Etik bankacılık, her geçen gün artan bilinç ve müşteri davranışlarının etkisi ile yakın gelecekte ön plana çıkacak.
Sürdürülebilir enerji kaynaklarına yönelim ve doğaya karşı hassasiyetin artması gibi sosyal duyarlılık beklentileri, tüketicilerin banka tercihlerinde de belli kriterleri oluşturmaya başladı.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin fintech girişim kurucusu olarak faaliyetlerine başladığını duyuran ve daha önce bünyesindeki “insha” ile Avrupa’nın ilk dijital faizsiz bankasını hayata geçiren insha Ventures, etik bankaların varlık durumu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Geride bıraktığımız 10 senede Avrupa’da geleneksel bankalar net varlıklarını sadece yüzde %1,47 oranında artırabilirken, etik bankalar %10’un üzerinde büyüme sağladı.
Geleneksel bankacılığa bir alternatif olarak geliştirilen etik bankacılık anlayışının değeri sosyal performansa dayanıyor. Amacı ise bankaların gözettiği ekonomik faydaların önüne geçerek sosyal faydayı tercih etmesi. Sürdürülebilir bir dünya ve gelecek için çevreye zarar verecek projelere finansman sağlanmaması gibi durumlar etik bankacılığın en önemli özellikleri arasında yer alıyor
insha COO’su Özgür Bayraktar: “Avrupa’da etik bankaların toplam varlıkları %10 artış sağladı”
Yaklaşık 2 yıldır Almanya’da müşterilerine tamamen dijital, prensipli ve etik bankacılık servisleri sunan insha COO’su Özgür Bayraktar, “Bankaların sürdürülebilirliği için etik değerlerin olmazsa olmaz hale geldiğini görüyoruz. Bu da bankacılık faaliyetlerinin hem nicelik hem de nitelik açısından dünya ekonomisindeki önemini, etik ihlallerinin tüm paydaşlar için ne denli zararlı etkilere sebep olabileceğini bizlere gösteriyor. Finanza Etica raporuna göre geride bıraktığımız 10 senede Avrupa’da klasik bankalar net varlıklarını sadece %1,47 artırırken, etik bankalar %10’nun üzerinde bir büyüme sağladı. Biz de bu potansiyelle sadece Almanya’da yürüttüğümüz etik dijital bankacılık hizmetlerimizi tüm kıta Avrupa’sına ulaştırmayı hedefliyoruz” açıklamalarını yaptı.
“Çevreye zarar verecek projelerin, finansman erişimi kısıtlanabilir”
Etik bankacılığın sosyal faydayı, ekonomik faydanın önüne koymasından kaynaklanan prensipleri, çevreye zarar veren ve verebilme potansiyeli taşıyan projelerin, finansmana erişimini kısıtlayabilir. Çünkü etik bankacılık geleneksel bankaların insana ve çevreye istemeden verebileceği potansiyel zararların önüne geçilmesine yardımcı oluyor. Şeffaf ve hesap verebilir yapısı ile fark yaratmak amacında olan etik bankacılık, müşterilerin tasarruflarının nerede ve ne amaçla kullanmaları gerektiğine ışık tutuyor. Ekonomik faktörlerin yanında çevresel ve sosyal faktörlerin de ölçüldüğü bankacılığın sürdürülebilirliği için finans kurumlarının da faaliyetlerinde daha dikkatli ve seçici olması gerekiyor.
Etik bankacılık nedir?
Yirminci yüzyılın başlarından beri geleneksel bankacılık faaliyetleri etik özelliklerini kaybetmesinden dolayı etik bankalar olarak adlandırılan yeni nesil sosyal bankaların doğuşunu gerçekleşti. Organik tarım, yenilenebilir enerji, kâr amacı gütmeyen üçüncü sektörler, adil ticaret gibi konulara yönelen etik bankalar fonun kullanımında etik değerleri dikkate alıyorlar. Bankacılık sisteminden dışlananların ihtiyaçlarına cevap veren bu bankalar, sosyal ve çevresel faktörler için insiyatif kullanabilen kurumlar olarak nitelendiriliyor. Etik bankalar, diğer bankalardan farklı olarak, kişilerin mevduatlarının tam olarak nerede değerlendirildiğini, kime ve hangi projelere kredi olarak verildiğini müşterilerine açıklıyorlar. Birçoğu da bunu sınırsız şeffaflık ilkelerine bağlı olarak, kredi verilen projeleri dönemsel olarak müşterilerine bildiriyorlar. Etik bankalar, yüksek performans vaat eden karmaşık finansal araçlara yatırım yapmaktan kaçınıp aşırı risk almanın uluslararası krize, sosyal eşitsizliğe, çevresel sorunlara neden olacağını düşünür. Bu nedenle etik bankacılıkta yatırım, geleneksel bankaların aksine, genellikle uzun vadeli ve spekülatif olmayan işlemler üzerine gerçekleşiyor.