PeP, tamamen Türk mühendisleri tarafından oluşturulan teknolojik altyapısı ile İngiltere üzerinden Avrupa’ya açılıyor. Konunun detaylarını öğrenmek üzere, PeP Yönetim Kurulu Üyesi Artun Kumrulu ile Fintechtime Kasım & Aralık sayısı için özel bir röportaj gerçekleştirdik.
PeP olarak İngiltere’ye yatırım fikri nasıl doğdu ve nasıl hayata geçti? Yatırım sürecinizden biraz bahseder misiniz?
Aslında PeP’in kuruluşundan bu yana vizyonumuz olan uluslararası bir elektronik para şirketi olma yolundaki ilk adımımızı İngiltere yatırımı ile atmış olduk. PeP olarak yola çıktığımız ilk günden itibaren en büyük hedefimiz Türkiye’den global bir e-para şirketi çıkarmaktı. İngiltere seçimi asla bir tesadüf değil; alanımızda global bir oyuncu olmak, sınırları kaldırmak, finansal olarak güçlü bir konum seçmek ve sürekliliği sağlamak gibi hedeflerimiz ile son derece bilinçli bir seçimdi. Kurulduğumuzdan bu yana tüm ürün gruplarımızı, yaptığımız iş birliklerini bu hedef doğrultusunda planlayıp hayata geçirdik. Bugüne kadar sektörümüzde çoğunlukla yurt dışından firmaların, Türkiye’den finansal hizmet sağlayan markaları satın aldıklarını veya bu firmalara yatırım yaptıklarını gördük. Biz bunun tam tersini yapmaktan haklı bir gurur duyuyoruz. Tamamen yerli bir teknolojik altyapıyla Türkiye’den doğmuş bir e-para şirketi olarak İngiltere’de yatırım yapma kararı aldık. Global bir marka olma yolunda son derece stratejik bir adım atarak, Türk finans sektöründe yurt dışına yatırım yapan ilk e-para şirketi olduk. Başka bir ifadeyle, PeP İngiltere ile PeP markasını Avrupa’ya ihraç ettik, böylece tüm Avrupa’dan müşterilerimiz olacak. Alanımızın global rekabetinde artık bir Türk firması var.
Diğer yandan “uçtan uca tek bir dijital platform ve hizmet sunmak”, PeP’in kuruluş felsefesinde bulunan önemli bir unsur. Biz sürecin başladığı noktadan, sonlandığı noktaya kadar var olmak, finansal hizmetleri kesintisiz uçtan uca verebilmek istiyoruz.
Bu sebeple Türkiye ve Avrupa’da İngiltere lokal cüzdan ve ürünlerimizle, müşterilerimizin tüm finansal hizmetlerini tek bir platformdan alabileceği başka ürünlere ihtiyaç duymayacağı bütünsel bir yapı kuruyoruz. Bu da müşteriye maliyet avantajı, hız ve kolaylık getirecek.
Kısaca PeP her yerde uçtan uca hizmet verecek.
İngiltere’ye yapılan yatırımla sektöre ne gibi yenilikler getireceksiniz?
PeP olarak her zaman ilkleri yapmaya çalışıyoruz. 50 milyon TL’lik yatırımla kurulan PeP, Türk mühendislerin geliştirdiği altyapı sayesinde Türkiye’den Avrupa’ya açılıyor. Bu yatırımdan beklentimiz; İngiltere ve Avrupa’dan başlayarak, global marka yaratma serüvenimize yeni halkalar eklemek. İngiltere ile başladık ama devamı gelecek.
Fintech dediğimizde sektör çok geniş. E-para şirketlerinden ödeme sistemlerine, altyapı firmalarından yazılım şirketlerine kadar çok geniş bir sektörden bahsediyoruz; Türkiye’den global marka çıkarabileceğimiz en güçlü olduğumuz sektörlerden biri. Fintech alanında yıllardır çok iyi işler yapan, çok iyi know-how biriktirmiş bir ülkeyiz. Türkiye’de bu konuda geniş bilgi sahibi uzmanlar var. Biz de e-para şirketi olarak Türkiye’deki bu potansiyeli görüyor ve Türkiye sınırlarının dışında da etkili bir şekilde var olmayı hedefliyoruz. Bu yatırımın sektörümüze iki önemli katkısı olacak. Birincisi, Türkiye’deki deneyimi, bilgi birikimini kullanarak İngiltere’de bir Türk markası yaratacağız. PeP markası artık global bir oyuncu olma yolunda. İkincisi ise, artık biz de Türkiye’ye döviz kazandırıcı hizmet sağlayan firmalardan biri haline geldik.
İlk yurt dışı yatırımınızda neden İngiltere’yi tercih ettiniz? İngiltere’de hangi fırsatları gördünüz?
Avrupa’da çok önemli lokasyonlar var ancak PeP’in Avrupa’daki büyümesi, fintech ve dijital ekosistemin en güçlü olduğu ülkelerden biri olan İngiltere üzerinden olacak. İngiltere, özellikle de Londra, finansal teknolojiler anlamında global bir merkez. Dijitalleşmeye olan bakış açısı, fintech ekosisteminin gücü, global markaların oluşmasını destekleyen ortamı, İngiltere’nin bizim gözümüzde hedef nokta olmasının nedenlerinden bazıları. Bunun yanı sıra ticari ve bireysel olarak seyahat, iş ve finansal işlemlerde Türkiye ve İngiltere arasında yüksek bir trafik var. İngiltere’de dijital kültürü benimsemiş ve teknolojik gelişmelere hızla uyum sağlayan Türkiye’den gelmiş, expat olarak çalışan güçlü bir Türk topluluğu da var. Biz başlangıçta burada yaşayan Türklerin hizmet alabileceği, Türkiye’ye bağlı finansal ekosistemi de kuvvetlendirebilecek bir yapı ve hizmet sunmak istiyoruz.
Avrupa’da bizim gibi firmalar için “challenger bank” kavramı kullanılıyor. Dünyanın geldiği noktada, artık işinizi tek bir merkezden yönetseniz bile, yaptığınız iş ve birçok finansal ihtiyacınız global. Biz de bu ihtiyaçlara, İngiltere’nin de regülasyonlarına uygun bir şekilde, oradaki fonksiyonalitelerle de bezenmiş olarak, daha geniş çapta başka hizmetlerin de eklendiği Challenger Bank konsepti ile cevap veriyoruz.
Bunun yanı sıra, başta İngiltere olmak üzere tüm Avrupa’da, yaşadığı ülkeye sonradan yerleşen ve henüz bu ülkede finansal tarihçesi olmadığı için hızlıca finansal hizmet almakta zorlanan büyük kitleler var. Bu kitlelerin finansal ihtiyaçlarına geleneksel bankalardansa, Challenger Bank konseptinde, teknolojiyi doğru ve hızlı şekilde kullanan finansal kurumlar çok daha doğru cevap vermekte. Biz de kendi adımıza İngiltere’de bu potansiyeli gördüğümüz için yatırımımıza bu ülkeden başladık. Kısaca özetlemek gerekirse, İngiltere’ye yatırım yapmamızın 3 temel nedeni var. Birincisi, İngiltere’de fintech ve dijital ekosistemin çok kuvvetli olması. İkincisi, İngiltere’nin global bir merkez olması. Üçüncüsü ise İngiltere’de ürünlerimizi sunabileceğimiz, hizmetlerimize ihtiyacı olduğunu gördüğümüz kitlenin oluşması. Avrupa’daki büyümemiz İngiltere üzerinden olacak. Buradan Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika, Avusturya gibi dijital gereksinimleri gelişime açık pazarları hedefliyoruz. Bu ülkelerde de hizmetlerimizi yaygınlaştırıp, oralarda yaşayan Türklerin de, Türkiye ile olan finansal alışverişlerinin daha hızlı, şeffaf, uygun maliyetlerde ve güvenli yapabilmelerini sağlayacağız.
İngiltere yatırımının ardından PeP’in yeni yapılanması nasıl olacak? Operasyonel süreçlerde ne gibi gelişmeler olacak?
Operasyonu sağlayabilmek adına İngiltere’de lokal ekiplerimiz olacak. Merkezimiz yine Türkiye’de bulunacak. Tüm ürün ve hizmetler, yine Türk uzmanların ortaya çıkardığı ürünler olmaya devam edecek. İngiltere’ye yapılan yatırımla kullanılan tüm ürünler Türk mühendislerin, yazılımcıların ortaya çıkardığı ürünler olmaya devam edecek. Ayrıca orta ve uzun vadede kariyerine farklı ülkelerde yön vermek isteyen çalışanlarımıza da belirli dönemlerde yurt dışında çalışma fırsatları sağlayacağız. Bu anlamda Türkiye’deki ekiplerimizden arkadaşlarımız da İngiltere’de yerleşik olarak görev yapabilecekler. Çalışanlarımızın tecrübelerine bu şekilde bir fayda sağlamaya çalışacağız.