Bulut bilişim, KOBİ’ler için verimlilik ve üretkenlik artışı sağlamanın yanı sıra önemli bir ilk yatırım maliyetinden de kurtulma fırsatı anlamı taşıyor. Peki, KOBİ’ler neden bulut bilişime geçmeli?
Günümüzde işletmelerin büyük ilk yatırım maliyetlerinden kaçınarak bulut bilişim ve dış kaynak kullanımına yöneldiği görülüyor. Bu durum özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ) için önemli avantajlar sağlıyor. Yapılan araştırmalar hem dünya çapındaki, hem de Türkiye’deki işletmelerin bulut bilişimin avantajlarından yararlanmaya kararlı olduğu gösteriyor.
IDC’nin 2017 yılı Türkiye BT pazarına ilişkin tahminlerine bakıldığında, sermaye yatırımının düşürülmesinin, tüm kurumlar için öncelik halini aldığı görülüyor. Bu da bulut bilişim ve dış kaynak kullanımı gibi tercihlerin daha da artacağına işaret ediyor. IDC’ye göre, dünya çapında bulut bilişim harcamaları, 2017 yılında yüzde 18 artarak 44 milyar doları aşarken, geleneksel BT yatırımları şimdiden yüzde 3 düşecek.
Gartner’ın 2020 öngörülerine göre ise bir kurum için “bulutsuz” bir altyapı, günümüzde “internetsiz” bir altyapı kurma ile eşdeğer olacak. Aynı zamanda dünya çapında IaaS ve PaaS harcamaları 55 milyar dolara ulaşarak, toplam sunucu gelirlerini geride bırakacak. Bu da işletmelerin doğrudan BT yatırımlarını kendilerinin yapması yerine hizmet olarak altyapı kullanma eğiliminin çok daha fazla olacağını gösteriyor.
İşletmelerin, bulut bilişim ve dış kaynak kullanımının en önemli adımlarından biri olan modern veri merkezine neden geçmeleri gerektiğini Radore Genel Müdürü Sadi Abalı, 5 adımda açıklıyor.
1. Düşük Maliyet
KOBİ’ler, güvenebilecekleri bir veri merkezi üzerinde BT altyapısını barındırmak isterken, hizmet olarak BT (ITaaS) ihtiyacını karşılayarak yüksek maliyetli yatırımlardan kaçınıyor. Bulut bilişim ilk yatırım maliyetinden ortalama yüzde 80’lik bir tasarruf sağlanmasına olanak tanıyor. Bununla birlikte süreklilik gerektiren bakım ve operasyonel maliyetler de ortadan kalkıyor. Ayrıca veriyi modern bir veri merkezine taşımak, çok daha verimli, yönetilebilir ve üretken bir altyapı sunuyor.
2. Yüksek Performans İhtiyacı
Bulut bilişim sağlayıcı modern bir veri merkezi, en yüksek standartlarda sunucu, depolama ve ağ teknolojilerine sahip bir BT altyapısı sunabiliyor. Oysa bu yüksek standartları, bir KOBİ’nin tek başına sürekli kılması mümkün değil. Örneğin, yüksek maliyeti ile dikkat çeken flash depolama çözümleri, geleneksel dönen disklerden yaklaşık 100 kat daha hızlı ve yüzde 20 enerji tasarrufu sunuyor. Hizmet olarak flash depolamanın sunulduğu veri merkezleri, özellikle sıcak veriyi sıkça kullanan işletmeler için büyük avantaj sağlıyor.
3. Esnek ve Ölçeklenebilir Yapı
KOBİ düzeyindeki esnek yapıdaki işletmeler, dijitalleşen iş yaşamında çok daha esnek ve hızla ölçeklenebilecek bir altyapıya ihtiyaç duyuyor. Performans ihtiyacına bağlı olarak saatler içerisinde kullanılan sunucu ya da depolama miktarını artırma ya da azaltma talebi ortaya çıkarken, bu süreçte kullanıcılara kesintisiz hizmet vermek hayati önem taşıyor.
4. Sürekli Görüntüleme ve Yönetme Fırsatı
Artan veri miktarı ile birlikte verinin hareketlerini sürekli görüntüleme ve kontrol etme fırsatı sunan veri merkezleri öne çıkıyor. Birçok işletmedeki dağıtık yapı, tüm verilerin merkezi olarak depolanması ve her noktadan aynı şekilde erişilebilmesi ihtiyacını ortaya çıkarıyor. Özellikle yazılım tanımlı veri merkezleri, günümüz altyapıları ile tamamen uyum sağlayarak çok daha verimli ve yönetilebilir seçenekler sunuyor.
5. Güncel, Güvenli ve Yedeklenmiş Veri
Hassas verilerin barındırıldığı değerli bir depolama cihazının ortadan kaybolması ya da yedeklenmemiş bir verinin kurtarılamaması gibi sorunlar, dünya çapında milyarlarca dolarlık kayba neden oluyor. Verinin, gelişmiş fiziksel ve dijital güvenlik önlemlerinin alındığı bir ortamda tutulması geri dönüşü olmayan kayıpların önüne geçiyor. Ayrıca güncellenmemiş yazılımlar nedeniyle ortaya çıkan açıklar ve bu açıklar için katlanılan operasyonel maliyetler işletmelerin karşılayamayacağı yükler getirebiliyor. Modern bir veri merkezinde sağlanan otomatik güncellemeler ise hem riskleri hem de beklenmedik maliyetleri en düşük seviyeye çekiyor.