fatih çoşkun


Fatih Coşkun  

CODEVIST
Founder

Geleneksel bir projenin, blockchain yapısına geçişi esnasında yaşanan zorluklar, ikilemler ve bu geçiş sürecinde oluşan fikirlere göz atalım.

Bu yazımda, sizlerle halihazırda klasik yöntemlerle çalışan projemizin, bir konsept ve Ar-Ge çalışması olarak blockchain yapısına geçişini planlarken yaşadığımız zorlukları, ikilemleri ve bu geçiş sürecinde edindiğimiz bazı fikirleri paylaşmak istiyorum.

Proje

Önce projemizden bahsedecek olursak: Halihazırda birçok banka, ödeme kuruluşu ve kurum tarafından ödeme platformu olarak kullanılan, aradaki işlemlerin ve bilgilendirmelerin online veya offline yöntemlerle yani klasik web servis, REST API veya FTP’ye gün sonunda toplu (batch) dosya bırakma yöntemleri ile ilerlediği, gün sonu mutabakatların yine benzer yöntemlerle yapıldığı tüm bu işlemler sırasında yaşasan bazı problemlerin çeşitli manuel süreçlerle kotarıldığı bir projeydi.

Halihazırda yaşanan problemler

Projemizde halihazırda yaşanan en büyük problem kurumlar ve banka-ödeme kuruluşları arasındaki mutabakat problemleriydi. İşlem farkları, bildirilmeyen işlemler, fazladan bildirilen işlemler hem sistem üzerinde, hem de kurumlar arasında muhasebe açısından problemler oluşturmaktaydı.
Bu mutabakatsızlık sorunları hem iş gücü kaybına, hem son müşteri mağduriyetlerine, hem de kurumların ve sistem sahibinin finansal kayıp yaşamasına neden oluyordu.

Blockchain teknolojisinin hızlı bir şekilde popüler hale gelmesiyle birlikte, “Bu sistemi blockchain ağına uygun bir halde yeniden tasarlayabilir miyiz?” diye düşünerek projemize başladık.

Neden blockchain?

Blok zincir yapısını tanımlarken akla ilk gelecek kelimenin mutabakat olduğunu biliyoruz. Hatta kimi yerlerde, blok zinciri için “mutabakatın yeni yüzyıldaki adı” deyimi de kullanılıyor. Blockchain, bu tip “n” farklı ucun birbiriyle konuştuğu ve gün sonunda mutabakata ihtiyaç duyulan sistemler için kelimenin tam anlamıyla biçilmiş kaftan.

Öte taraftan blockchain teknolojileri aslında yeni bir kavram olmamakla birlikte, popülerleşmesi ile birlikte birçok yapıyı hazır olarak sağlaması ve üzerine inşa edilecek yapıların kolay bir şekilde ayağa kalkmasına imkan vermesi projenin başlamasında önemli adımlardan biri oldu.

Başlarken

Mevcut projemizi blok zinciri üzerine taşırken birtakım kararlar vermek, bu kararların yanında aşmamız gereken zorluklar vardı. Bu zorluklar, mimari seçimi, kurumların bu mimariye uygunluğunun ve zorluklarının belirlenmesi, operasyonel süreçlerdeki zorluklar, teknoloji seçimi, mevcut teknolojinin çok hızlı ve her geçen gün gelişmesi ve gelişime adaptasyonda yaşanan problemlerdi.

Mimari yapı

Projemiz gereği hem blockchain teknolojisini, hem de klasik teknolojilerini çeşitli bağımlılıklardan dolayı bir arada kullanmamız gerekiyordu. Bu sebeple görseldeki gibi bir mimari ve hibrit yapı üzerinde karar kıldık. Tüm uçları ilgilendiren veriler zincir üzerinde yer alacak ve uçlar arasında senkronizasyonu sağlanacaktı. Çeşitli regülatif kısıtlar dolayısıyla, zincir üzerinde her veriyi açık (clear) olarak tutamıyorduk. Bu sebeple bazı alanlar için belli bir şifreleme metodu yine bazı noktalarda validasyon sağlama noktasında hash metotlarına başvurarak veriyi tuttuk.

Teknoloji seçimi

Blockchain çok yeni ve hızlı bir şekilde gelişen bir teknoloji. dolayısıyla gerek topluluklar (community) tarafından, gerekse büyük yazılım firmaları tarafından çeşitli çatı teknolojiler (framework) veya yapılar ortaya konuluyor. Teknoloji sayısı artınca ve bu teknolojilerin henüz geçerliliği her anlamda kanıtlayamamış olması dolayısıyla bu teknolojileri birer konsept çalışması yaparak (Proof of Concept) hangisiyle ilerleyeceğimize en azından seçenekleri azaltarak karar verdik.

Araştırmaya başlamadan önce öne çıkan teknolojilerden birkaçını paylaşmak isterim:

  • Ethereum Private Network
  • Hyperledger Fabric
  • R3 Corda
  • Kendimizin projeye özel geliştirdiği Private (Özel) blok zinciri

Kendi zincirimizi oluşturmak, projenin başındaki yatırım maliyetini artıracağı, birçok noktayı baştan keşfetmemize neden olacağından dolayı, kısa sürede vazgeçtiğimiz model oldu.

Diğer teknolojiler arasında, belgelendirme ve bilgi fazlalığı, performans ve community (topluluk desteği) gibi metrikleri göz önüne alarak kararımızı Ethereum ve Hyperledger ikilisine indirdik.

Bitirirken

Halihazırda geliştirmesine devam ettiğimiz projemizde yaşadıklarımızın bir kısmını sizlerle paylaştım. Her ne kadar blockchain teknolojilerinin “Whitepaper”larını okuduğunuzda çok kolay bir şekilde kendi zincir yapılarınızı kurabileceğiniz izlenimi edinseniz de, bu izlenim sektör gerçekleri ile bir araya gelince sizi projelerinize özel çeşitli çözümler üretmeye mecbur kılıyor. Çünkü her projenin kendine has bir takım özel durumları söz konusu. Projemizdeki gelişmeleri ilerleyen sayılarda paylaşacağım.

API’lerle Bankacılık: Paylaşarak Büyümek