Infina Yazılım Satış, Pazarlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu

Genel Müdür Yardımcısı İskender Ada

 

Infina Yazılım Satış, Pazarlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İskender Ada, Fintechtime okurları için kaleme aldı “Yatırım Evreninde Dijital Deneyimler”.

“Yeni yatırım kanalları arayan finans kurumları ve büyük aileler kendi yatırım ekosistemlerini oluşturmaya çoktan başladı. Dijital banka, dijital aracı kurum, dijital portföy yönetim şirketi, elektronik para kuruluşu, ödeme kuruluşu, e-ticaret şirketleri, kripto hizmet sağlayıcıları bu ekosistemin önemli unsurları haline gelmiş durumda.”

 

Finansal teknolojiler alanında en önemli ve belki de en zor olanı kullanıcılara dijital deneyimi tasarlamaktır. Bu noktada iş modeli ister B2B ister B2C olsun, dijital etkileşimin tasarımı, akıllı, basit, kişiselleştirilmiş ve çok kanallı olduğunda amaca ulaşılabilir. Hepimiz biliyoruz ki müşteri deneyimi günümüzde hem edinme hem de elde tutma için en önemli olgu. Deneyimin tamamını analiz etme ise verimliliği ölçme ve iyileştirme adına en başında kurgulanması gereken bir alt başlık. Kurumlar arasında, hizmetler arasında geçişler bu kadar hızla yapılabilecek durumdayken optimum dijital deneyim sunmak bugün finansal bir zorunluluk haline gelmiş durumda. Dijital müşteri deneyimini iyi kurgulayan ve yöneten kurumlar rekabette ve gelir hedeflerine ulaşma yolculuğunda her zaman daha önde olacaklar.

 

Yatırım Dünyasındaki Değişim

Bugün yaşadığımız hem finansal hem teknolojik dönüşüme baktığımızda genelde referans noktası olarak 2008 küresel krizini alıyoruz. Bu dönem önemli bir sıçrayışın başlangıç noktası oldu. Teknolojik gelişmeler, akıllı telefonların tabana yayılması, dijitalleşmenin yeni iş modellerinin merkezinde olması, merkeziyetsiz finans ve finansın demokratikleşmesi adına atılan önemli adımlar, bu adımlara kemikleşmiş finans modellerinin verdiği ihtiyatlı ama olumlu cevaplar sayesinde pandemiye kadar emin adımlarla geldik.

Pandemide ise aslında farkında olmadan yaptığımız bu hazırlık sayesinde özellikle finansal teknolojiler alanı ve finansal sistem birden depara kalktı. Bu ekosistemin mevcut oyuncuları değişime çok hızlı adapte olurken, parasal genişleme nedeniyle oluşan kaynak artışı sayesinde fintechlerin yükselişi başladı. Adaptasyon tamamlanınca da bu kez savaşın gölgesindeki soğuk rüzgarlar, enflasyonun etkisiyle artan faizler, özellikle kripto piyasasının gösterge başlığı Bitcoin’deki etkileyici düşüşün dalga etkisiyle belirsizlik arttı. Bunu hem borsalardaki hacimlerden hem de girişimlere yapılan yatırımlardan da istatistiksel olarak teyit etmek mümkün.

Finansal teknolojiler açısından konuya bakarsak bu belirsizliği yeni fırsatlara hazırlık için bir aşama olarak görenlerin sayısı çok daha fazla. Özellikle son bir senede ödeme şirketleri ve elektronik para kuruluşlarının sayısındaki artış bu görüşümü destekliyor. Diğer yandan çok daha yüksek sermayeli ve sorumluluk alanı daha yüksek olan dijital banka tarafında da yeni kurumların sayısı giderek artıyor. Sermaye piyasalarına baktığımızda ise doğuştan dijital aracı kurumlar kendilerine sektöre önemli bir yer edindi. Doğuştan dijital portföy yönetim şirketleri de bu rüzgardan faydalanarak faaliyetlerine başlıyorlar. Tüm bu dönüşüm adımları, bu kurumlara teknoloji partnerliği yapan şirketleri de dolaylı olarak dönüştürüyor.

 

Peki Müşteriler Ne Bekliyor?

Kurumların dijitalleşme çalışmalarında yatırımcıların beklentilerini iyi anlamak önemli bir başlık. Yakın zamanda Sn. Serdar Turan’ın moderasyonunu yaptığı bir webinarda bu konuyla ilgili çok güzel detaylara vakıf oldum. Buradan hareketle de,  bu yıl yapılan BNY Mellon ve Dünya Ekonomik Forumu Yatırım Anketi’nin önemli tespitleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Mevcut bireysel yatırımcıların yatırım yapması için beklentilerine baktığımızda aşağıdaki başlıklar ön plana çıkıyor.

  • Yatırım hakkında bilgilenmek ve öğrenmek için daha fazla fırsat olursa
  • Yatırım platformu daha güvenilir olursa
  • Bir finans uzmanı tavsiyede bulunursa
  • Tüm yatırımlar tek bir noktadan görülebilirse ve yönetilebilirse
  • Finansal sisteme daha fazla güvenilirse
  • Daha fazla ayıracak zamanı olabilirse
  • Bir tanıdık tavsiyede bulunursa
  • Otomatik bir servise veya robota erişimleri olursa

Aslında özetle yatırımcılar tüm finansal hizmetleri tek bir noktadan görüp yönetirken, finansal okuryazarlık anlamında gelişim sağlayabilecekleri, onlara zaman kazandıracak dijital yatırım danışmanlarının önerilerini alıp, güvenli bir şekilde işlem yapabilecekleri platformlar arıyorlar.

 

Sermaye Piyasalarında Dijital Deneyimler

Müşterilerin beklentilerini iyi anlayarak, onlara dijital deneyimler tasarlayanlar arasında son dönemde sermaye piyasaları adına oldukça hareketli bir dönem yaşıyoruz.

Borsa aracı kurumları dünyasına baktığımızda uzun yıllardır kemikleşmiş bir anlayışla müşteriye fiziksel temas odaklı bir yürütüm söz konusuydu. Bu temas şubeleşmeyle ve irtibat bürolarıyla sağlanıyordu. Tabi ki bu yürütüm geniş bir satış takımı istiyor. Bununla birlikte teknoloji yatırımları konusunda yavaş giden kurumlar için bu durum oldukça maliyetli bir hal alıyor. Bu durumu finansal olarak dengelemek için ise müşteriye danışmanlık yerine ister istemez her durumda alım-satıma yönlendiren bir mekanizma oluşuyor. Evet müşteri piyasalara erişim sağlamış oluyor ama deneyim verimini kaybediyor. Bu durum pandemi ile bir anda değişti. Fiziki erişimin kısıtlı olduğu dünyada dijital etkileşimler odak noktası haline geldi. Buna hazırlık yapmayan kurumlar rekabette bir anda geriye düşerken, bu dönüşümü önceden sezen kurumlar ise müşteriye dijitalden ulaşmanın yollarını buldular. Bu sayede aslında çok daha büyük bir potansiyel olduğunu keşfettiler.

Tam da bu noktada “Doğuştan Dijital Aracı Kurumlar” sektöre yeni bir soluk getirdi. Sektörün eski dinamiklerinden uzak, tamamen yeni bir anlayışla hayatlarına başlayan bu kurumlar özellikle pandemi süresinde yatırım dünyasına yeni adım atan genç jenerasyon için yeni bir yatırım deneyimi sundular. Midas Menkul bu başlıktaki öncü kurum oldu. Önce yurtdışı piyasalara erişimde sektörde oldukça rekabetçi bir konuma gelerek, kimsenin sunmadığı yeni yatırım deneyimleri sundu ve ardından da yurtiçi piyasalara erişimle bu deneyimi genişletti. Hemen arkasından Colendi Menkul faaliyet iznini aldı. Onlar da mikro kredi alanındaki ve ödeme sistemleri alanındaki engin deneyimlerini sermaye piyasalarında yeni bir dijital müşteri deneyimi ile sunmaya hazırlanıyorlar. Peşinden BTC Türk’ün deneyimini ve rüzgarını arkasına alan Eliptik Menkul kripto dünyanın dinamiklerini sermaye piyasaları ile birleştirmeye hazırlanıyor. Saydığım bu üç kurum da “doğuştan dijital” kurumlar. Hiç birinin şubesi, irtibat bürosu, satış ekipleri yok. Sermaye piyasasına odaklı operasyon, muhasebe, mali işler ekipleri, şu anda sektördeki diğer kurumların onda biri kadar. Müşteri deneyimini tamamen dijital olarak kurgularken, kendi çalışanlarının günlük yürütümlerini de tam otomasyon yaklaşımı ile yönetiyorlar.

Dünya Yatırımcı Haftası etkinlikleri kapsamında Midas Menkul’ün CEO’su Egem Eraslan, Colendi Menkul’ün CEO’su Bülent Tekmen ve Eliptik Menkul’ün CEO’su Kubilay Dağlı aynı panelde bir araya geldiler. Bu üç kurumun da birbirlerinin sunduğu, sunmak için hazırlandığı deneyime nasıl saygıyla baktığını, sektörde oluşturdukları rüzgarın kıymetini nasıl bildiklerini göreceksiniz. Bu üç kurumun da hem Back Office (Muhasebe, Operasyon, Mali İşler, Raporlama, Takasbank/MKK/MASAK/GİB/TSPB Otomasyonları) hem de Font Office (Emir Yönetim Sistemi) hizmetleri için teknoloji partneri olan İnfina Yazılım’ın CEO’su Nejat Özek de bu değişimi ve sektöre kazandırdıklarını vurguladı. Bu paneli izlemenizi tavsiye ediyorum.

 

Geleceğin ‘Öz’ü

Burada saydığım doğuştan dijital aracı kurumlara çok yakın zamanda yenileri eklenecek. Özellikle benim son altı ayda içinde bulunduğum projelere baktığımda son kullanıcıları yepyeni iş modelleri ve deneyimlerin beklediğini söyleyebilirim. Hep birlikte şunu görüyoruz ki yeni yatırım kanalları arayan finans kurumları ve büyük aileler kendi yatırım ekosistemlerini oluşturmaya çoktan başladı. Dijital banka, dijital aracı kurum, dijital portföy yönetim şirketi, elektronik para kuruluşu, ödeme kuruluşu, e-ticaret şirketleri, kripto hizmet sağlayıcıları bu ekosistemin önemli unsurları haline gelmiş durumda. Oluşturulan ekosistemdeki her bir oyuncu kendi yolunda büyümekten ziyade müşteriye süper finansal uygulamalar sunmak için tüm güçlerini birleştiriyorlar. Bu noktada da birleştirici gücün sunduğu esnek ve dinamik fırsatlar sebebiyle sermaye piyasaları olduğunu görüyoruz. Bu kurumların B2C yolculuklarında dijital müşteri deneyimi yönetimi ne kadar önemliyse, kurumların B2B olarak hizmet aldıkları teknoloji partnerlerinin seçimi ve sinerjileri de o kadar önemli.

Güzel bir gelecek için…