gösteren Bank Audi Grubu başta olmak üzere; Uluslararası Finans Kurumu (IFC), Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) gibi uluslararası saygınlığı olan diğer sermayedarlarımızın ve kurulduğu günden bu yana aynı heyecanla çalışan dinamik ekibimizin desteği ile ulaşacağımıza inanıyorum. Ülkemize, müşterilerimize, hissedarlarımıza, çalışma arkadaşlarımıza ve birlikte yürüdüğümüz paydaşlarımıza değer katmayı her zaman önceliğimiz olarak gördük. Bu önceliklerimiz doğrultusunda teknolojik altyapısı ve deneyimli insan kaynağı ile hızlı hizmet veren, ‘müşteriye özel bankacılık’ felsefesiyle müşterilerini iş modelinin merkezine alan bir banka olmaya devam edeceğiz.”