Yıldız Holding Kurumsal Strateji, İş Geliştirme ve M&A Transformation Head Cem Aydede, Fintechtime Haziran sayısı için yazdı “Hangi dijital cüzdan ülkemizin WhatsApp’ı olacak?”.

İsveç’te ülkenin 6 büyük bankaları ile devreye alınan Swish cüzdan uygulaması tüm vatandaşlara yayılarak ülkenin ödeme süreçlerini dijitalleştirmek ve kolaylaştırmak misyonu ile yola çıkmıştı. Artık İsveç’liler için “Google’la” gibi “Swish’lemek para gönderme ihtiyacının kısaltması haline gelmiş durumda.

Türkiye’ye baktığımızda ise durum biraz farklı. Hangi cüzdan uygulamaları ülkemizin go-to cüzdan uygulaması olacak? Hangi cüzdan için ülkemizin Swish’le varyasyonunu yaratacağız?”

 

İsveç’te yaşadığım süre boyunca akademik hayatımda vaka analizleri ile tanıklık ettiğim ve uygulamanın müşteri yayılımını ilgililerinden dinlediğim Swish uygulaması ülkenin bir standardı haline gelmiş durumda. İsveç’te bir bakkala girip birkaç eksiğinizi aldıktan sonra kasiyere 1000 Kron uzattığınızda size şüphe ile bakılmasına alışmalısınız. 2012’de İsveç’in en büyük altı bankasının birleşmesi ile hayatına başlayan Swish uygulaması şu anda 10 İsveçliden 8’inin günlük ödeme tercihi haline geldi. Dolayısıyla İsveç’te abonelik hizmeti ödemesinden faturaya, market alışverişinden restoran hesap ödemesine ülkenin ana para dolaşımı bu minik ve sade cüzdan uygulaması üzerinden gerçekleşiyor. Artık İsveç’liler için “Google’la” gibi “Swish’lemek para gönderme ihtiyacının kısaltması haline gelmiş durumda. Uygulama son kullanıcılardan herhangi bir ücret talep etmemesi ile tamamen İsveç hükümetinin nakitsiz toplum vizyonunu hayata geçirmek adına kullanılıyor ve pazara giriş yaptıktan beri ana odağı olan parayı dijitalleştirerek takibini ve transferini kolaylaştırıyor.

 

Türkiye’ye baktığımızda ise durum biraz farklı. Şirketler son yıllarda halkta oluşan nakit sıkıntısı ve kredi kartı yorgunluğundan minimum hasarla etkilenmek adına kendi cüzdanlarını çıkararak bu mecralarda müşterilerine farklı finansmanlar yaratmanın peşine düşmüş durumdalar. Bankalar ise kendi white label ödeme tiplerini ve cüzdanlarını farklı promosyonlarla müşterilere pazarlamakla meşguller. Bunlara bir de ana odağı fintech çözümleri olan e-para kuruluşlarının çıkardıkları açık devre cüzdanlar eklendiğinde akıllı telefonların ana ekranlarından dolup taşan bir cüzdan uygulaması kirliliği ile karşı karşıyayız. Bu artan cüzdan trendine karşı 2022’deki araştırmaya göre akıllı telefonlarda en çok uygulama silinen ülkeler arasında Arjantin’i takip ederek ikinci sırada Türkiye geliyor. Dolayısıyla firmaların dijital cüzdanlarını müşterilerin ana ekranlarında silmeden tutmaları ve kullanmaları için birbirleri ile sıkı bir rekabette olduğunu söyleyebiliriz.

 

Şu anda Türkiye pazarında bulunan dijital cüzdanların hemen hemen hepsi kart saklama, sanal kart yaratma, cüzdanlarına bakiye yükleme, para çekme ve cüzdanlar arası para gönderme gibi temel diyebileceğimiz yetkinliklere sahipler. Bunlara ek olarak firmalar dijital cüzdan uygulamalarını Borsa işlemleri yapabilme, altın ve gümüş gibi değerlileri alıp satabilme, sigorta poliçeleri satın alabilme, oyun kodları ve dijital yayın platformları abonelikleri satın alabilme yetkinliklerini sunmaya çalışıyor. Firmalar bunlara benzer ek hizmetler getirmenin yanısıra kendi cüzdanlarının kullanım frekanslarını artırmak ve yeni müşteri kazanabilmek adına nakit iade gibi kampanyalar sunarak müşterilerine sık alışveriş yaptığı mecralarda daha az ödeme vadediyor. Bu saydığımız temel cüzdan fonksiyonları ve ek hizmetleri tümü ile değerlendirdiğimizde dijital cüzdanların aslında tamamen dijital banka servisinde oluşturulan bir hesap ve kredi kartına ek net bir fayda sağladığını söyleyemeyiz. Ancak bu özelliklerden bir tanesi bu cüzdanların müşteride bir karşılık bulmasını sağlıyor; veresiye yani şimdi al sonra öde finansman hizmetleri…

 

Ülkemizde kredi kartı yorgunluğunun arttığı bu dönemde müşterilerin market, elektronik, tatil gibi harcamalarını finanse etmeleri için ilk tercihleri olan kredi kartları, yerlerini ihtiyaç ve ürün finansman kredilerine bıraktı. Ancak kredi skorlarının ihtiyaçlarını karşılayacak kadar kredi almasına imkân vermeyen müşterilerin borçlanabileceği yeni mecralar arayışı içerisinde olduklarını söyleyebiliriz. Firmaların cüzdan çözümleri ile sunduğu şimdi al sonra öde çözümleri müşterilerin alışveriş yaptıkları mecralara borçlanabilmesini sağlayarak ihtiyaçlarını giderebilmelerine imkân sağlıyor. Prensipte firmaların müşteri kazanımı ve müşterilerin cüzdan uygulamalarına adaptasyon problemini çözecek bir hizmet gibi görünüyor ancak burada iki büyük problem bulunuyor. İlk olarak müşterilerin olası batık borçlarının finanse edilmesi ikinci olarak ise batık borçların belirli bir oranda tutulması için finansal skorlama algoritmaları üzerine yatırım yapılması. Ana odağı perakende veya diğer finans sektöründen uzak firmaların cüzdanlarını veresiye çözümler ile büyütmeye odaklanmalarına karar vermeden önce gelir modellerini iyi tahminlemeleri gerektiğini düşünüyorum.

 

Dijital cüzdanların ülkemizdeki durumunu özetleyecek olursak, perakende sektörünün spin-off cüzdanlara öncülük ettiğini söyleyebiliriz, ülkemizin öncü holdinglerinin de yavaş yavaş kendi ödeme sistemleri ile cüzdan uygulamalarını geliştirdiğini ve bunlara öğrencilere ve banka müşteri olmayan unbanked kitlelere hitap eden ana odaklarında açık uçlu cüzdanlarını büyütme olan fintech firmalarını da eklediğimizde Türkiye’deki vatandaşların akıllı telefonlarının AVM’lerdeki ATM katlarına benzeyeceğini söyleyebiliriz. Peki bu kadar farklı cüzdanın birbirinden çok da farklı olmayan çözümler ile müşteri çekmeye çalışmaları nereye varacak? Benim buna cevap olarak vermek istediğim bir uygulama var; WhatsApp. Ülkemizdeki tüm farklı işletim sistemlerine sahip akıllı telefonların birbirleri ile mesajlaşmasını sağlayan go-to mesajlaşma uygulamasının WhatsApp olduğunu söyleyebiliriz. Öyleki Türkiye’deki akıllı telefonların %98’inde bu uygulama kullanılmaktadır. Ancak WhatsApp dışında bir popüler bir mesajlaşma uygulaması aramaya koyulsak epey zorlanırız. Bu da artan cüzdan uygulamalarının yaşayacağı bir problemi işaret ediyor, hangi cüzdan uygulamaları ülkemizin go-to cüzdan uygulaması olacak? Hangi cüzdan için ülkemizin Swish’le varyasyonunu yaratacağız? Bu sorunun cevabı aslında cüzdan uygulamalarının önümüzdeki yıllarda Türkiye’deki müşterilerin hangi sorunlarını çözmek istediğine göre değişecek gibi görünüyor.

 

İsveç’te ülkenin 6 büyük bankaları ile devreye alınan Swish cüzdan uygulaması tüm vatandaşlara yayılarak ülkenin ödeme süreçlerini dijitalleştirmek ve kolaylaştırmak misyonu ile yola çıkmıştı. Şu anda alman usulü bir hesap ödeneceği zaman 5 kişinin hesabı restoranın Swish hesabına bölerek kolaylıkla ödeyebilmesini sağlaması, herkesin WhatsApp’tan mesajlaşır gibi birbirine kolaylıkla para gönderebilmesi ve Swish hesaplarından paralarını çıkarmadan İsveç’te neredeyse her yerde harcayabilmeleri ülkede ortaya çıkacak yeni dijital cüzdanlar veya İsveç piyasasına girecek küresel cüzdan uygulamaları için aşılması güç bir bariyer yaratmış durumda. Gücünü halka yayılmak, go-to App olmak ve son müşteriden ücret almamak üzerine oturtan Swish’in durumuna henüz yaklaşabilmiş bir dijital cüzdan uygulaması ülkemizde bulunmuyor. Bu noktada önümüzdeki dönemde dijital cüzdanların müşteri bazlarını oluşturmak ve büyümek için rekabetlerinde kullanacağı çözümleri merakla bekliyorum…