Türk Telekom’un 30 Haziran 2018 itibariyle toplam abone sayısı 1,9 milyon artışla 43,5 milyona yükseldi.
2018’in ilk 6 ayında yıllık yüzde 9,4 büyüme ile 9,6 milyar TL gelir elde eden Türk Telekom’un bu dönemde faiz, amortisman ve vergi öncesi kârı da (FAVÖK) yıllık bazda yüzde 21,6 artarak 3,9 milyar TL olarak gerçekleşti. Etkin maliyet ve gider yönetimi ile geçen yılın ilk 6 ayına göre yıllık 4,1 puanlık iyileşme sağlanan FAVÖK marjı ise son 10 yılın ilk yarı dönemlerine kıyasla rekor artışla yüzde 41’e ulaştı. Böylece yılın ilk yarısında elde edilen rekor yeni abone kazanımı, FAVÖK’teki güçlü büyüme ve FAVÖK marjındaki rekor yıllık artış, Türk Telekom’un operasyonel olarak oldukça başarılı bir yarıyılı daha geride bıraktığını ortaya koydu. Türk Lirası’nın dolar ve Euro karşısında yılın ilk yarısında yaşadığı değer kaybı finansal sonuçlara etki ederek Türk Telekom’un güçlü gelir büyümesi ve faaliyet karı artışlarına karşın yılın ilk 6 ayında 832 milyon TL zarar açıklamasına neden oldu. Ancak, döviz kurlarındaki değişimin etkisi arındırıldığında Türk Telekom’un net karı yılın ilk 6 ayında geçen senenin aynı dönemine göre oldukça güçlü bir şekilde yüzde 25 artışla 1.4 milyar TL olarak gerçekleşti.
Doany: Yılın ilk yarısına rekor abone kazanımları damga vurdu
2018’in ilk altı aylık finansal ve operasyonel sonuçlarını değerlendiren Türk Telekom CEO’su Dr. Paul Doany, şunları söyledi: “Uzun vadede Türk Telekom’a değer katacak istikrarlı ve kârlı bir büyüme için öngördüğümüz stratejilerimizi başarıyla uygulamayı sürdürüyoruz. Yılın ilk yarısını, toplam abone sayımızdaki rekor artışın yanı sıra pek çok faaliyet alanımızda da rekor abone kazanımları ile kapattık. 2018’in ilk 6 ayında kazandığımız 1,9 milyon net yeni abonemizle birlikte toplam abone sayımızın 43,5 milyona yükselmesinin haklı gururunu yaşıyoruz. 2018’in ilk 6 ayında yüzde 9,4 yıllık büyüme ile 10 milyar TL’ye yakın gelir elde ettik. Bu dönemde FAVÖK geçen yılın ilk 6 ayına göre yüzde 21,6 artış sağlayarak 3.9 milyar TL oldu. Böylece FAVÖK marjı yüzde 41’e ulaştı. İkinci çeyrekte gösterdiğimiz güçlü performans ve tüm iş kollarındaki operasyonlarımızın başarısı ile, tüm paydaşlarımız için daha fazla değer yaratmayı başardık. Tüm bu sonuçlar, Türkiye’nin lider bilgi ve iletişim teknolojileri şirketi olarak, stratejik girişimlerimizi uygulamaya geçirdiğimizde ne denli güçlü olduğumuzu gösteriyor. Güçlü bir ilk yarıyla ve işimizdeki fevkalade ivme ile yılın kalan yarısı için de iyimseriz.”
Doany: Türkiye’nin en büyük veri merkezini Esenyurt’ta açtık
Türk Telekom’un, Türkiye’nin teknolojik gelişimini gerçekleştirmek adına yatırımlarını hız kesmeden sürdürdüğünü kaydeden Doany: “Yılın ilk altı ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 50 artışla 1,4 milyar TL yatırım harcaması gerçekleştirdik. İstanbul Esenyurt’ta Türkiye’nin en büyük veri merkezini açarak hem Türkiye’nin hem de bölgenin veri merkezi üssü olma hedefiyle veri merkezi sayımızı yediye çıkardık” diye konuştu.
Doany: Sabit altyapıda geliştirdiğimiz paylaşım modeli ile Türkiye kazanacak
2018 ikinci çeyreğinde sektör adına yaşanan en önemli gelişmenin, sabit elektronik iletişim altyapısının paylaşımına dair diğer operatörlerle imzaladıkları işbirliği protokolü olduğunu vurgulayan Doany, şöyle konuştu: “Bu protokol, herkes için eşit ticari sözleşme şartları altında ve bir zaman taahhüdü karşılığında tüm operatörler için uygun koşullar ile altyapının daha etkin kullanımının ve yeni yatırımların hızlandırılmasının önünü açacak. Diğer taraftan, yılın ilk yarısında başlattığımız aktif mobil paylaşım pilot projesinden de etkileyici sonuçlar almaya devam ediyoruz. Kapasite, kapsama, şebeke memnuniyeti ve bağlantı kalitesi gibi birçok göstergede tanık olduğumuz gelişmeler umut vaat ediyor. Aktif paylaşım modelini özellikle düşük nüfus yoğunluğuna sahip şehirlerde yaygınlaştırmak için seçenekleri değerlendiriyoruz. Yüksek nüfus yoğunluğuna sahip bölgeler için ise mevcut pasif paylaşım modelini diğer oyuncularla maliyet paylaşım usulüne göre uygulamayı değerlendiriyoruz. Sektör ve ülke menfaatleri doğrultusunda geliştirdiğimiz sabit ve mobil altyapı paylaşım modelleri ile uzun vadede kazanan Türkiye olacak.”