Yıldız Holding Kurumsal Strateji, İş Geliştirme ve M&A Transformation Head Cem Aydede, Fintechtime Aralık sayısı için yazdı “Fintech Katalizörü: RegTech’in fintech’lere olan katkısı”.

Ülkemizde TCMB ve BDDK kurumlarının bankacılık ve fintech regülasyonlarına yönetmelikler ile etki hızını düşündüğümüzde Türkiye’deki RegTech firmalarının da fintech’ler ile birlikte büyüyeceğini düşünüyorum. Fintech’ler ve RegTech firmaları iş birliklerini yakından takip ederek bu simbiyotik ilişkinin nasıl iş birliği örnekleri çıkaracağını merakla bekliyorum.

 

Fintech Katalizörü: RegTech’in fintech’lere olan katkısı

Global fintech sektörünü 3 farklı zaman diliminde inceleyebiliriz. 2015’ten 2020’ye kadar olan girişim sermayeleri ile normal trendlerde büyünülen evre, 2021’de pandeminin getirdiği dijitalleşme ivmesi ile yaşanılan hiper büyüme evresi ve 2022’de yaşanan yüksek enflasyon, yüksek faizler ve azalan girişim sermayesinin oluşturduğu rekabetçi evre. 2023 ve sonrası için bu rekabetçi evrede fintech’lerin geleneksel bankacılıktan 3 kat fazla büyümesi beklenmektedir. McKinsey’nin Ekim 2023 tarihinde yayınladığı Fintechs: A new paradigm of growth raporunda belirttiği gibi global fintech cirosunun şu anda ~%48’ini oluşturan Amerika’nın payının 2028 yılına kadar ~%41 seviyelerine kadar gerilemesi ve bu açığın gelişmekte olan ülkelerdeki fintech’lerin yapacağı cirolar ile kapatılması öngörülmektedir. Özellikle banka hesabı olmayan “unbanked” olarak adlandırılan kitlenin fazla olduğu ülkelerde tahminlerden de fazla büyüme yaşanması beklenmektedir. Ülkemize döndüğümüzde yaşanan göç dalgaları ve öğrenci sayısının artması ile birlikte gelişmekte olan diğer ülkelerin ortalamasının üzerinde olan bir “unbanked” kitle oranına sahip olduğumuzu söyleyebiliriz. Peki enflasyon ve faizin getirdiği bu rekabetçi ortamda fintech’ler nasıl ön plana çıkabilir? Business-to-business (B2B) ve Business-to-customer (B2C) iş modellerine sahip ödeme kuruluşları, dijital bankalar, elektronik para lisanslı dijital cüzdan firmaları ve ödeme aracıları için ortak olan rebaket avantajı yakalanabilecek bir odak mevcut; regülasyonlara uyum ve adaptasyon kabiliyetleri.

 

Güncel fintech lisansları ve regülasyon uyum hızının sağladığı rekabet avantajları

Ülkemizde fintech’lerin regülasyonlara uyumlu ve devlet tarafından iş modelini gerçekleştirebilir olduğunu belgeleyen lisanslamalar mevcuttur. TCMB’sı üzerinden alınan Ödeme Sistemi, Elektronik Para Kuruluşu, Ödeme Kuruluşu lisansları, BDDK üzerinden alınan Dijital Bankacılık, Servis Modeli Bankacılığı, Finansman Şirketi lisansları, SPK üzerinden alınan Paya Dayalı Kitle Fonlaması, Borçlanmaya Dayalı Kitle Fonlaması, Aracı Kurum lisansları, SEDDK üzerinden alınan Sigorta ve Reasürans Brokeri, Mesafeli Satış Yapan Sigorta Acentesi lisansları. Tüm bu lisansların devamlılığının sağlanabilmesi adına ilgili regülasyonlarına uyumlu şekilde iş modelini icra etmek bu fintech’lerin ortak yükümlülüğüdür. Firmaların yönetmelik güncellemeleri ile gelen yeni değişikliklere ayak uydurma hızları rekabet avantajı yaratabilecek önemli bir güçtür. Fintech firmaları doğaları gereği lisanslarını devam ettirebilmeleri adına ve iş modellerini güncel regülasyonlara uydurabilme adına regülasyon ve uyum ekiplerine önemli yatırımlar yapmaktadır. Bu firmaların uyum ekiplerinde çalışanlar teknoloji ekipleri ile dirsek temasında bulunarak yönetmelik güncellemeleri ile hayatımıza giren yeni özellikleri ürünlerine kazandırmak için adeta bir yarış içerisindedir. Buna bir örnek olarak 1 Nisan 2021 tarihinde BDDK’nın hazırladığı “Bankalarca Kullanılacak Uzaktan Kimlik Tespit Yöntemleri ve Elektronik Ortamda Sözleşme İlişkisinin Kurulmasına İlişkin Yönetmelik” yönetmeliğin hayatımıza girmesi ile bankalar ve fintech’ler müşterilerini tanıma süreçlerini (Know Your Customer – KYC) yönetmeliğe uygun şekilde tasarlamak adına birbirleri ile rekabet ederek uygulamalarını güncellediklerini verebiliriz. Türkiye’deki fintech’lerin geleneksel bankalar kadar rahat sermayeye ulaşamadıklarını ve ekiplerinin bankalar kadar geniş olmadığını düşündüğümüzde regülasyonel uyum konusu sürdürülebilir karlılık için bir optimizasyon problemine dönüşmektedir. Burada fintech’lerin büyümesini fasilite eden bir fintech trendi olan RegTech’in (regülasyonel teknoloji) öneminden ve fintech’lere sağlayabileceği rekabet avantajından bahsedebiliriz.

 

RegTech’ler

Regülasyon teknolojisi kelimelerinin kısaltmasından oluşan RegTech’ler finansal sektörde faaliyet gösteren firmaların regülasyon ve uyumluluk süreçlerini daha etkili bir şekilde yönetmelerini sağlayan teknoloji çözümlerine odaklanır. Regtech, geleneksel finansal kurumların düzenleyici gereksinimlere uyum sağlamasına yardımcı olmak, verimliliği artırmak ve regülasyon süreçlerini daha hızlı ve etkili hale getirmek amacıyla geliştirilen çeşitli ürün inovasyonlarını içerir, genellikle hizmetlerini bulut üzerinden Software as a Service (SaaS) olarak müşterilerine sunarlar.

Regtech çözümleri çoğunlukla yapay zeka, büyük veri analitiği, bulut bilişim, blok zinciri gibi teknolojileri kullanarak finansal kuruluşlara düzenleyici gereksinimleri daha iyi anlama, takip etme ve uygulama konusunda yardımcı olur. Bu teknolojiler genellikle manuel süreçlere olan bağımlılığı azaltarak hataları önlemeye ve maliyetleri düşürmeye yöneliktir diyebiliriz. Fintech’ler RegTech firmalarının hizmetlerine başvurmanın alternatifi olarak regülasyon ve uyum ekipleri oluşturmak ve uyum ekiplerine yatırım yaparak süreçleri kurum içi de yönetmeyi tercih edebilirler.

Örnek vermek gerekirse İngiltere merkezli HSBC 2015 yılı içerisinde sadece uyum ve yasal düzenleme çalışmaları için 2,2 milyar dolardan fazla harcama yapmıştı, dünya genelinde finansal kuruluşların regülasyon ihtiyaçlarının oluşturduğu maliyetin 100 milyar dolardan fazla olduğu tahmin ediliyor.

 

RegTech’lerin FinTech’ler ile olan simbiyotik ilişkisi

Regtech çözümleri, finansal kurumların hızla değişen düzenleyici ortama uyum sağlamalarına yardımcı olarak sektörde daha verimli ve yenilikçi bir şekilde faaliyet göstermelerine olanak tanır. Bu bağlamda fintech ve regtech firmalarını birbirlerine karşılıklı fayda sağlayan simbiyotik ilişkiler olarak resmedebiliriz.

Fintech sektörünü sürekli büyüyen, canlı bir bahçe olarak hayal edin. Bu bahçede, çeşitli fintech girişimlerini ve şirketlerini temsil eden, yenilikçi çözümler ve hizmetlerle dolu bir dizi bitki bulunuyor. Teknoloji ve tüketici talebinin zengin toprağında hızla ve bazen tahmin edilemez yönlere doğru büyüyorlar.

Şimdi, RegTech’i bu alanın yetenekli bahçıvanları olarak düşünün. Bu bahçıvanlar, bitkileri sadece sulayıp budamakla kalmıyor, aynı zamanda büyüme için ideal ortamı da yaratıyorlar. Bitkilerin sağlam ve doğru yönde büyümesini sağlayacak iskeleler ve destekler kuruyorlar, ki bunlar fintech şirketlerinin karşılaştığı düzenleyici zorluklar ve uyumluluk risklerine benziyor. Bu yapılar kısıtlayıcı değil; aksine, bitkilerin birbirine dolanmadan veya istenmeyen alanlara yayılmadan güneşe ulaşmasına yardımcı oluyor.

Bu bahçede, bahçıvanlar (RegTech), dış tehditlere karşı, yani fintech şirketlerinin karşılaştığı düzenleyici zorluklar ve uyumluluk risklerine karşı, bitkileri koruyarak yorulmadan çalışıyor. Her bitkinin doğasını ve manzarayı anlama konusundaki uzmanlıkları, tüm bahçenin sadece hayatta kalmadığını, aynı zamanda yenilik ve dirençle çiçek açtığını sağlıyor.

Bu simbiyotik ilişki – fintech ‘bahçesi’nin RegTech ‘bahçıvanları’na yeteneklerini uygulayacakları bir alan sağlaması ve karşılığında RegTech’in fintech’in sağlıklı, sürdürülebilir büyümesini sağlaması – bu iki sektör arasındaki dinamik etkileşimi temsil ediyor. Tıpkı bir bahçenin dikkatli bahçıvanlar olmadan gelişemeyeceği gibi, fintech ekosistemi de tam potansiyeline ulaşmak için RegTech tarafından sağlanan uzmanlık ve yapıya güveniyor.

2023 yılında gözlemlediğimiz ve 2024 yılında da devam etmesini beklediğimiz likiditenin gittikçe değerli olduğu rekabetçi fintech piyasasında regülasyonların getirdiği yeni yükümlülükleri ve KYC süreçleri gibi yeni fırsatları uygulamalarına daha hızlı adapte ederek lisanslarını zedeleyecek risklerden uzaklaşan firmaların büyümelerini daha sağlıklı devam ettireceklerini varsayabiliriz.

 

RegTech’in güncel faydaları ve geleceği

RegTech’lerin fintech firmalarına kara para aklamayı önleme yazılımları ile mali suçları tespit edebilme, müşterilerin ödeme bilgilerinin tutulduğu veritabanlarının Payment Card Industry Data Security Standard (PCI DSS) standartlarına uygun olup olmadığını saptayabilme, KYC süreçlerindeki veri akışlarının regülasyona uygun olup olmadığını denetleyebilme gibi faydaları bulunmaktadır. Fintech’ler bu gibi hizmetleri kurum içi ekipler ile gerçekleştirmeyi düşünebilir ancak üçüncü bir göz olarak regülasyon süreçlerine uyumu ana iş modelleri haline getirmiş uzman firmaları kullanmak risklerini minimize etmek ve ürünlerinin uyumluluğunu sağlamak adına RegTech’leri tercih etmeleri daha mantıklı bir tercih olabilir.

Prophecy Market Insights (PMI) araştırmasına göre global RegTech marketinin 2022 yılında 8.2 milyar dolar ciro yaptığı belirtilmektedir. Marketin 2032 yılında 57.5 milyar dolara ulaşacağı tahminlenmektedir. Bu marketin büyümesindeki temel iticilerin bankacılık ve finansal servislerdeki büyümenin devam etmesi ve dijitalleşmenin artması olduğu belirtilmektedir. Ülkemizde de TCMB ve BDDK kurumlarının bankacılık ve fintech regülasyonlarına yönetmelikler ile etki hızını düşündüğümüzde Türkiye’deki RegTech firmalarının da fintech’ler ile birlikte büyüyeceğini düşünüyorum. Fintech’ler ve RegTech firmaları iş birliklerini yakından takip ederek bu simbiyotik ilişkinin nasıl iş birliği örnekleri çıkaracağını merakla bekliyorum.