Finansal Teknoloji Yazarı İskender Ada, Fintechtime Mayıs sayısı için yazdı “InvestTech: Yatırım Teknolojilerinin Evrimi”.
“Yatırım teknolojileri, yalnızca yatırım araçlarını daha erişilebilir kılmakla kalmıyor, aynı zamanda bireysel yatırımcıları da daha bilinçli, daha hızlı ve daha etkin bir şekilde finansal kararlar almaya yönlendiriyor. Türkiye’de ve dünyada yatırım teknolojilerinin geleceği oldukça parlak görünüyor. Makalemde Yatırım Teknolojilerinin Tarihini hatırlatıyor, Yapay Zeka ile Yükselen Yeni Dönemi anlatıyorum.”
InvestTech: Yatırım Teknolojilerinin Evrimi
Dijital dünyadaki gelişmelerin, hayatımızın her alanında derin etkiler yarattığına şüphe yok. İnsanların banka işlemleri, alışveriş ve hatta sosyal etkileşimleri dijital platformlara taşındı. Ancak, finansal teknolojiler, özellikle de yatırım teknolojileri bu dönüşümün en heyecan verici ve hızla büyüyen kollarından biri haline geldi. Yatırım teknolojileri, yalnızca yatırım araçlarını daha erişilebilir kılmakla kalmıyor, aynı zamanda bireysel yatırımcıları da daha bilinçli, daha hızlı ve daha etkin bir şekilde finansal kararlar almaya yönlendiriyor.
Yatırım Teknolojilerinin Tarihi
1990’ların sonlarına doğru, internetin sunduğu olanaklarla birlikte finansal hizmetlere erişim daha hızlı ve kolay hale geldi. Ancak, ilk yıllarda bu erişim çoğunlukla web tabanlı platformlar üzerinden gerçekleşiyordu. Bu dönemde, bankalar ve finansal kurumlar yalnızca işlem yapmayı sağlayan platformlar sundular; yatırımcılar daha çok hisse senedi, döviz ve tahvil gibi temel enstrümanlar üzerinde işlem yapabiliyorlardı.
2000’lerin başında, özellikle Türkiye’de, mobil bankacılığın hızla yükselmesiyle birlikte işler biraz daha değişti. Yatırımcılara internet şubelerinin yanı sıra mobil platformlar da sunulmaya başlandı. Bankalar, özellikle kendi yatırım platformlarına entegre ettikleri mobil uygulamalarla, yatırımcılarının hisse senedi alım satımlarını mobil cihazlardan yapmalarına olanak tanıdılar. Bu dönemin belki de en önemli gelişmesi, Borsa İstanbul’un (BIST) işlem platformlarının dijitalleşmesiydi.
Pandemi dönemi ise yatırım teknolojilerinin bambaşka bir boyuta taşınmasını sağladı. 2020 ve sonrasında yaşanan dijitalleşme ivmesi, özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan piyasalarda, yatırımcı sayısını ve işlem hacmini önemli ölçüde artırdı. Mobil uygulamalar, yatırımcıların sadece işlem yapmalarını değil, aynı zamanda gelişmiş analizler ve veri odaklı stratejiler kullanarak yatırım kararlarını daha bilinçli almalarını sağladı. Komisyonsuz işlem, düşük maliyetli portföy yönetimi ve kripto para işlemleri gibi özelliklerle donatılan yeni nesil platformlar, yatırım dünyasında köklü değişikliklere yol açtı.
Türkiye’deki Dijital Yatırım Uygulamaları
Bugün, Türkiye’deki dijital yatırım platformları fintech ekosisteminin önemli bir parçasını oluşturuyor. Özellikle son birkaç yıl içinde Midas, Ortak, Slayz, Piapiri, Infox, Papara Invest, Foneria, Fonmap gibi yeni nesil platformlar, yatırım dünyasında ciddi bir dönüşüm yarattı. Bu platformlar, yatırımcıların çok daha basit, hızlı ve düşük maliyetle işlem yapmalarını sağlarken, aynı zamanda yatırımcılara daha fazla seçenek ve daha derinlemesine analizler sunuyorlar.
Midas, özellikle ABD borsalarındaki hisse senetleri ve Borsa İstanbul üzerinde düşük komisyonlarla işlem yapabilme fırsatı sundu. Bununla birlikte, parçalı hisse alımı gibi özelliklerle yatırımcılara daha küçük miktarlarla işlem yapma şansı tanıdı. 2020 yılından sonra hızla büyüyen bu platform, milyonlarca kullanıcıya ulaşarak büyük bir başarıya imza attı.
Slayz, genç yatırımcıların ilgisini çeken bir diğer platform. Hisse senedi kredisi fonksiyonunu öne çıkaran Slayz, Borsa İstanbul ve ABD borsaları üzerinde yatırım yapma imkanı sunuyor. Bu platform da dijital yatırım dünyasında büyük bir oyuncu olma yolunda ilerliyor.
Papara Invest, 22 milyon kullanıcıya sahip olan Papara’nın yatırım hizmetlerini sunan bir platformu. Şimdilik kullanıcılarına ABD borsalarına da yatırım yapma fırsatı sunan uygulamanın birçok yeni fonksiyonu sunacağı lansmanı bekleniyor.
Portföy Yönetimi Dünyası
Portföy yönetim şirketleri, dijital dönüşüm sürecinde önemli bir değişim yaşıyor. Foneria ve Fonmap gibi dijital platformlar, yatırım fonlarını tek bir uygulama üzerinden alım satım yapma fırsatı sunuyor. Ancak bu süreç sadece fonların dijital ortamda sunulmasından ibaret değil. Robo-danışmanlık ve otomatik portföy yönetimi gibi özelliklerle, portföy yönetim şirketleri artık yatırımcılarına daha kişiselleştirilmiş ve veri odaklı hizmetler sunabiliyor. Bu teknolojiler sayesinde yatırımcılar, portföylerini yalnızca risk profillerine göre değil, aynı zamanda makroekonomik veriler ve piyasa eğilimleri doğrultusunda da optimize edebiliyorlar.
Foneria ve Fonmap gibi platformlar, yatırım fonları ve alternatif yatırımlar konusunda önemli bir fark yaratıyor. Foneria, TEFAS’taki tüm fonları bir arada sunarak, yatırımcıların fonları karşılaştırarak doğru seçimi yapmalarına olanak tanıyor. Fonmap ise, gayrimenkul ve girişim sermayesi fonları gibi alternatif yatırım alanlarını dijital platformda birleştirerek yatırımcılara geniş bir portföy seçeneği sunuyor.
Tüm bu uygulamalar, kullanıcı dostu arayüzler ve düşük işlem maliyetleri ile öne çıkıyor. Türkiye’de yatırımcı sayısındaki hızlı artış ve mobil platformların bu süreçteki önemli rolü göz önüne alındığında, yatırım teknolojilerinin geleceği çok parlak görünüyor.
Yapay Zeka ile Yükselen Yeni Dönem
Yatırımcı profilleri de dijitalleşmeyle birlikte büyük bir değişim gösteriyor. 2025 yılı itibarıyla, 35 yaş altı yatırımcılar toplam yatırımcı kitlesinin %34,1’ini oluşturuyor. Bu da genç yatırımcıların mobil uygulamaları ve dijital platformları ne kadar yoğun kullandığını gösteriyor. Genç kuşak, yatırım konusunda daha fazla bilgiye erişebiliyor, daha fazla yatırım aracına yatırım yapabiliyor ve bu süreçleri daha hızlı bir şekilde gerçekleştiriyor. Özellikle kripto para ve dijital varlıklar, genç yatırımcıların ilgisini çeken en önemli alanlar arasında yer alıyor.
Yapay zeka ve makine öğrenimi, yatırımcıların finansal kararlarını şekillendirirken önemli bir araç haline geldi. Finansal verileri analiz eden yapay zeka algoritmaları, yatırımcıların piyasa trendlerini, hisse senedi fiyat hareketlerini ve ekonomik verileri daha doğru bir şekilde değerlendirmelerini sağlıyor. Robo-danışmanlar da bu süreçte büyük rol oynuyor.
Ayrıca, yapay zekanın yükselmesi, finansal kurumların ekosistem oluşturma iştahını artırıyor. Bankalar ve fintech firmaları, açık bankacılık ve bütünleşik finans stratejileriyle müşterilerine daha kapsamlı hizmetler sunuyorlar. API tabanlı sistemler ve dijital platform entegrasyonları, bu ekosistemlerin temelini oluşturuyor. Gelecekte, yatırımcılar yalnızca tek bir uygulama üzerinden tüm finansal ihtiyaçlarına ulaşabilecekler. Yatırım yapma, kredi alma, ödeme yapma ve tasarruf etme gibi işlemler, dijital platformlar üzerinden tek bir merkezde toplanacak.
Türkiye’de ve dünyada yatırım teknolojilerinin geleceği oldukça parlak görünüyor. Yapay zeka, büyük veri analitiği ve dijital platform entegrasyonları, yatırım dünyasında daha şeffaf, erişilebilir ve kişiselleştirilmiş bir ortam yaratacak. Bu dönüşüm, yalnızca yatırımcıların değil, finansal kurumların da daha rekabetçi olmasını sağlayacak.
Sürükleyici deneyimler, komisyonsuz işlemler, düşük maliyetli çözümler ve gelişmiş analizler bizi geleceğin yatırım dünyasına hızla taşıyor.
Güzel bir gelecek için…