Aktif Ventures Genel Müdürü Yakup Sezer ile Fintechtime Mayıs & Haziran sayısı için özel bir röportaj gerçekleştirdik.

Aktif Bank’ın yakın dönemde faaliyetlerine başlayan iştiraki Aktif Ventures, Türkiye’nin ilk servis bankacılığı platformu Apilion’u finansal teknolojiler ekosistemiyle buluşturdu. Fintech’lerin ihtiyaç duyduğu servis bankacılığı ve lisans altyapısını tek bir platformda sunan Apilion’un yol haritasını ve Aktif Ventures’ın hedeflerini öğrenmek üzere Aktif Ventures Genel Müdürü Yakup Sezer ile bir araya geldik.

 

Yakup Bey hem yeni göreviniz hem de Apilion hayırlı olsun. Sektörün önde gelen isimleri ile birlikte lansmanda bir aradaydık. Hepimizi heyecanlandıran Apilion’un kuruluş hikayesini sizden dinleyebilir miyiz? Türkiye’nin ilk servis bankacılığı platformu nasıl bir ihtiyaçtan yola çıktı ve sektörde hangi boşlukları dolduracak?

Öncelikle çok teşekkür ederim. Belirttiğiniz gibi bizleri de heyecanlandıran ve yakın zamanda hayata geçirdiğimiz Apilion, Türkiye’nin ilk servis bankacılığı platformu olma özelliğini taşıyor. Apilion; servis bankacılığı ve lisans altyapısını tek bir platformda bir araya getirip büyüme ve inşa etme hizmetleri sunmak üzere oluşturduğumuz bir girişim. Apilion ile para transferi, yatırım ürünleri, krediler, banka hesabı, sanal ve fiziksel kart, dijital sigorta gibi sayısız FinTech API’sini ve gerekli tüm lisansları bir arada sunuyoruz. Herhangi bir FinTech’in işini daha hızlı kurabilmesi, başlatabilmesi ve büyütebilmesi için mevzuat, uyum ve banka ilişkilerinin ağır yükünü üstlenerek düzenlemelerin zorluklarını göğüslüyoruz.

Daha önce FinTech’ler kuran, büyüme yolculuğunu defalarca kez deneyimlemiş bir ekibiz, dolayısıyla Fintech’lerin büyüme yolculukları boyunca yaşadıkları problemleri ve fırsat alanlarını çok iyi biliyoruz.  Çok sayıda fintech girişiminin lisans sorunları, çevik iş ortağı bulamamak, teknolojik yetersizlikler, büyümeyi yönetememe gibi sebeplerden ötürü çok yüksek potansiyeli olmasına rağmen ilerleyemediğini gördük. Bunun yanı sıra yurtdışı deneyimlerimizde, oradaki FinTech’lerin benzer süreçleri daha hızlı ve acısız atlattığını yerinde gözlemleme imkânı bulduk. Kendi lisansını almanın zorlukları, düzenleyici kurum yükümlülükleri, teknolojik yetersizlikler, ürün geliştirmede odaklanma sorunları gibi birçok problemi servis bankacılığı modeli sayesinde çözebilecek güçteyiz. Biz bu sorunlara çözüm bulmak ve bu boşlukları doldurmak üzere yola çıktık diyebilirim. En büyük motivasyonumuz fintech’lerin özgürce ve hızlı bir şekilde inşa edilmesine imkân sağlamak.

 

Aktif Ventures Genel Müdürü Yakup Sezer, “Aktif Ventures olarak girişimcilik ve FinTech ekosisteminin gelişimine öncülük etmeye devam edeceğiz. Bu ilkeyi sadece sahiplenmekle kalmıyor, birlikte oluşturmaya devam ediyor, tecrübe ve bilgi birikimimizle bu fikre yatırım yapıyoruz.”

 

Apilion ile oluşturduğunuz API pazaryerinde başlıca hangi Fintech API’lerini sunacaksınız?

Apilion ile Aktif Bank’ın lisansları ve güçlü teknolojik alt yapısı üzerinde yükseliyoruz. Bu sayede bankacılık API’leri, para transferi, yatırım ürünleri, krediler, e-para hesabı, sanal ve fiziksel ön ödemeli kart, dijital sigorta gibi çok sayıda Fintech API’sini geliştiricilerin kullanımına açıyoruz.

Geliştiriciler dijital bankacılık API’leri altında; Hesaplar, Kartlar, TR  Para Transferi (EFT, Fast), KYC ve Login API’lerini; ödemeler başlığı altında Fatura Ödemeleri, Sanal ve Mobil Pos; krediler başlığı altında Spot Kredi / BNPL, Bireysel Kredi, Araba ve Alışveriş Kredisi; yatırım ürünleri başlığı altında FX, Değerli Madenler, Bono ve Fonlar, Hisse Senetleri; global para transferi ve sigortalar başlığı altında Anında Teknoloji Sigortası, Sağlık Sigortası ve Trafik & Kaza sigortası; Multi-Banking, Skorlama, E-Fatura / E-Arşiv ve Kripto API’lerine tek bir yerden ulaşıp diledikleri ürünü geliştirebilecekler.

Ayrıca Bankacılık lisansı, Elektronik para lisansı, Ödeme kuruluşları lisansı, Yatırım ürünleri, Kredi ürünleri, Sigorta brokage’ı gibi tüm lisansları bir araya getiriyoruz.

Developerlar için yarattığımız basit ve etkili sandbox ortamı, dinamiklere uygun dokümantasyon ve free kullanım ile sadece büyüme ve API hizmeti vermiyoruz; teknoloji ve uyum desteği de sunuyoruz.

Finansal hizmetleri müşteri deneyimine entegre etmek isteyen tüm girişimler için mevzuat çerçevesinde birçok teknik uyum sorunu var.

Apilion olarak teknolojik altyapı, siber ve fiziksel güvenlik kontrolleri gibi bilgi sistemleri yönetimi bileşenlerine ilişkin politika, prosedür, uygulama ve organizasyon yapılarını teknolojik uygunluklara cevap verecek şekilde güncellemek için geliştiricilere rehberlik ediyoruz.

Böylece, Fintechlerin ürünlerini müşterileriyle buluşturma süresini kısaltıyoruz, onlara hız ve çeviklik kazandırmak istiyoruz.

 

FinTech girişimlerinin; mevzuat, uyum ve banka ilişkileri gibi ağır yüklerini üstleniyorsunuz. FinTech girişimleri Apilion’dan nasıl faydalanacak? İş modeliniz konusunda da bilgi alabilir miyiz?

Servis modeli bankacılığı sayesinde bilindiği gibi arayüz geliştiricileri, servis bankalarının sistemleriyle doğrudan API’ler ve açık bankacılık platformları aracılığıyla bağlantı kurabiliyor ve bu servisler sayesinde müşterileri adına bankacılık işlemlerini gerçekleştirebiliyorlar. Biz de Aktif Ventures olarak ihtiyacımız olan birçok farklı lisansı bankamızdan ve iştiraklerimizden alıp tek bir iş konseptinde bir araya getiriyor ve bir API pazaryeri oluşturuyoruz. Böylece kendi servislerimiz ve API’lerimizle FinTech girişimlerinin ihtiyaç duyduğu temel bankacılık, yatırım, ödemeler, sigorta ve lisanslama altyapılarını tek bir platformda sunarak farklı lisans ve API’lerle kendi ekosistemlerini kurmalarına imkân sağlayacağız. Amacımız; herhangi bir FinTech girişiminin servis bankalarının sahip olduğu altyapıyı kullanarak piyasaya yeni ürün ve hizmetler sunmasına önayak olmak ve böylece hem ekosistemi büyütmek hem de çok daha iyi iş modellerinin ortaya çıkmasını sağlamak.

Kendi lisansını almanın üstesinden gelinmesi gereken birçok engel oluşturduğunu biliyoruz, bu nedenle mevzuata uyum ve banka ilişkilerinin ağır yükünü üstlenerek düzenlemelerin zorluklarını göğüslüyoruz. FinTech’lerin, veri güvenliğinden geliştirmede kullanacakları standartlara kadar pek çok aşamasında birlikteyiz. BDDK’nın talep ettiği standartların yerine getirilmesi ve uyum süreçlerinin kontrolünü FinTech’lerle birlikte gerçekleştiriyoruz.

Apilion’u ise gerçek bir FinTech inşa etme ve büyütme platformu olarak tasarladık. Markalar; Apilion’un basit ve etkili Sandbox ortamı, ücretsiz ve hızlı uygulama geliştirebilme imkânı ve dinamiklere uygun dokümantasyonu sayesinde hızlı bir şekilde kullanıcı ara yüzlerini oluşturup finansal enstrümanları işlerine entegre edebilirler.

Böylece müşterilerini kendi ekosistemlerinden ayırmadan, finansal hizmetleri ürünlerine entegre ederek yeni ve heyecan verici müşteri deneyimleri yaratabilirler.

 

Servis modeli bankacılığı tüm FinTech’ler için potansiyellerini büyütme imkânı sunuyor. Lisansların açıklanmasıyla birlikte nasıl bir rekabet ortamı bekliyorsunuz?

Birbiri ardına gelen yeni regülasyonlar ve API kullanımı finans sektöründe bir dönüşümü de beraberinde getiriyor. Regülasyonlar ile yeni tanımlanan yapılar FinTech girişimleri ile finansal kuruluşlar arasındaki bağı güçlendirerek, bankaların birer platform haline gelmesine ve yeni iş birliği stratejileri geliştirerek kendi ekosistemlerini oluşturmasına vesile olacak. Biraz daha açmam gerekirse, FinTech girişimleri ile finansal kuruluşlar farklı lisanslar ve API’lerle kendi ekosistemlerini oluşturacak. Böylece FinTech’ler de artık bankacılık hizmetleri vermeye başlayacak. Sektör açısından verinin demokratikleştirilmesiyle birlikte finansal hizmetlerin çok daha geniş bir kitleye yayılımı mümkün kılınıyor diye özetleyebiliriz.  

Bilindiği gibi ülke ekonomilerinin önemli sorunlarından biri de finansal hizmetlerin toplumun tüm kesimlerine yeterli ölçüde ulaşamaması. BDDK’nın bu yıl itibarıyla yayımladığı “dijital bankalar ve servis bankacılığı” yönetmeliğinin yürürlüğe girmesiyle birlikte, bu alana girecek girişimlerin odaklanacağı müşteri kitlesiyle finansal hizmetlerin tabana yayılmasında çok büyük bir adım atılmış olacak. Bu adımın kayıt dışı ekonomiyle mücadele ve finansal inovasyonu teşvikte de devrim niteliğinde olduğuna inanıyoruz. Öte yandan bu adımın dünya genelinde pek çok yatırımcının gözünü Türkiye’ye çevireceğine ve cazip bir dijital platform ekosisteminin ilk adımlarını oluşturacağına inanıyoruz.

Önümüzdeki dönem, çok iyi ve başarılı FinTech’lerin ortaya çıkacağı ve bu FinTech’lerin dikeyde uzmanlaşacakları için yüksek kalitede hizmetler sunacağı bir dönem olacak. Daha demokratik bir finansal ekosistemin ortaya çıkmasıyla, yeni dünyanın FinTech’ler için çok daha motive edici olacağına inanıyoruz.

Aktif Ventures olarak biz de farklı FinTech girişimleri arasındaki karşılıklı bağımlılık vazgeçilmez hale geldikçe ve büyümeye devam ettikçe, girişimcilik ve FinTech ekosisteminin gelişimine öncülük etmeye devam edeceğiz. Bu ilkeyi sadece sahiplenmekle kalmıyor, birlikte oluşturmaya devam ediyor, tecrübe ve bilgi birikimimizle bu fikre yatırım yapıyoruz.

 

 

Lansmanda Avrupa’da da hizmet vereceğinizi söylemiştiniz? Apilion için nasıl bir yol haritası izleyeceksiniz? Henüz çok erken ama kısa ve uzun dönem hedeflerinizden de bahsedebilir misiniz? 

Aktif Ventures olarak gelecek dönem stratejilerimiz kapsamında hem Türkiye’de hem de Avrupa’da finansal teknolojiler özelinde yenilikçi kart ve banka hesabı yönetimi hizmetleri, dijital kredi çözümleri, bireysel ve ticari hesap entegratörü, yeni nesil sigorta çözümleri, robo yatırım teknolojileri, dijital ve fiziksel ödemeler, finansal pazarlama teknolojileri ve kripto alanında hizmet sunan yenilikçi şirketleri ve fonları destekleyeceğiz. Böylece girişimlere bir yandan Apilion ile servis modeli bankacılığı altında tüm API’lerimizi açarken, Mindvest girişim sermayesi fonumuzla da girişimlerin ihtiyaç duydukları çekirdek ve büyüme sermayesine erişim süreçlerine destek olacağız. 

Sadece büyüme ve inşa etme döneminde FinTech’leri desteklemekle kalmayacak kendi Fintech girişimlerimizi de kuracağız. Bireysel dijital bankacılık hizmetleri, ödeme teknolojileri, ticari dijital bankacılık hizmetleri, regülasyon çözümleri noktasında ülkemizde ve globalde henüz sunulmayan çok sayıda niş hizmet var. Önümüzdeki dönemde özellikle Mikro / KOBİ Odaklı Dijital Bankacılık alanındaki yeni FinTech girişimlerimizi de duyurmaya başlayacağız.

Dolayısıyla 2022’de Servis Bankacılığı FinTech’imiz Apilion’u büyütmeye ve diğer girişimlerimizin de geliştirmesinin tamamlanmasına odaklandığımızı söyleyebilirim. Çok yakın bir zamanda mobilite çözümümüz İndiBindi’nin de portföyümüze katılmasıyla geniş bir portföyü yönetmeye hazırlanıyoruz.

Avrupa finansal çeşitlilik ve finansın tabana yayılmış olması bakımından hala çok şey öğrenebileceğimiz bir coğrafya. Bununla birlikte ülkemiz finansal teknolojiler ekosisteminin teknolojik kabiliyetlerinin de Avrupa’ya çok şey katacağını düşünüyoruz. Sahip olduğumuz teknolojik altyapılar, FinTech çözümleri ve Avrupa Birliği düzenlemelerine vakıf olma gibi yetkinliklerimiz, yeni fırsat pencereleri olarak bize Avrupa’yı işaret ediyor. Bu nedenle biz, köklerimiz Türkiye ama evimiz Avrupa diyoruz. Apilion dahil tüm girişimlerimiz, Türkiye yolcuğunu bitirir bitirmez genişleme gündemine kıta Avrupası’nda ve İngiltere’de hizmet vermeyi alıyor.

 

Aktif Bank’ın çok güçlü bir ekosistemi var. Aktif Ventures olarak ekosistemde nasıl konumlanıyorsunuz? Girişim sermayesi fonunuz Mindvest, ilk yatırımını B2Metric’e yapmıştı. Mindvest bundan sonrası için öncelikli olarak hangi tür şirket ve fonları destekleyecek? Dikkatinizi çekmek isteyen girişimler nasıl bir yol izlemeli? 

Aktif Bank ülkemizin en büyük özel sermayeli yatırım bankası olmasının yanı sıra çok sayıda FinTech iştirakine de sahip olan çok büyük bir finansal ekosistem. Kendi yatırım bankacılığı lisansımıza ek olarak iki elektronik para ve ödeme kuruluşu, bir portföy yönetimi lisansı, sigorta brokerliği, biletleme çözümleri gibi çok sayıda birbirini tamamlayan güçlü oyuncuya sahibiz. Aktif Ventures olarak; her biri kendi sektöründe lider olan bu kurumların kabiliyetleriyle birlikte merkezi bir yapı üzerinden yeni FinTech’ler kurulmasına, yeni FinTech’lere yatırım yapılmasına, hatta başka girişimlerin kendi FinTech’lerini kurması için dışarıya açılması fonksiyonlarına öncülük ediyoruz.

Mindvest, temelde erken aşamada yatırım yapan girişim sermayesi fonlarına benzer bir yapıda olsa da Aktif Bank’ın çok farklı iş kollarında yer alan iştirakleri ile oluşturduğumuz sinerji sayesinde farklı bir noktada konumlanıyor. Ayrıca Apilion servis bankacılığı platformumuz ve bunun etrafına kurduğumuz FinTech ekosistemi ile de girişimlere bankacılık servisleri dahil tüm ihtiyacı olan konularda destek oluyor, ağımızı tamamen bu girişimlere açıyoruz. Bizim temel anlayışımız, yatırım yapıp firmanın kendi kendine değerlemesinin artırmasını beklemek değil. Bunun yerine Aktif Bank’ın tüm kaslarını Aktif Ventures’ın yetkinliğiyle birleştirip girişimin hızlı bir şekilde ivmelenmesini sağlıyoruz. Yatırım yaptığımız şirketlerle mutlaka bir sinerji ortamı yaratıyor, birlikte projeler gerçekleştiriyoruz. Böylece hem ek gelir elde etme şansları oluyor hem de müşteriyi birinci ağızdan dinleyerek ürünlerini doğru şekilde geliştirebiliyorlar.

Mindvest olarak odaklandığımız ana eksen her zaman finansal teknolojiler; bunun yanında FinTech ve FinTech’e hizmet eden alanlar şeklinde çerçevemizi çiziyoruz. FinTech konusunda biraz daha spesifik olmak gerekirse, yenilikçi kart ve banka hesabı yönetimi hizmetleri, dijital kredi çözümleri, bireysel ve ticari hesap entegratörü, yeni nesil sigorta çözümleri, robo yatırım teknolojileri, dijital ve fiziksel ödemeler, blockchain temelli hizmetler ve servis bankacılığı üzerine iş modeli kuran şirketleri odağımıza alıyoruz diyebiliriz. Yatırım yapma sürecinde çok dikkatli ve ayrıntılı bir süreç ilerletiyoruz. Bu kapsamda en önemli kriterimiz, girişimci ekip ve kurdukları takım oluyor. Burada kurucuların sahip oldukları tecrübe, yetkinlikleri ve en önemlisi de işe olan motivasyonları çok önemli. Onun dışında mutlaka bir şekilde ürünlerinin müşteri tarafından kullanılmasını, yani halihazırda hizmet vermiş olmalarını bekliyoruz. Ek olarak, banka ve iştiraklerimiz ile sinerji alanlarına dikkat ediyoruz, mutlaka birlikte ek bir değer yaratabilmek istiyoruz. Ayrıca firmanın yurt dışı potansiyeli, kolay ölçeklenebilecek bir iş modeline sahip olması ve hedeflediği pazarın büyüklüğü yine çok önemsediğimiz kriterlerden.

 

Geçtiğimiz yıl gelecek yeni lisansların yanında BaaS çözümleri, BNPL, KYC, Super App’leri çok konuştuk. Kripto varlıklara ve NFT’ye artan ilginin yanına Metaverse evreni ve DeFi’nin de yükselişini de eklersek hem uzun hem de soluksuz koşulacak bir maraton bizleri bekliyor gibi görünüyor. Bir lider olarak siz bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? 2022’de neleri daha fazla konuşuruz? Yakın ve uzak gelecek vizyonunuzu da paylaşabilirseniz sevinirim.

Metanomik yani metaverse ekonomisi şu anda tüm dünyada bir gündem maddesi. 2,5 milyar insan telefonları, konsolları, dizüstü bilgisayarları, masaüstü bilgisayarları ve sanal gerçeklik başlıkları aracılığıyla tamamı sanal ortamlarda etkileşimde bulunuyor, çevrimiçi olarak yaşıyor ve para ticareti yapıyorlar. Gerçek hayatta toplumu ve ekonomileri büyük ölçüde etkileyecek, iki dünya arasındaki sınırların azaldığı bir geçişe tanık oluyoruz. Reel dünyada iyi gittiğinde sanal ekonominin de iyi gittiğini biliyoruz ama bu durumun terse gitmesi olasılığında, dış dünyanın müdahalesi olmadan, tamamen özerk olan bu dünyanın topluluklar üzerinde nasıl bir etkisi olacağını ve nasıl bir hedefe dönüşeceğini henüz bilmiyoruz. Ancak pek çok marka ve ürün için yepyeni bir büyüme alanı olma potansiyelinin ortaya çıkmasıyla, girişimlerin ürünlerini tasarlarken metaverse odaklı düşünmesi zorunluluğunun kaçınılmaz hale geldiği bir gerçek. Girişimlerin, ürünlerin tasarlandığı mecradan, tüketiciyle buluşma anına kadar, tasarım ve yazılım adımlarının hemen her noktasında metaverse ekranına taşınabilirliğini düşünerek işlerini planlanması gerekecek. 

Yakın dönemde kamusal düzenlemelerin ve devlet merkezli ekonomik araçların kontrolünün olmadığı ve ödeme adımlarının kripto para ile yapıldığı bu dünyada daha güvenilir ödeme sistemleri hizmeti sunan şirketlerin, FinTech’lerin ve siber güvenlik hizmeti veren girişimlerin ön plana çıkacağını düşünüyorum.

Finansal teknolojiler alanında ise önümüzdeki dönemde öncelikle dijital bankacılık ve servis bankacılığı hizmetlerinin en gözde kavramlar olarak öne çıkacağını görüyoruz. Servis bankacılığı ve dijital bankalar yönetmeliğinin sene başı itibarıyla yayımlanmasıyla birlikte dijital bankacılık konusunda yeni oyuncuların bu sene itibariyle pazara girmesini bekliyoruz. Burada üç farklı kanaldan talep geleceğini söyleyebiliriz. Birincisi; halihazırda lisans olmaksızın bir ana banka ya da bir e-para temsilciliği üzerinden ilerleyen dijital bankacılık hizmetlerinin ve e-para cüzdan temelli hizmetlerin dijital bankaya dönüşmesi. İkincisi; büyük müşteri grupları yöneten e-ticaret ve mobilite gibi farklı alanlarda halihazırda hizmetler üreten platformların dijital bankaya dönüşmesi. Son olarak da sıfırdan bir lisanslama ve müşteri geliştirme sürecine girecek olan yeni FinTech girişimleri. Pazara yeni girecek dijital bankaların mevcut yatırımlarının geri dönüşünün uzun süreceğini öngörüyoruz. Halihazırda bankacılık hizmeti sunan konvansiyonel bankalarla rekabet burada ön plana çıkacaktır. Dijital bankaların şube operasyonlarının olmaması ve bunun getireceği daha esnek ve maliyet avantajlı yapının ise tüketicilere daha uygun ürün ve hizmetlerin ulaştırılması ve sektörün derinliğinin artırılmasına katkı sağlayacağını söylemek mümkün. Tam lisanslı dijital bankalara ek olarak servis bankacılığı üzerinden hizmet sunacak ara yüz geliştiricilerin de göz önüne alınması gereken asıl katma değeri oluşturacak inisiyatifler olacağını öngörüyoruz.

Bir diğeri; açık bankacılık. Açık bankacılığın Türkiye’de çok popüler olacağını düşünüyorum. Dijital müşteri edinim süreçleri ile başlayan sektördeki demokratikleşmenin, açık bankacılık ile daha üst noktalara ulaşacağını düşünüyoruz. Bugün büyük kurumların sahip olduğu en büyük güç kullanıcı verisi iken artık kullanıcılar kendi verisinin gerçek sahibi olacak ve bunun değerini daha iyi anlayacak. Ayrıca kullanıcılar kendisine en iyi deneyimi sunan şirketle verilerini paylaşmak ve çalışmak konusunda daha özgür olacaklar. Açık bankacılık sayesinde finans kurumları arasındaki geçiş maliyetleri de ortadan kalkacak ve verinin kıymeti sadece kullanıcılar değil şirketler tarafından da daha iyi anlaşılacak.

Yine açık bankacılığın getirdiği bir nimet; Multi- Banking. Multi- Banking, açık bankacılık üzerinde tek bir banka hesabını çok farklı yerden görebilme imkânı sunan çoklu bankacılık yapısı sunacak. Açık bankacılık yönetmeliğinin yayınlanmasıyla bunun da ilerleyen günler için çok önemli olacağını şimdiden görüyoruz.

Dolayısıyla, önümüzdeki dönemde müşterilere çok farklı fırsatlar ve olanaklar sunan finansal teknoloji girişimlerinin orta ve uzun vadede hem rekabet hem de iş birliği açıcından yepyeni fırsatlar doğuracağına inanıyorum. Bu durum ayrıca finansal hizmetlerin tabana yayılmasında ve girişimler açısından da çok daha demokratik bir finansal ortamın ortaya çıkışına sebep olacak. 

Karar sistemlerinden kullanıcıya mikro seviyede özel deneyimler tasarlamaya, risk değerlendirmeye, dolandırıcılıkların tespitine ve dahası fon yönetimine kadar yapay zekâ ve makine öğrenmesinin çok yüksek oranda başarılı olduğu çalışmalara şahit oluyoruz, bunların daha da artacağını söyleyebiliriz.