Genç MÜSİAD tarafından düzenlenen “Teknoloji Girişimciliği ve Teknoloji Yatırımcılığı” programında Türkiye’nin en aktif yatırımcılarından Hande Enes tecrübelerini paylaştı.

Programda Türkiye ekosistemi ve gelişen teknolojik altyapıya değinen Enes, Türkiye’nin 2030 itibariyle yakın coğrafyada ana finansal teknoloji merkezlerinden biri olacağını söyledi.

Genç MÜSİAD koordinasyonunda düzenlenen “Teknoloji Girişimciliği ve Teknoloji Yatırımcılığı” programı sanayiden dijitale, yapay zekadan veri analitiğine kadar teknolojiye dair tüm yatırımcılık faaliyetlerini detaylı şekilde ele aldı. MÜSİAD Genel Merkez binasında gerçekleştirilen etkinliğe Türkiye’nin en aktif yatırımcılarından Hande Enes’in konuşmacı olarak katıldı.

Genç MÜSİAD ve MÜSİAD üyelerinin ilgiyle takip ettiği programda Hande Enes, sanayicilikten teknoloji yatırımcılığına dönüşümü ve bu dönüşümün aile şirketleri için önemini anlattı. Enes konuşmasında özellikle bu alanda yeni adım atacak kurumların, girişimlerin ilk müşterisi olup, sonrasında yatırımcı olmaya dönüşümde daha sağlıklı ilerleyebileceğini belirtti. Değerlendirmesinde tecrübelerinden de örnekler veren Hande Enes, geleneksel sermayenin teknoloji sermayesine dönüşümünü detaylı bir şekilde paylaştı.

“Türkiye, finansal teknolojilerde önde gelen ülkelerden biri olacak”

Programda ayrıca Türkiye’de yatırım yapılan sektörler değerlendirildiğinde oyun, yapay zeka, veri, analitik ve teslimat sektörleri öne çıktı. 2026 yılında bölgesel olarak yeni finansal enstrümanlar üretilmesi konusunda Türkiye ekosisteminin dikkat çekeceğini vurgulayan Enes, 2030 itibariyle Türkiye’nin yakın coğrafyada bu konudaki ana merkezlerden biri olacağını belirtti. Enes, Türkiye’nin finansal teknolojiler konusunda dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olacağına dair inancını da yineledi.

Hande Enes, Türkiye ve dünyada farklı sektörlerde 54 yatırımı olan bir yatırımcı olarak, Türkiye’den globale çıkan oyun değiştirici girişimlerin artacağını belirtti. Globalde kullanılan “Angel Investor (Melek Yatırımcı), Venture Capital (Girişim Sermayesi)” gibi terimlerin Türkçe karşılıklarının yetersiz olduğundan da bahseden Enes, bu kavramlara daha doğru karşılıklar getirerek geleneksel iş insanlarının da teknoloji girişimlerine ilgisinin artabileceğini vurguladı.

Enes, konuşmasına son verirken geleneksel sermayenin teknoloji ekosistemine kazandırılmasında gençlerin önemine dikkat çekerken, gençlerin merakı ve öğrenme isteğiyle kendilerinden önceki jenerasyonu bu alana yönlendireceğini dile getirdi.