Voya Digital Kurucusu Adem Ay ile Fintechtime Şubat sayısı için gerçekleştirdiğimiz röportaj yayında.

Fintek ve bankacılık alanında uzmanlaşmış bir tasarım stüdyosu olan VOYA Digital, son dönemde hayata geçirdiği projelerle dikkatleri üzerine çekiyor. Portföyünde Figopara, Hayat Finans, Neova Katılım Sigorta ve Trive gibi sektörün önde gelen kuruluşlarına sunduğu tasarım hizmetleriyle fark yaratıyor. Bunun yanı sıra, yurt dışındaki firmalara da hizmet sunarak tasarım alanındaki etkisini global ölçekte genişletmeye devam ediyor. VOYA Digital’in Kurucusu Adem Ay ile bir araya gelerek, şirketin sunduğu hizmetleri ve tasarım dünyasındaki güncel trendleri keyifli bir sohbet eşliğinde değerlendirdik.

 

VOYA Digital’i ve ekibinizi daha yakından tanıyabilir miyiz? VOYA’da tasarım süreçlerine nasıl bir bakış açısıyla yaklaşıyorsunuz?  

Tasarım dünyasında 2006 yılından bu yana aktif bir şekilde yer alıyorum. 2012 yılından itibaren yalnızca dijital ürünler için kullanıcı deneyimi (UX) tasarımı ve geliştirmesi üzerine çalışmaya başladım. 2017’den bu yana ise hem globalde hem de Türkiye’de fintek sektörüne odaklanarak bu alanda uzmanlık geliştirdim. Farklı ölçeklerdeki projelerde, kullanıcı merkezli çözümler üretmeye devam ediyorum.

VOYA’da tasarım, bizim için yalnızca görsellik değil, işlevselliği ve kullanıcı memnuniyetini merkeze alan bir süreç. Kullanıcı odaklı bir yaklaşımla, her projemizde en iyi sonuçları elde etmek için ihtiyaçlara özel, yenilikçi çözümler sunuyoruz. 2022 yılında kurulan bir ekip olarak, değişime hızlı uyum sağlama ilkesini benimseyen, ortak hedefler doğrultusunda hareket eden bir topluluğuz.

Uzaktan çalışma kültürü, kuruluşumuzdan itibaren iş yapış şeklimizin merkezinde yer aldı. VOYA’yı kurmadan önce bu çalışma modelini deneyimlemiş biri olarak, uzaktan çalışmanın avantajlarını ve dezavantajlarını bizzat gözlemledim. Bugün, ekibimizdeki herkesin bu disipline sahip olması ve uzaktan çalışmayı yüksek verimlilikle uygulaması, bizi hem bireysel hem de ekip olarak daha güçlü kılıyor. Bu, yalnızca iş sonuçlarımıza değil, aynı zamanda ekip içi iletişim ve bağlılık kültürümüze de olumlu bir şekilde yansıyor.

 

Hangi hizmetleri sunuyorsunuz? Özellikle iddialı olduğunuz bir alan var mı?

Öncelikle, hizmetlerimizi müşterilerimizin özel ihtiyaçlarına göre şekillendirmeyi temel bir prensip olarak benimsiyoruz. Bu yaklaşımımızın merkezinde, vizyonumuzu yansıtan “Sizin için değil, sizinle çalışıyoruz” mottosu bulunuyor. Bu anlayış, yalnızca belirli bir hizmet sunmanın ötesine geçerek, VOYA olarak hizmetin tamamında iddialı olmamızı sağlıyor. Sunduğumuz her çözümde bu vizyonu yaşatıyor, iş birliğinin her aşamasında fark yaratmaya odaklanıyoruz.

Her marka ve ürünün ihtiyaçlarının farklı olduğunun bilincindeyiz. Bu doğrultuda, fintek dikeyinde kullanıcı deneyimi (UX), MVP ürün tasarımı, SaaS tasarımı, UX denetimi ve araştırması, mobil tasarım, ürün tasarımı, ekip genişletme ve UI/UX tasarım hizmetleri gibi geniş bir yelpazede hizmet sunuyoruz. Bu çeşitlilik, her projeye özel, yenilikçi ve ihtiyaç odaklı çözümler geliştirmemizi mümkün kılıyor.

Hedef kitleniz kimlerden oluşuyor? Daha çok hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz?

Türkiye, İngiltere, Portekiz, Çin ve İspanya gibi farklı ülkelerde; SaaS, fintek, bankacılık, proptech, turizm, yemek ve teslimat, yapay zeka (AI) ve startup endüstrilerini kapsayan geniş bir portföye sahibiz.

Son dönemde, yapay zekanın hayatımızın her alanına hızla entegre olmasıyla birlikte finans sektöründeki çalışmalarımızda da önemli bir artış yaşandı. Özellikle bu sektörde yapay zeka entegrasyonuyla markalar yalnızca hızla büyümekle kalmıyor, aynı zamanda yenilikçi ve yaratıcı süreçlere de tanıklık ediyor. Bu gelişmeler, VOYA’nın küresel vizyonunu ve teknoloji odaklı yaklaşımını daha da güçlendiriyor.

 

Regülatif sektörlere hizmet sunuyorsunuz. Bu alanlarda karşılaştığınız zorluklar neler?

Regülasyonlara uygun şekilde en iyi kullanıcı deneyimini sunmak, günümüz koşullarında en zorlu görevlerden biri. Çünkü regülasyonlara uyum sağlandıkça kullanıcı deneyimi olumsuz etkilenebilir; deneyimi geliştirdiğinizde ise regülasyonların dışına çıkma riskiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu durum, bizim için oldukça hassas bir denge gerektiriyor. Platformlarda kullanıcı davranışlarını gözlemleyebileceğimiz araçları kullanma imkânı bulunmadığından, hareketleri analiz etmek gibi bir avantajdan yoksunuz.

Uzun yıllardır fintek ve sağlık sektörlerinde tasarımlar yapıyoruz. Son dönemde bu alanlara sigortacılık sektörünü de ekledik. Bu birikim sayesinde, regülasyonlardan ödün vermeden üstün kullanıcı deneyimleri sunma konusunda hızlı ve başarılı sonuçlar elde ediyoruz.

Tasarımlarımız, canlı bir organizma gibi sürekli değişen ve gelişen bir yapıya sahip. Bununla birlikte, regülasyonların tasarım süreçleri üzerindeki etkisini göz önünde bulundurarak, standartların getirdiği kısıtlamalarla uyum içinde çalışmaya devam ediyoruz. Sektörel gelişmeleri yakından takip ederek standartlara uygun yenilikçi çözümler üretiyoruz. Bu yaklaşımımız hem sistematik hem de kullanıcı dostu deneyimler sunmamıza olanak tanıyor.

 

 

Sizi rakiplerinizden ayıran özellikler neler? Müşterilerinize sunduğunuz avantajları paylaşabilir misiniz?

İletişim, iletişim, iletişim… VOYA olarak, bizim için vazgeçilmez bir öncelik olan iletişim, tüm süreçlerimizin temel taşını oluşturuyor. Markalarla güçlü ve sıkı bir iletişim kurarak işe başlamadan önce onları derinlemesine tanımaya, problemlerini ve ihtiyaçlarını net bir şekilde anlamaya özen gösteriyoruz. Sezgisel bir iş yapıyoruz ve bu nedenle etkili bir iletişim kurmak, birlikte uyum içinde çalışmak büyük bir önem taşıyor.

Markaların ekipleriyle uyum içinde çalışarak, adeta onların bir parçası gibi hareket ediyoruz. Bu iş modelimiz sayesinde birçok müşterimizle yıllardır süregelen başarılı iş birlikleri gerçekleştirdik. Potansiyel müşterilerimizle yaptığımız ilk tanışma toplantılarında genellikle iletişim konusundaki kaygılarını dile getiriyorlar. Ancak, açıkça söyleyebilirim ki, iletişim bizim en güçlü yanımız. Güçlü, adaptif ve etkili iletişim yetkinliğimiz sayesinde projelerimizi başarıyla tamamlıyor ve uzun vadeli iş ilişkileri kuruyoruz.

 

 

Tasarım dünyasında günümüzün trendleri neler? Bu trendlere uyum sağlamak isteyen markaların dikkat etmesi gereken noktalar neler olabilir?

Günümüzde, marka çeşitliliği hızla artıyor ve bu durum, her markanın birçok benzeriyle karşılaşmasına neden oluyor. Bu ortamda fark yaratarak öne çıkmak, en büyük trendlerden biri haline geldi. Kendini diğerlerinden ayırabilen, özgün bir tasarıma ve güçlü bir altyapıya sahip markalar, doğru hedef kitlesine ulaşma konusunda büyük bir avantaj sağlıyor.

Bu bağlamda, SEO prensiplerini göz önünde bulundurarak hazırlanan tipografi ve sözcük odaklı tasarımlar popülerlik kazanıyor. Artık sayısal verilere dayalı tasarımın, trendleri şekillendiren ve kullanıcı deneyimini iyileştiren önemli bir faktör olduğunu söylemek mümkün.

Bunun yanı sıra, koyu renk temaları görsel tasarımda daha fazla tercih edilmeye başlandı. Bu trend hem kullanıcıların ekran sürelerini artırıyor hem de cesur renk paletlerinin kullanımına olanak tanıyan güçlü bir zemin oluşturuyor. Koyu temalar, estetik görünümü güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda kullanıcıların görsel deneyimini zenginleştiriyor.

 

 

Ülkemizdeki tasarım stüdyoları, global trendlere uyum sağlama konusunda ne durumda? Yurt dışındaki markalarla da çalışıyor musunuz?

Yerelde başarılı işlere imza atan birçok tasarım ajansı bulunuyor. Her ajans, farklı bir odağa sahip olduğu gibi, trendleri kendi projelerine uyarlama konusunda da özgün yaklaşımlar geliştiriyor. Ancak, bazen globaldeki benzerlerini fazlasıyla taklit eden işler de gözlemleyebiliyoruz. Bu durumun, çoğu zaman müşteri yönlendirmelerinden kaynaklanan kaçınılmaz bir sonuç olabileceğini de göz ardı etmiyoruz.

VOYA olarak, Avrupa başta olmak üzere yurt dışındaki müşterilerimizle zaman ve mekândan bağımsız bir şekilde çalışıyoruz. Küresel bir vizyon ve esnek çalışma anlayışımız sayesinde, sınırların ötesine geçen projeler üretiyor ve her müşterimizin ihtiyaçlarına özel çözümler sunuyoruz.

 

 

VOYA Dijital’in müşteri ilişkileri yönetiminde benimsediği yaklaşım nedir? İş birliği sürecinizde müşterilerinize nasıl bir deneyim sunuyorsunuz?

Biz, klasik bir ajans yaklaşımından farklı olarak, stüdyo mantığıyla çalışan ve bu alanda nadir bulunan bir ekibiz. Stüdyolar, süreç boyunca araştırma ve geliştirmeye büyük önem verir; her projeye değer katmayı temel bir amaç olarak benimser. Bu yaklaşım, projelerimizi yalnızca bir hizmetten öteye taşıyarak müşterilerimiz ve kullanıcılar için eşsiz deneyimler yaratmamızı sağlıyor.

Hızlı geri dönüş, müşteriyi etkin bir şekilde dinleme ve açık iletişim prensiplerimiz doğrultusunda, ekip olarak hem müşterilerimizi hem de son ürün kullanıcılarını memnun eden kusursuz bir süreç yürütüyoruz. Bu iş modeli, iş birliğini güçlendiren, herkes için tatmin edici ve etkileyici sonuçlar doğuran bir deneyim sunmamıza olanak tanıyor.

 

 

Son dönemde tamamladığınız ve sizin için özel bir yere sahip olan bir projeyi bizimle paylaşır mısınız? Bu projede karşılaştığınız zorluklar ve elde ettiğiniz başarılar nelerdi?

Sigortacılık sektöründe çalışırken, hitap ettiğimiz kullanıcı kitlesinin psikolojisini dikkate alarak ilerlemek bizim için hem zorlu hem de öğretici bir süreç oldu. Sağlık alanında fark yaratmayı hedefleyen Neova Sigorta’nın mobil uygulamasını geliştirirken, çok geniş bir yaş aralığına sahip kullanıcılarla empati kurmayı ön planda tuttuk. Uygulamanın, kullanıcıların en stresli, yardıma ihtiyaç duydukları ve belki de tatsız zamanlarında kullanılacağını düşünerek, her detayı titizlikle ele aldık.

Bunun yanı sıra, sigortacılık işlemlerine yönelik senaryolar oluşturmak ve bu doğrultuda doğru personalar tasarlamak oldukça zorlayıcıydı. Ancak, ürün tasarımını tamamladıktan sonra gerçekleştirdiğimiz kullanılabilirlik testlerinden aldığımız olumlu sonuçlar, tüm zorluklarımızı unutturacak kadar büyük bir mutluluk yaşattı.

Ortaya çıkardığımız ürün, yönetmeliklere uygun bir altyapı sunarken, kullanıcıların sezgisel yaklaşımlarıyla işlemlerini kolayca tamamlamalarını sağlayan etkili bir çözüm olarak tasarlandı. Bu süreç, yalnızca bir ürün geliştirme deneyimi değil, aynı zamanda kullanıcı odaklı tasarımın önemini daha derinden anladığımız bir yolculuk oldu.

 

 

Yapay zeka alanındaki gelişmeler tasarım sektörünü nasıl etkiliyor? Bu gelişmeler sizin için bir risk mi yoksa fırsat mı sunuyor?

Gelişime ve değişime her zaman açık bir yaklaşımla hareket ettiğimiz sürece, bu gelişmeleri fırsata dönüştürmek bizim için kaçınılmaz oluyor. Vizyonumuz da bu doğrultuda şekillendiği için, yaptığımız işlerde yapay zeka desteğiyle çok daha verimli sonuçlar elde ediyoruz.

Son dönemde, özellikle proje yönetimi süreçlerinde yapay zekayı aktif olarak denemeye başladık. Henüz yapay zekayı ekibimizin bir üyesi olarak tanımlayamasak da bize ihtiyaç duyduğumuz anda destek sağlayan ve süreçlerimizi hızlandıran önemli bir güç olarak görüyoruz.

 

 

Bir profesyonel olarak fintek platformlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce bu platformlar hangi noktaları gözden kaçırıyor ve nasıl bir farklılık yaratabilirler?

İşim gereği, piyasadaki birçok fintek ve bankacılık uygulamasını deneyimleme şansı buldum. Gözlemlerime göre, birçok kuruluş, regülasyonların getirdiği kısıtlamalar nedeniyle kullanıcı deneyiminden ciddi ödün vererek geliştirmeler yapıyor. Maalesef, neredeyse tüm kuruluşlar fark yaratmak için yalnızca cashback oranlarını yükseltmeye odaklanıyor. Günümüzde cashback oranları %70’e kadar çıkmış durumda.

Kullanıcıların finansal uygulamalarda gerçekleştirmek istedikleri işlemler genellikle aynı: fatura ödeme, para transferi gibi temel işlemler. Bu noktada, kullanıcıları cezbetmek için yalnızca yüksek indirim oranlarına güvenmek yeterli değil. Asıl farkı yaratan, hedef kitlenizi anlamak ve onlara temiz, kullanıcı dostu bir arayüz sunabilmektir.

Çağrı merkezi, kart teslimatı ve onboarding süreçleri gibi her aşamada güçlü bir kullanıcı deneyimi sağlayarak markanızı ön plana çıkarabilirsiniz. Kullanıcıların hayatını kolaylaştıran bir deneyim sunduğunuzda, markanıza olan bağlılık artar ve kullanıcı kaybı oranı önemli ölçüde azalır.

 

 

Günümüzün rekabetçi fintek ekosisteminde tasarım, markalar için nasıl bir avantaj yaratıyor? Tasarımın stratejik bir güç olarak kullanılabileceği noktalar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kullanıcı deneyiminde yapılan araştırma ve iyileştirmelere ayrılan zaman, markaların gerçekten fark yaratmasını sağlıyor. Sunduğu imkanları net bir şekilde anlatamayan, bunu kullanıcıya hissettiremeyen ve sezgisel tasarımın gücünü göz ardı eden her fintek ürününün, analizlerde düşük geri dönüşüm oranlarıyla karşılaştığını gözlemliyoruz. Bu durum, müşteri kaybına kadar uzanan bir yol haritasını beraberinde getiriyor.

Warren Buffet’ın bir zamanlar söylediği, “Borsa, sabırsızlardan sabırlılara para transfer etmek için kullanılan bir araçtır.” sözü, finans sektöründe daima aklımızda bulunması gereken bir rehberdir. Kullanıcıların finansal işlemleri keyifle yapmasını sağlayacak yöntemler geliştirmek, bu alanda büyük bir fark yaratır. Örneğin, “Finansal Oyunlaştırma” adını verdiğimiz bir tasarım yaklaşımıyla, katı ve kuralcı finans işlemlerini daha az stresli bir deneyime dönüştürebiliriz. Bu, kullanıcıların sağlıklı finansal davranışlar geliştirmelerine yardımcı olacak yönlendirmeler sunmak anlamına geliyor.

Mobil odaklı ilerleyen fintek sektöründe, %90’a yakın bir kullanım oranı göz önüne alındığında, hız kritik bir öneme sahip. Bürokratik yükleri ortadan kaldıran bir araç olmanın sorumluluğu, kullanıcıların gerekli finansal işlemlere kolay ve hızlı bir şekilde ulaşmasını sağlamaktır. Bu, stratejik olarak dikkat edilmesi gereken en önemli konular arasında yer alıyor.

 

Sizinle çalışmak isteyen markalar, nasıl bir ihtiyaç analizi yapmalı? Hazırlık sürecinde hangi konulara dikkat etmelerini önerirsiniz?

Ne istediğini bilen, hangi yönlerini güçlendirmek istediği konusunda net olan markalarla birlikte harika bir süreç başlatıyoruz. Bazen de yolculuk sırasında hedeflerinden emin olmayan, kafası karışmış markalarla karşılaşıyoruz. Ancak yönlendirmelerimize açık oldukları sürece, birlikte başarıya doğru adım adım ilerliyoruz.

Bizim için en önemli adım, potansiyel müşterilerimizin hikayesini dinlemek. Amaçlarını ve hedeflerini onlardan duymak, beklentilerini tam olarak anlamak, başarılı bir iş birliğinin temelini oluşturuyor. Bu doğrultuda, ihtiyaç analizlerini gerekirse birlikte yapıyor ve onlarla uyumlu bir yol haritası oluşturuyoruz. Bu süreç, yalnızca bir iş ortaklığı değil, aynı zamanda müşterilerimizin potansiyelini en üst seviyeye taşıma yolunda bir keşif yolculuğu haline geliyor.

 

Orta ve uzun vadeli hedefleriniz arasında neler var? Müşterilerinize sunmayı planladığınız yenilikler hakkında bilgi alabilir miyiz?

Birçok sektörde edindiğimiz bilgi birikimi sayesinde, fintek alanında uzmanlaşmak ve dikeyleşmek adına çeşitli çalışmalar başlattık. Bu doğrultuda, ekiplerimizi genişleterek hem proje yönetimi hem de ürün tasarımı alanlarında daha spesifik ve özelleştirilmiş yaklaşımlar geliştiriyoruz.

İç yapımızı güçlendirirken, dış projelerimizi de paralel bir şekilde genişletiyoruz. Yakın zamanda yurt dışında bir ofis açılışını duyurmayı planlıyoruz. Böylece globaldeki etkinliğimizi daha kararlı ve güçlü bir şekilde yürütmeyi hedefliyoruz.