Echo Bilgi Yönetim Sistemleri A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı

Nevzat ASLAN

 

Echo Bilgi Yönetim Sistemleri A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Nevzat ASLAN, Fintechtime Temmuz sayısı için yazdı “Blockchain ve 80 Darbesi”.

Bu öyküde anlatılanlar tamamen hayal ürünüdür. Bir şey hariç!

Post truth bir öykü bu. Zaman, mekan, insan, hayvan, canlı, cansız, yaşam, ölüm bağımsız. Gerçeğin aslında sizin ısrarla inandığınız olduğu bir Dünya ve Türkiye… Simbiyotik ilişki, simbiyoz bunalım, ampirik bir yakarış.

 

Ejderha ve Savaşçı: İki Farklı Yol, İki Farklı Devrim!

Bir varmış, “bin” yokmuş!..

Zamanın unutulduğu günlerde, Ülke’nin sıcak topraklarında insanlara zulmeden bir Ejderha yaşarmış. Halkların emeklerine göz diker, evlerini yakıp yıkar, köylerini talan edermiş… Bir gün bir savaşçı şövalye çıkagelmiş… Tüm cesareti ve kahramanlığıyla Ejderha’nın inine doğru yol almış.

Küçük bir çocuk da bu savaşçıyı korku dolu bir merakla takip etmiş ve tüm olan biteni izlemiş.

Savaşçı zorluklara ve yaralanmalara rağmen Ejderha’yı kılıcıyla alt etmiş. Köye geri döndüğünde insanlar savaşçıyı kucaklarda taşımışlar, hayranlıklarını göstermişler ve servete boğmuşlar.

Savaşçı, ejderha derisinden yapılmış ejderha başlığını giymiş ve Ejderha’nın ininde kalıp insanları korumaya devam etmiş, böylece insanlar yeniden huzur ve barış içinde yaşamışlar.

… Bu sürede Savaşçı insanların hayranlık gösterilerine ve hediyelerine alışmış, üstüne üstlük bir de Ejderha’nın gizli altın dolu mahzenini görünce Ejderha olmanın; dünyadaki en güçlü varlık olmak anlamına geldiğini anlamış. Güç hırsı gözünü kör etmiş, daha fazlasını ve daha fazlasını istemiş. O istedikçe insanlar tekrar acı çekmeye başlamış…

Savaşçı giderek bir Ejderha’ya dönüşmüş ve o vahşet dolu eski günler geri gelmiş köylerinin üzerine…

Köyün ileri gelenleri o zamanlar çocuk olarak savaşçının peşinde giden gence gitmişler ve ondan bu yeni Ejderha’yı öldürmesini istemişler.

Genç;  “beni oraya göndermeyin, yapamam!” demiş. Hiçbir savaşçı Ejderha’yı tek başına yenemez… Ejderha’nın ininde en güçlü savaşçının bile iradesini yok eden sihirli bir şey var: ejderha başlığı!.. Yok etmemiz gereken “O” ve O’nu tek bir kişi değil ancak hepimiz birleşirsek yok edebiliriz. Bu sayede kimse o başlığı takamaz, artık Ejderha’lar olmaz…

 

Doğduğum günden öldüğün güne kadar…

Ne mi oldu öykünün devamında? Daha sonra Ejderha daha fazlasını istemeye başladı. Çünkü güç hırsı artık onu ele geçirmişti. İnsanları maddi manevi sömürmeye başladı. Vergi ve yasaklarla. İnsanlar kazançlarının daha fazlasını Ejderha’ya veriyordu, ama Ejderha onlara karşılığında daha fazla yasak veriyordu.

Herkes Ejderha olursa Ejderha daha da büyürdü, kabuğu, zırhı daha da genişlerdi. Kendi gibi olmayanları elemek için baskıları ve yasakları arttırdı.

…Bu sanki bir büyü, insanı etkisi altına alan. Ve hiçbir Savaşçı bunu tek başına başaramaz.

Çok güzel, güneşli günlere özlem. Bugüne kadar ne yarım kaldıysa, yerli yerine oturmadıysa, ne tam olmadıysa tamamlanacağına duyulan inanç; öyle güçlü bir inanç ki kaderin gidişatını değiştirmeye muktedir.

Birlik olup Ejderhalara gerek kalmayan bir toplumu hayal etmeli ve hakikat için direnmeli zulme insanlık. Çünkü bir Ejderha gider, yerine yenisi gelir. Çünkü onların görevi budur.

 

Agnostik

Ve çelişki; insanlar nedense, daha ziyade ne bulacaklarını tahmin ettikleri şeyleri araştırmayı tercih ediyorlar.

Örneğin, dibinde bir Ejderha olduğu düşünülen dipsiz kuyuya girecek bir “kahraman” bulmak, dibinde ne olduğu bilinmeyen aynı kuyuya girecek birini bulmaktan daha kolaydır şüphesiz.

Doğruyu bilmek adına deneyimi feda etmek… Bilgi, korkak beyinlerde deneyimi öldüren bir zehir gibi yayılır, eğer sürekli bilgiye yönelik hareket etmeye önem verirsen “Savaşçı”, asla özgürleşemezsin, özgürleşemezsen deneyimleyemezsin, deneyimleyemezsen değişemezsin, değişemezsen asla “Sen”leşemezsin!

 

Söz uçar, direniş kalır! Yeni dünya düzeni: Bitcoin

Esas trajedi buydu.

Bir “Ejderha”nın kötü olmaya cesaret etmesi değil, milyonlarca insanın iyi olmaya cesaret edememesiydi.

Andırışma: Kriptoparalar, topluluk odaklı ortaya çıkmış (bu varlıkların değerine, potansiyeline, dönüştürebileceklerine inanan bir topluluk) ve gelişim göstermiş varlıklardır. Bitcoin’in arkasında Bitcoin’i destekleyen, benimsenmesi, kullanılması adına faaliyet gösteren bir pazarlama ekibi daha önce yoktu halihazırda da yok. Önemli hukuki, bürokratik, kurumsal (geleneksel) engellere/zulme rağmen ekosistemin geldiği nokta topluluğun gücünü ortaya koymaktadır!

 

Hello Papa!

Çok bilinmez; kriptoparalar, blokzincir tabanlı varlıklar, kökleri 1970’lere kadar uzanan kültürel bir arkaplana (Punk felsefesi ve CypherPunk akımı) sahip, yani bu varlıklar en başından beri kültürel bir derinliğe sahip varlıklar olarak hep bizlerleydi.

Bilgi paylaşımının, dayanışmanın tek başına bir kültür inşa edebileceği bilinci. İnsanlığımızda bilgi paylaşımı kültürünün yok sayıldığı ve belki de olmadığı, bilgiye sahip olma fetişizminin hüküm sürdüğü dönemler. Bir belgesel izliyorsun mesela, belgeselde bir mağara ve gelişen olaylar… bir heyecanla paylaşmaya koyulursun… “Mağara” diyorsun. Sana hemen “mağara, mağara evet mağara soğuk muydu, biz bunu 10 sene önce izledik diyenler. Öğrendiği bilgiyi başkasının da öğrendiğine mutlu olacağına, bunu daha önce sözüm ona bildiği için kibirlenenler diyarı…

Neyse dağılmadan Punk Felsefesi’ne dönelim ve ilerleyelim. Alametifarika burada çünkü… Farklı alanlarda yansımaları bulunan Punk kültürü 1970’lerde, düzen karşıtı rock gruplarıyla, rock müzik türü Punk Rock odağında ortaya çıkmıştır. Bu alt kültür temelde düzen /otorite karşıtı, bireysel hak ve özgürlükleri savunan, antikapitalist bir kültürdür.

Blokzincir teknolojisi, Bitcoin ve kriptoparaların geliştirilmesi, sunduğu çözüm ile yakından ilişkili CypherPunk felsefesi, Punk kültürü ile paralel gelişmiştir.

Kriptografi üzerine çalışan dijital aktivistlerce 1992 yılında oluşturulan ve üyelerinin CypherPunk olarak adlandırıldığı bir mail grubunda, dijital çağda kişi hak ve özgürlüklerinin korunması adına gizlilik hakkı çerçevesinde kriptografinin kullanılması, çifte harcamanın çözüldüğü, gizlilik temelli, bireylere güç veren bir dijital paranın inşası gibi konular CypherPunk’larca tartışılmış ve çeşitli ürünler de geliştirilmeye çalışılmıştır.

Bitcoin’in geliştirilmesinde ve tarihinde önemli bir yeri olan Hal Finney ve Adam Back birer CypherPunk’tır. Bugün Bitcoin’i, blokzincir tabanlı varlıkları daha doğru bir şekilde anlamlandırabilmek için CypherPunk kültürüne aşina olmak son derece önemlidir!

Anlaşılacağı üzere, Bitcoin sadece bir finansal araç olarak geliştirilmemiştir. Arkaplanında bir felsefe, kültür yatmaktadır. Bu kültür, yukarıda ifade etmiş olduğum süreç içerisinde evrimleşmiş ve finansal işlemlerden, araçlardan, yönetişim süreçlerine, yönetişim süreçlerinden, reel dünya ve dijital dünya varlıklarının belirli formlarda tokenizasyonuna şeklinde özgün deneyimlerle hızla büyümüştür.

 

Somnambül!

Yazımı kaleme aldığım sırada Black Mirror yine gündemde, yeni bölümleri yayında. Yine herkes etkileniyor ve herkes konuşuyor. Sonra sabah 08:00’de işlerine gitmek üzere alarm sesiyle bu sözüm ona farkındalıktan uyanıyor.

Adettendir, ben de beni etkileyen bölümü (yazımla da ilgili) sizlerle paylaşayım. Black Mirror’ın “The Waldo Moment” adlı bölümü beni en çok etkileyen bölümdür.  Senaryo icabı tüm dünya devletlerine pazarlanmak üzerine hazırlanan bir maskot ve hareketi konu alıyor. Bu hareket insanları politikacılara ve yöneticilere karşı bilerek kışkırtıyor ve insanlar sistemi durmadan eleştiriyor, karşı çıkıyor ama sistemin içinde kalmaya devam ediyor. İnsanlar sistemin kölesi olmadıklarına kendi kendilerini ikna ediyorlar, bu sayede vicdanen kendilerini kötü hissetmiyorlar ama aslında sisteme hizmet etmeye devam ediyorlar.

Aynı, elinde iphone telefonu ve tabletiyle sosyal medyada anti emperyalist  mesajlar paylaşan lüks semtlerde oturan sözde sosyalist insan ya da kolunda “born to be wild” dövmesi ramazan pidesi kuyruğundaki asi dostumuz gibi…

Bu insanlar kendilerinin yozlaşmadığını iddia ederler, çünkü hareket, tavır ve sözde yozlaşmanın karşısında dururlar ama yozlaşmanın içerisinde yaşamaya ve hizmet etmeye devam ederler.

 

Son Söz

Olgular, tutkular tarafından değiştirilir ve her insana farklı bir ışıkla görünür…

Işığın bana görünen halini yansıtmaya çalıştım bu iç döküşümde de sizlere.

 

Sağlıcakla,  felfese ve teknolojiyle kalın…