AlbarakaTech Global CEO’su Ali Tuğlu ile Fintechtime Şubat sayısı için gerçekleştirdiğimiz özel röportaj yayında.
Albaraka Banking Group bünyesinde yer alan Albaraka Türk Katılım Bankası’nın iştiraki olan AlbarakaTech Global, katma değer yaratan BT çözüm ve hizmetlerini, rekabet avantajı sağlayacak en yeni teknolojiler ile sunuyor. Şirketin son dönem çalışmalarını ve gelecek planlarını konuşmak üzere Ali Tuğlu ile bir araya gelerek sorularımızı ilettik.
2024 yılı fintech ekosistemini nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye ve global pazarda öne çıkan gelişmeler neler oldu?

AlbarakaTech Global CEO’su Ali Tuğlu “Fintech iş birlikleri, açık bankacılık platformları ve kurum içi girişimcilik projelerimizle hem sektörü hem de ekosistemi dönüştürmeyi hedefliyoruz.”
Yapay zekanın fazlasıyla öne çıktığı bir seneyi tamamladık. Yeni oyuncuların büyük kısmı yapay zeka çözümleri ile sahneye çıkarken, yerleşik oyuncular da var olan yapılarını nasıl dönüştüreceklerinin telaşına düştüler. Hem globalde hem de ülkemizde durum bu şekilde idi. Özellikle üretken yapay zeka uygulamaları finansal hizmetlerin kişiselleştirilmesinde ve süreçlerin otomasyonunda önemli bir rol oynayacak gibi görünüyor. Müşteri hizmetlerinden risk ve kredi değerlendirme süreçlerine kadar geniş bir yelpazede kullanılan bu teknoloji, hem kullanıcı deneyimini geliştiriyor hem de operasyonel verimliliği hızla artırıyor.
Belli bir geçmişi olan fintechlerde, geleneksel yazılım altyapılarından mikroservis mimarisine geçişin hızlanması bir diğer dikkat çeken gelişme oldu. Bu dönüşüm, finansal kuruluşlara esneklik ve ölçeklenebilirlik sağlarken, rekabetçi kalabilmeleri için kritik bir adım haline geldi. Bu arada yeni oyuncularının tamamının mikroservis mimarisinde altyapılarını kurduklarını ve yerleşik fintechlerin rekabet edebilmek açısından da bu dönüşüme ağırlık verdiklerini görüyoruz.
Öte yandan, 2023 ve 2024 seneleri, yeni oyuncuları çok da desteklemeyen bir finansal konjonktür içinde tamamlandı. FED’in enflasyon ile mücadele kapsamında faizleri yüksek tutması, riskli yatırım olarak görülen girişim sermayesi fonlarına akışı ciddi anlamda kıstı. Böyle bakıldığında yeni oyuncuların 2021 ve 2022 yıllarındaki bol kaynak dönemlerini çok aradığı bir yılı geride bıraktık.
Yapay zeka, finans sektöründe nasıl bir dönüşüm vaad ediyor?
Yapay zeka; finans sektöründe müşteri deneyimi, risk yönetimi ve operasyonel süreçlerde köklü değişimler yaratıyor. Öncelikle müşteri deneyimi açısından, yapay zeka sayesinde kişiselleştirilmiş öneriler sunan akıllı asistanlar ve gelişmiş chatbot’lar, 7/24 kesintisiz hizmet imkanı sağlıyor. Bu sistemler müşterilerin geçmişteki davranışlarını analiz ederek onların ihtiyaçlarına uygun çözümler üretebiliyor. Sonuç olarak, müşteriler daha hızlı ve etkili bir şekilde destek alırken memnuniyet oranları da artmış oluyor.
Risk yönetiminde ise yapay zeka, fraud (dolandırıcılık) tespiti, kredi değerlendirmesi ve karmaşık veri analizlerinde devrim niteliğinde faydalar sunuyor. Gerçek zamanlı anomali tespiti ve risk değerlendirme, finansal kuruluşların güvenliğini artırırken kayıpları minimize ederek siber tehditlerin arttığı dönemde kritik bir avantaj sunuyor.
Operasyonel süreçlerde ise yapay zeka, süreç otomasyonu ve veri analitiği uygulamaları ile maliyetleri önemli ölçüde azaltıyor. Rutin işlerin otomasyonu, çalışanların katma değeri yüksek işlere ve stratejik görevlere daha fazla odaklanmasına olanak tanırken, tahmine dayalı analizler potansiyel hataları önceden belirleyerek iş sürekliliğini artırıyor. Bu dönüşümler sayesinde finans sektörü, daha verimli, güvenli ve müşteri odaklı bir yapıya kavuşuyor. Yapay zekanın sunduğu bu avantajların ve sektöre sağladığı değerlerin, önümüzdeki yıllarda daha da belirgin hale geleceğine inanıyorum.
Albaraka’yı hem teknoloji, hem finans, hem girişimcilik alanında farklı markalar ile çok fazla duyuyoruz. Albaraka ekosistemi hakkında bilgi alabilir miyiz?

AlbarakaTech Global CEO’su Ali Tuğlu “AlbarakaTech olarak, sektöre, özellikle, finans ekosistemine değer katan yenilikçi çözümler geliştirmek bizim en büyük motivasyonumuz.”
Albaraka Grup, 17 ülkede katılım bankacılığı alanında faaliyet gösteren Bahreyn merkezli büyük bir Finansal Holding. Ülkemizde 1984 yılında faaliyet izni alan Albaraka Türk, grubun en büyük bankası. Albaraka Türk, yaklaşık son 10 yıldır, bugünkü resme ulaşmak üzere küçük küçük adımlar attı. Ve şu anda hem katılım bankacılığı hem de genel olarak bankacılık açısından değerlendirildiğinde, girişimcilik ekosistemine ilişkin çözümler anlamında lider kurum olduğumuzu düşünüyorum.
Albaraka Portföy ve alt markası APY Ventures, girişim sermayesi anlamında, sadece ülkemizin değil Orta Doğu’nun da önemli oyuncularından biri oldu. Bugüne kadar ulaşmış olduğu toplam 62 adet yatırım ile bu alanda adından söz ettirmeyi başarmıştır.
Bir diğer Albaraka şirketi Insha Ventures, 2019 yılında kuruldu. Insha Ventures, bir Venture Builder olma hedefi ile kuruldu. Burada hedeflenen, gerek kurum içinden gerek kurum dışından güzel fikirlerin, fikir sahipleri ile beraber belli bir düzeye kadar hayata geçirilmesi, ve belli ölçeğe ulaştıktan sonra yapıdan ayrılarak bağımsız şirketlere dönüşmelerini sağlamak. Hayata geçen Semosis projesi, yakın gelecekte spin-off olmasını beklediğimiz Alneo ve PosBasit gibi projelerimiz Insha Ventures başarı hikayeleri arasında listelenebilir.
APY Tekmer, adından da anlaşılacağı gibi, Teknoloji Geliştirme merkezi olarak, İstanbul’un en erişilebilir noktalarından birinde, Ataşehir’de hayata geçirildi. 2000 m2 lik alanda 19 şirkete ve 237 çalışana ev sahipliği yapıyor.
Albaraka Garaj, yine sıkça duyduğunuz, Albaraka Türk bünyesindeki start-up hızlandırma merkezimizin adıdır. 8 dönemdir başarılı start-upları seçerek, eğitimler, iş birlikleri ve fonlarla gelişimlerine katkıda bulunuyor. Şu ana kadar 120’den fazla girişim Albaraka Garaj’a kabul edildi. Garaj, sadece bir hızlandırma programı değil, aynı zamanda fintech girişimlerinin büyümesi, ölçeklenmesi ve sektörde fark yaratması için bir ekosistem sunuyor. Burada girişimcilere hem mentorluk desteği veriyor hem de finansal ve teknolojik kaynaklara erişim sağlıyoruz.
AlbarakaTech Global, bu finansal girişim ekosisteminin en önemli katalizörlerinden biridir. Bu bileşenlerin hepsine teknoloji desteği verdiğimiz gibi, Albaraka Türk’ün ihtiyaç duyduğu yazılımları da bünyemizde üretmekteyiz. En büyük avantajımızın böyle bir ekosistemin içinde yer almamız olduğunu düşünüyorum.
Ben de bu ekosistemde, AlbarakaTech Global’de Genel Müdür ve Yönetim Kurulu üyesi, Insha Ventures’da Yönetim Kurulu üyesi, Albaraka Portföy’de Fintech Yatırım Komitesi Üyesi ve Albaraka Garaj’da mentor olarak çok sayıda keyifli sorumluluk taşımaktayım.
AlbarakaTech’in sektöre sunduğu yenilikçi çözümleri sizden dinleyebilir miyiz? Bu çözümlerle nasıl bir fark yaratıyorsunuz?
AlbarakaTech Global kurulurken temel bazı hedeflerle kuruldu. Öncelikle bankanın katılım bankacılığındaki lider rolünü destekleyecek teknolojik desteğin sunulması hedeflendi. Ancak bunu yaparken geliştireceğimiz yeni projelerin, gerek Albaraka Grup bankalarında gerekse tüm finans sektöründe kullanılabilmesi de ikinci hedefimizdi. Tamamen yeni, sıfırdan başlayarak diyebileceğimiz, ürünlerin geliştirilmesi de üçüncü öncelikli hedefimizdi. Kuruluşumuzdan beri geçen 4 senede bu hedeflerimizle uyumlu çalıştık. Şu an itibariyle ürün ve projelerimiz 11 banka ve 2 finansal kurumda kullanılıyor.
AlbarakaTech olarak, sektöre, özellikle, finans ekosistemine değer katan yenilikçi çözümler geliştirmek bizim en büyük motivasyonumuz. Örneğin, mobil güvenlik ürünümüz “Guard”, kullanıcıların dijital ortamda güvenliğini sağlarken esneklik ve hız da sunuyor. Mikroservis mimarisiyle geliştirdiğimiz bu ürün, ölçeklenebilir yapısıyla farklı güvenlik ihtiyaçlarına özel çözümler sunarak hem bireylerin hem de kurumların dijital güvenliğini en üst seviyeye taşıyor. Blockchain teknolojisiyle geliştirdiğimiz, çalışan sadakat platformumuz “myco” ise sadece çalışanların kurum içi bağlılığını artırmakla kalmıyor, aynı zamanda çalışan deneyimini iyileştirerek iş yerlerini daha mutlu bir yer haline getiriyor.
Yapay zeka çözümlerimizle de sektörde fark yaratmaya devam ediyoruz. “YZ Destekli İmza Projemiz”, belgelerdeki imzaları tespit ve analiz ederek süreçlerde hem hız hem de doğruluk sağlıyor. Doküman yönetimi çözümlerimiz, dijital dönüşümün olmazsa olmazı olan iş akışlarını kolaylaştırıyor. Açık Bankacılık kapsamında sunduğumuz “API Gateway” ve “BKM Geçit” çözümlerimizle finans ekosistemini kolaylaştıran entegrasyonlar sağlıyoruz ve bankacılığı geleneksellikten modern bir yapıya geçiriyoruz. “FAST” gibi hızlı ve güvenli ödeme sistemleriyle de kullanıcılarımızın hayatını kolaylaştırıyoruz. Bütün bu geliştirdiğimiz inhouse çözümlerimizin ilk önce ana bankamız Albaraka’da kullanılıyor olması ise bizim için büyük bir şans. Bu sayede ürünlerimizin güvenilirliği, kalitesi ve müşteri memnuniyeti en üst düzeye çıkmış oluyor.
NAR Framework gibi kendi geliştirdiğimiz teknolojik altyapılar, ürünlerimizin hem ölçeklenebilirliğini artırıyor hem de sektöre özgün çözümler sunmamıza olanak tanıyor. Ayrıca, eğitim ve danışmanlık hizmetlerimizle sadece teknoloji üretmekle kalmıyor, aynı zamanda sektördeki bilgi paylaşımını artırmayı da hedefliyoruz. Kısacası, AlbarakaTech Global olarak hem müşterilerimizin ihtiyaçlarına hem de sektörün geleceğine yönelik inovatif adımlar atıyoruz. Bu da bizi sektörde fark yaratan bir oyuncu haline getiriyor diyebilirim.
Dijital bankacılığın yükselişi ve müşteri deneyimini geliştirmek adına Albaraka’nın stratejileri neler?

AlbarakaTech Global CEO’su Ali Tuğlu “AlbarakaTech’in büyüme stratejileri, dijital finansal hizmetler alanındaki yenilikçi çözümleri hayata geçirerek müşterilere değer katmak ve sektörde fark yaratmak üzerine kurulu.”
Müşteri deneyimini geliştirmek bizim için öncelikli bir hedef. Albaraka olarak bu doğrultuda kullanıcı dostu mobil uygulamalar ve kişiselleştirilmiş hizmetler geliştirmeye odaklanıyoruz. Tüm bankalar için mobil şube ana müşteri kanalı haline geldi. Biz de mobil şubemizin sorunsuz, hızlı, her konuda çözüm sunan ve kolay kullanılabilir olması için büyük çaba harcıyoruz.
Açık Bankacılık da dijital bankacılık stratejimizin önemli bileşenlerinden birisi. Ekosistemi destekleyen API çözümlerimizle hem fintechlerle iş birliği yapıyor hem de müşterilerimize daha fazla seçenek sunuyoruz. Bu alanda 2024 Aralık ayının son günlerinde Albaraka API, 3’ü uluslararası düzeyde olmak üzere toplamda 4 önemli ödül birden kazandı. Zaten geliştirici portallerinde yer alan API sayısı ve kalitesine göre Türkiye’deki tüm bankalar içerisinde her zaman ilk 3 içerisinde yer alıyoruz. Öte yandan, hızlı ve güvenli ödeme sistemleri de yine müşteri deneyimini geliştirmek adına geliştirdiğimiz çözümlerden bir diğeri. Özellikle ödeme süreçlerinde hız ve güvenlik, müşterilerimizin bizimle çalışmayı tercih etmesinde belirleyici faktörlerden biri oluyor. İşletmelere hızlı, güvenli ve pratik dijital ödeme çözümleri sunan yenilikçi POS uygulamamız Alneo buna en güzel örneklerden biri.
Ayrıca fintech iş birlikleri ve kurum içi girişimcilik projeleriyle inovasyona büyük önem veriyoruz. Grup bünyesindeki yatırımlarımız ve iştiraklerimiz sayesinde hem sektörün büyümesine katkıda bulunuyor hem de dijital bankacılık alanında öncü bir rol üstleniyoruz. Özetle, Albaraka olarak dijital bankacılığı sadece bir kanal değil, müşterilerimizle kurduğumuz bağın güçlü bir aracı olarak görüyoruz.
Şirketlerin güvenlik gereksinimleri artıyor. Guard ürününüz bu alanda fark yaratacağa benziyor. Başta guard olmak üzere güvenlik teknolojileriniz, hedeflere ulaşmada nasıl bir katkı sağlıyor?
Biliyorsunuz şirketlerin karşılaştığı siber güvenlik tehditleri her geçen gün daha karmaşık hale geliyor. Bu ortamda güvenlik artık sadece bir gereksinim değil, aynı zamanda stratejik bir avantaj haline geldi. Guard, bu ihtiyaca yanıt vermek için geliştirdiğimiz, ileri düzey mobil güvenlik çözümümüz.
Guard, kimlik doğrulama, veri güvenliği ve işlem takibi gibi kritik güvenlik süreçlerini daha etkin hale getiriyor. Ürünümüzün özellikle iki faktörlü kimlik doğrulama, anlık güvenlik tehditlerini tespit ve önleme gibi özellikleri, hem bireysel kullanıcılar hem de kurumsal müşteriler için ekstra bir koruma katmanı sağlıyor. Global ölçekte dijital güvenlik pazarında büyüyen talebi ve gelişen regülasyonları göz önünde bulundurursak, Guard’ın bu alandaki yenilikçi yaklaşımı şirketlerin hem operasyonel verimliliğini artıracak hem de güvenliğe yapılan yatırımı bir rekabet avantajına dönüştürecek.
Siber güvenlik teknolojilerine yapılan yatırımların, müşteri güvenini artırmada ve marka itibarını korumada ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Guard ile şirketlere ve özellikle banka ve finans kuruluşlarına, yalnızca bugünün tehditlerine karşı değil, gelecekte karşılaşabilecekleri risklere karşı da proaktif bir çözüm sunmayı hedefliyoruz.
myco’nun hikayesini de dinlemek isterim. Bazı organizasyonlarda ödül aldığınızı takip ettik. Bu ürün sektöre ne tür yenilikler kazandırdı? myco platformunun çalışan sadakati ve performansı üzerindeki etkileri hakkında neler söyleyebilirsiniz?
myco’yu tasarlarken, batılı şirketlerde sıkça duyduğumuz çalışanlara verilen hisse senedi opsiyonlarından esinlendik. Ben üst yönetici olduğum dönemde, neden bunu Türkiye’de yapamıyoruz diye çokca araştırmıştım. Çünkü kariyerimin ilk döneminde çalıştığım Amerikan firmasında, bol miktarda hisse senedi opsiyonum olmuş, bağlılığımı üst düzeye çıkaran bu performans modeli ile uzun bir süre o şirkette çalışmıştım. Ayrıca şirketin bu dönemde hisse senedinin ciddi yükselmiş olması nedeniyle de ciddi bir gelir elde etmiştim. Ülkemizde hukuki olarak aynı modelin gerçekleşmesinin zor olduğunu anladıktan sonra konuyu rafa kaldırmıştım.
AlbarakaTech Global’i 4 sene önce kurduğumuzda çalışan hakları, geri bildirim mekanizmaları, fiziksel ortam gibi pek çok konuda detaylı çalışmalar yaptık, ve gerçekten çok beğenilen bir şirket haline geldik. Daha fazla ne yapabiliriz diye baktığımızda, benim daha önce rafa kaldırdığım bu konu tekrar gündeme geldi. Bu sefer farklı yaklaşalım ve benzer bir modeli hayata geçirelim istedik. Bu sefer hisse yerine, farklı bir şey olmalı dedik. Opsiyon modeli yerine daha güncel bir yaklaşım olsun istedik. İçinde oyunlaştırma olsun dedik. Ve son olarak önü açık olsun dedik. Yani şu an geliştirdiğimiz model, mümkün olursa daha geniş kitlelere hitap etsin istedik.
İşte myco böyle doğdu. myco bir kripto para. Şu an için kapalı devre kullanılan bir kripto para. Çalışanlar kıdemlerine göre belli düzeyde myco kazanıyorlar. Ayrıca belli başarılara göre her ay çalışanlara yeni myco’lar veriliyor. Her ay 20-30 arası çalışan belli sayıda myco kazanıyor şu anki modelde. Yani çalışanların 10%’u denebilir. Kıdemden dolayı herkes otomatik alırken, başarıdan dolayı kazanım tamamen çalışana bağlı. myco’ların değeri her ay enflasyon kadar artıyor. Ayrıca sene sonlarında myco değerlemesi, şirket performansına göre artırılabiliyor. myco’ların paraya çevrilebilmesi için belli bir süre geçmesi gerekiyor. Kıdem için olanlar her yıl %25 olarak 4 yılda tümüyle paraya çevrilebilirken, başarı ile kazanılanlar daha kısa olabiliyor. myco şirkete ya da bir arkadaşınıza satılabiliyor. Tüm işlemler için myco’ya özel bir de mobil uygulamamız var.
Hepimiz biliyoruz ki bir şirketin başarısında en büyük rolü insanlar oynar ve mutlu ekip, başarılı bir organizasyonu beraberinde getirir. myco’yu bu anlayışla, çalışan deneyimini zenginleştirmek ve kurum kültürünü güçlendirmek amacıyla geliştirdik. Platform, çalışanların hem bireysel hem de ekip başarılarını görünür kılan, ödüllendiren ve geri bildirim süreçlerini dijitalleştiren bir yapıya sahip. myco sayesinde ekip arkadaşlarımız sadece ödüllerle değil, aynı zamanda sürekli destek ve teşvikle motive oluyor. Bu da hem iş yerindeki genel mutluluğu artırıyor hem de performansa olumlu bir şekilde yansıyor.
2024 yılı son çeyreğinde çok prestijli platformlarda “en iyi inovasyon” dalında iki önemli ödül kazandık. 2023 yılında kazandığımızı da eklersek 3 başvurudan da ödül almayı başararak %100 ile gidiyoruz diyebilirim. Bu durum, myco’nun yalnızca bizim değil, sektörün de dikkatini çeken bir ürün haline geldiğini gösteriyor. Çalışanlarımızın bu platformu nasıl sahiplendiğini görmek ise bizim için ayrı bir gurur kaynağı.
Gelecekte YZ destekli yeni ürün ve hizmetlerinizle hangi stratejik hedeflere ulaşmayı planlıyorsunuz? AlbarakaTech YZ ürünlerinin finans sektörüne kattığı değerler nelerdir?

AlbarakaTech Global CEO’su Ali Tuğlu “Gelecekteki hedeflerimiz, yapay zeka teknolojilerini daha da entegre ederek finans sektörünün dönüşümüne liderlik etmek.”
Yapay zeka, bizim için sadece bir teknoloji değil, stratejik hedeflerimize ulaşmamızda bize rehberlik eden bir yol arkadaşı. AlbarakaTech olarak YZ destekli ürünlerimizle sektörde fark yaratmaya devam ediyoruz. Bu alandaki en önemli hedefimiz, hem finansal kurumlara hem de müşterilere daha güvenli, daha verimli ve daha kişiselleştirilmiş çözümler sunmak.
Risk yönetimi ve fraud tespiti alanında geliştirdiğimiz yapay zeka çözümlerimiz, finans sektöründeki kritik sorunlara ışık tutuyor. Örneğin, YZ destekli sistemlerimiz fraud girişimlerini gerçek zamanlı olarak tespit edebiliyor ve önleyebiliyor. Müşteri deneyimini dönüştürme konusunda da ciddi adımlar atıyoruz. Chatbot’larımız ve akıllı asistanlarımız sayesinde, 7/24 kişiselleştirilmiş hizmet sunuyor ve müşterilerin sorularını hızlıca yanıtlayarak memnuniyeti artırıyoruz.
Ayrıca, imza tespiti ve uyum süreçlerini kolaylaştıran YZ çözümlerimizle finansal işlemlerde güvenliği bir üst seviyeye taşıyoruz. Doküman yönetimi ve kimlik karartma gibi teknolojilerimiz ise veri güvenliği ve düzenlemelere uyum konularında müşterilerimize büyük kolaylık sağlıyor. Bu tür yenilikçi çözümlerle sektörde hem hız hem de güvenlik açısından çıtayı yükseltiyoruz. Ekosisteme sağladığımız bu değerlerin fark edilmesi de bizim için ayrıca gurur verici. Örneğin, YZ destekli imza tespiti çözümümüzle bu yıl prestijli bir inovasyon ödülü kazandık ve yenileri de yolda.
Gelecekteki hedeflerimiz, yapay zeka teknolojilerini daha da entegre ederek finans sektörünün dönüşümüne liderlik etmek. Bu, yalnızca AlbarakaTech için değil, tüm ekosistem için bir kazan-kazan durumu yaratacak. Yapay zekanın potansiyelinden yararlanarak daha akıllı, daha esnek ve daha sürdürülebilir bir finansal gelecek inşa etmek istiyoruz.
Genç AlbarakaTech programıyla sosyal sorumluluk hedeflerinizi nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Happy Place to Work ve Great Place to Work ödülleri gibi başarılarınız, kurumsal kültürünüzü nasıl yansıtıyor?
AlbarakaTech olarak gençlere verdiğimiz destek, sosyal sorumluluk anlayışımızın en somut örneklerinden biri. Genç AlbarakaTech programıyla, teknolojiye ilgi duyan üniversiteli gençlere eğitim, mentorluk, staj ve gerçek projelerde yer alarak tecrübe kazanma fırsatları sunuyoruz. Amacımız, gençlerin sadece yetkinliklerini geliştirmelerini sağlamak değil, aynı zamanda onları geleceğin teknoloji liderleri olarak yetiştirmek. Programımıza katılan gençlerin birçoğu mezuniyet sonrasında bordrolu çalışan olarak ailemize katılıyor, böylece hem onların kariyer yolculuğuna destek oluyor hem de kurumumuza yeni yetenekler kazandırıyoruz. Toplum için değer yaratırken, teknolojinin gençler tarafından daha etkin kullanılmasını teşvik etmek bizim için büyük bir motivasyon kaynağı.
Öte yandan, çalışma kültürümüz de bu sosyal sorumluluk anlayışını yansıtıyor. Happy Place to Work ve Great Place to Work gibi ödülleri defalarca kazanmış olmamız, çalışan odaklı yaklaşımımızın en güçlü göstergelerinden biri. Çalışanlarımızın mutluluğu, iş birliği kültürü ve ortak başarıya inanma değerleri, bu ödüllerin arkasındaki temel unsurlar. Bu ödülleri sadece birer takdir belgesi olarak değil, aynı zamanda markamızı geleceğe taşıyan kurumsal kültürümüzün bir yansıması olarak da görüyorum.
İşimizi yaparken, çalışanlarımızla birlikte öğrenen ve gelişen bir organizasyon yaratmayı hedefliyoruz. Bu iş birliği kültürü, sadece kurum içindeki mutluluğu değil, aynı zamanda müşterilerimiz ve iş ortaklarımız için daha yaratıcı ve etkili çözümler geliştirme yeteneğimizi de artırıyor. Böyle bir ortamın, marka algımıza da olumlu bir katkı sunduğuna inanıyorum. Çalışanlarımızın mutlu olduğu bir yerde, başarıların kendiliğinden geldiğini görmek bizim için en büyük motivasyon kaynağı.
AlbarakaTech’in büyüme stratejileri ve pazarlama hedefleri neler? İnovasyona katkılarınızdan örnek verebilir misiniz?
AlbarakaTech’in büyüme stratejileri, dijital finansal hizmetler alanındaki yenilikçi çözümleri hayata geçirerek müşterilere değer katmak ve sektörde fark yaratmak üzerine kurulu. Bu stratejinin temelinde, özellikle B2B segmentinde, fintech çözümleriyle kurumsal müşterilerin iş süreçlerini kolaylaştırmak, güvenliğini artırmak ve verimliliğini yükseltmek yer alıyor. Guard ürünümüz, tam da bu hedeflerin somut bir örneği.
Ayrıca inovasyon konusundaki katkılarımız sadece ürünlerle sınırlı olmayacak. Fintech iş birlikleri, açık bankacılık platformları ve kurum içi girişimcilik projelerimizle hem sektörü hem de ekosistemi dönüştürmeyi hedefliyoruz. 2025 yılında da açık bankacılık çözümlerimiz sayesinde fintech’lerin ve kurumsal müşterilerin entegrasyon süreçlerini kolaylaştırmaya devam edeceğiz.
Pazarlama hedeflerimiz ise bu inovatif çözümleri daha geniş bir kitleye ulaştırmak, ülkemizde ve global arenada tanınırlığımızı artırmak üzerine yoğunlaşıyor. Bu doğrultuda, yerel ve uluslararası etkinliklere katılım sağlamaya, stratejik iş birlikleri geliştirmeye ve markamızı sektörün öncüsü olarak konumlandırmaya devam edeceğiz.