“Fintek Dünyasının Kadın Lideri” TAMİ Genel Müdürü Melda Çetin ile gerçekleştirdiğimiz özel röportaj, Fintechtime Mart sayısında yer aldı.
2024 yılı sizin için nasıl geçti? Belirlediğiniz hedeflerin ne kadarını gerçekleştirebildiniz? Sizi en çok gururlandıran başarılar nelerdi?
2024 bizim için çok önemli bir sene çünkü 2,5 sene süren detaylı analiz çalışmaları ve pazar araştırmalarımız sonucunda ürünlerimizi geliştirerek TAMİ’yi hayata geçirdik. Garanti Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri A.Ş şirketi – bizim kullandığımız adıyla TAMİ- Nisan 2022’de kuruldu. Sonrasında hızlıca mayıs ayında lisans başvurumuzu yaptık. 2024 Şubat ayında Merkez Bankası’ndan lisans onayımızı aldık, ürün ve süreçlerle ilgili tüm testlerimizi tamamladıktan sonra 2024 Ağustos ayında faaliyetlerimize başladık. 2024 Kasım ayında yaptığımız lansmanımızla beraber iletişim çalışmalarını da genişlettik. 2024, TAMİ’nin ürün ve hizmetlerini hayata geçirdiği ve müşterileriyle buluştuğu bir sene olduğu için hem mutlululuğu hem de gururu birlikte yaşadık.
Sektörün mevcut durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? İş birliği fırsatları, rekabet ortamı ve pazar dinamikleri hakkında görüşleriniz neler?
Fintek sektörü son yıllarda hem küresel anlamda hem de Türkiye’de önemli gelişmeler kaydetti. İnovasyon dostu düzenlemeler sayesinde, Türkiye’deki fintek ekosistemi her geçen yıl büyümeye, lisanslı ödeme kuruluşu ve e-para şirketi sayısı da artmaya devam ediyor. Türkiye’de fintek girişimleri hem bankaların hem girişim sermayesi fonlarının gözde sektörlerinden biri haline geldi. Bankaların kurduğu fonlar finteklere yatırım yaparken, hızlandırma programlarıyla daha çok fintek girişimi çıkması için destek olunuyor.
Türkiye’de bankaların yanında Fintek’ler de, daha yaygın bir şekilde pek çok farklı alanda müşterilere hizmet vermek için kurulmaya devam ediyor. Hizmet verebilmek için yatırımlar alıyor, regülasyonlar da bu süreci pozitif bir şekilde destekliyor. Bunun en önemli pozitif etkisi, artan yatırımlarla beraber müşterilere daha rekabetçi ürünler sunuluyor olması.
Türkiye’de sadece ödemeler alanında anlamlı ölçüde 100’e yakın fintek var. Sadece ödemeler olarak değil, tüm bankacılık sektörü çerçevesinde bakarsak, belli bir ölçeğe gelmiş 700’e yakın aktif fintek var diyebiliriz. Bu ekosistemler dikeyde bankacılık sektörünü geliştirirken, yatayda bankalar da milyonlarca müşteriye bu servisleri optimize bir şekilde nasıl vereceğini değerlendiriyor. Farklı sektörlere ve uzmanlık alanlarına dokunan ürün ve servislerle ilgili işbirliği yapma ihtiyacı artıyor. Hem Garanti BBVA olarak hem de Tami’de müşterilere sunduğumuz ürünlerimiz etrafında yarattığımız ekosistemde ihtiyaç olabilecek katma değerli ürünlerle ilgili, mevcut olanların dışında da işbirliği yapmaya açığız.
Güncel ajandanızda hangi öncelikler var? Yakın ve uzun vadeli hedefleriniz arasında öne çıkan projeler hangileri?
Tami 2024 sonunda faaliyetlerine başladı ve çok hızlı yol alıyor. TAMİ’nin temel ürünleri çoklu banka POS’u, ön ödemeli kart ve cüzdan ürünleri. Bu ürünlerin etrafında müşterilerimizin hayatını kolaylaştıracak pek çok katma değerli ödeme çözümünü de TAMİ’yle sunuyoruz. Bu hizmetleri verirken hızlı, güvenilir ve kesintisiz bir teknoloji ve altyapıyla veriyor olmak önemli. Regülasyonlara en uygun şekilde ve müşterilerin hem başvuru süreçlerinde hem de sonrasında ürünlerimizi kullanırken kolay, rahat ve pürüzsüz deneyimler yaşaması bizim için çok önemli. Tami’yle bu konuda önemli farklar yaratıyoruz. Hedefimiz, müşterilerimize bu süreçte istedikleri ürün-hizmet ve teknolojiyi kolaylıkla sunmak.
Lansman döneminde müşterilerimize sunduğumuz ürün setimizi sürekli geliştiriyoruz ve müşterilerin ihtiyaçlarına göre şekillendiriyoruz. Örneğin aralık ayında fatura ödeme ürününü sunmaya başladık, 2025 Q1’de ve sonrasında da hem POS hem de kart tarafına eklenecek birçok yeni ürün özelliğimiz olacak, cüzdan tarafındaki önemli işbirliklerimizi de yakın zamanda başlatmayı planlıyoruz.
Küresel fintek ekosistemi sizce nasıl evrilecek? Önümüzdeki dönemde hangi teknolojiler ve trendler hayatımızı şekillendirecek?
Küresel fintek ekosistemi, teknolojik yenilikler ve değişen tüketici beklentileri doğrultusunda sürekli bir evrim içerisinde. Önümüzdeki dönemde sektörü şekillendirecek başlıca teknoloji ve trendlerin başında hepimizin konuştuğu yapay zeka ve makine öğrenimi geliyor.
Yapay zeka ve makine öğrenimi fintek sektöründe risk yönetimi, müşteri hizmetleri, fraud gibi alanlarda etkin çözümler sunacak beklentisindeyiz. Ayrıca GenAI dediğimiz üretken yapay zeka uygulamaları finansal hizmetlerin kişiselleştirilmesinde ve operasyonel verimliliğin artırılmasında önemli bir rol oynuyor.
Diğer yandan açık bankacılık son dönemde bankaların API’lerini üçüncü taraf geliştiricilerine açarak yeni finansal ürün ve hizmetlerin gelişimini de teşvik ediyor. Bu yaklaşım da rekabeti artırırken tüketicilere daha fazla seçenek sunuyor.
Tüm bu gelişmelerin amacı müşterilerin artan ve çeşitlenen beklentilerini karşılayabilmek. Müşteriler artık çok daha sabırsız, zaman çok kıymetli. “İstediğim anında olsun” bakış açısı her segmentte baskın. Bilgiye erişimin de kolaylaşmasıyla en ucuzunu, en hızlısını, en kalitelisini istiyor. Bu nedenle ürünleri ve markayı karşılaştırıyor, sonuçta sadakat azalıyor.
Küresel fintek ekosisteminde bu ve buna benzer trendleri takip eden ve adapte olan şirketlerin rekabet avantajı elde edeceğini düşünüyorum.
2024 yılına ve fintek sektörüne dair değerlendirmelerinizle başladık. Şimdi biraz daha kişisel bir yolculuğa çıkalım ve liderlik hikayenizin, ilham verici bakış açılarınızın izini sürelim. Kadın liderliğinin sektördeki etkisini ve sizin kariyer yolculuğunuzu daha yakından tanımak istiyoruz.
TAMİ Genel Müdürü Melda Çetin
Fintek sektörüne nasıl adım attınız? Bu yolculukta sizi motive eden unsurlar nelerdi?
Galatasaray Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunuyum. Üniversiteden mezun olduktan sonra yaklaşık 7 yıl Turkcell’de finans, pazarlama ve satış gibi birçok farklı bölümde çalışma ve tecrübe edinme fırsatı buldum. Turkcell, kariyerim için güzel bir başlangıç oldu.
Turkcell’den sonra Garanti BBVA ailesine katıldım. “Aile” diye özellikle belirtiyorum çünkü Garanti BBVA benim için sadece “iş” değil aynı zamanda da “aile”. İlk olarak GÖSAŞ’ta ürün yönetimi bölümünde çalışmaya başladım. Ürün yönetimi bölümünde yıllar içinde Bonus, Miles&Smiles, Shop&Fly, American Express ürünlerinin yöneticiliğini yapıp birçok yeni ürün ve projeyi hayata geçirdikten sonra yaklaşık 3 yıl önce Garanti BBVA çatısı altında kurulan yeni iştirakimiz Garanti Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri A.Ş- TAMİ’de genel müdür olarak çalışmaya başladım. TAMİ benim için çok önemli bir deneyim oldu. Sıfırdan yepyeni bir şirket kurmak, tüm ürün ve servisleri, gerekli süreçleri oluşturup şirket lansmanı gerçekleştirmek tüm ekip için zor ama çok geliştirici bir süreç oldu. Ben işine kendisini tamamen adayan biriyim, her adımda öğrenerek kendimi geliştirerek hep daha büyük hedefler belirleyerek ilerlerim. Aldığım başarılı sonuçlar beni daha iyisini yapmak için motive eder.
Kadın liderler fintek sektörüne nasıl bir vizyon katıyor? Sizce farklı bakış açıları sektörde nasıl bir değişim yaratıyor?
Fintek sektörü, Türkiye’de henüz 10-15 senelik geçmişe sahip olmakla beraber oyunun kurallarını değiştirecek çevikliğe sahip. Hızla yayılan dijital teknolojiler, finansal ürün ve hizmetlerin maliyetlerini düşürürken, bir yandan da ekonomi genelindeki verimlilik kazançlarını artırarak kullanıcıların ihtiyaçlarına daha uyumlu hale gelmesini sağlıyor. Finansal ürün ve hizmetleri toplumun tüm kesimlerine sunulabilir hale getiren fintekler, finansal kapsayıcılığın artmasına da pozitif katkıda bulunuyor.
Kadınların hem iş hem de sosyal hayatta pek çok farklı rolü aynı anda üstlenmesinin, aynı anda birçok işi birden yapabildikleri için beceri kabiliyetlerinin yüksek olmasının ve bakış açılarındaki çeşitliliğin hangi sektörde çalışırlarsa çalışsınlar bulundukları sektöre farklılık ve dinamizm getirdiğini düşünüyorum.
Kadın girişimciler için fintek alanında hangi fırsatları görüyorsunuz? Şirketinizde bu potansiyeli destekleyen uygulamalarınız var mı?
Garanti BBVA kadınların iş hayatında sürdürülebilir şekilde var olmaları ve yükselmelerini gönülden destekleyen bir şirket. Bir kadın olarak ben de bu vizyona sahip bir şirkette çalışmaktan dolayı gurur duyuyorum.
Kadın-erkek girişimler olarak ayırmadan Garanti BBVA’nın da bir parçası olduğu BBVA grubunun globalde bakış açısında, fintek’lerle ortaklık ve fintek’lere yatırım yapmak gibi stratejiler var. Globalde BBVA, Propel adlı bir yatırım fonuyla birçok ülkede farklı farklı fintek’lere yatırım yapıyor. Biz de Garanti BBVA olarak birçok fintek ile ortak çalışma yapıyoruz. Fintek’ler bizim için “tamamlayıcı” konumda. Karşılıklı olarak öğrendiğimiz ve gerekirse bizim de yatırım yapmayı değerlendirdiğimiz iş ortaklarımız.
Kadın liderlerin öncülüğünde çalışan bir fintek şirketinin sektörde nasıl bir etkisi olduğunu gözlemliyorsunuz?
Kadınlar doğası gereği daha planlı, daha organize ve daha detaycı. Ayrıca duygusal zekaları daha yüksek. Bizim gibi dinamik bir sektörde hızlı değişimlere ayak uydurabilmek, bu değişimlerin içinde tüm detaylara dikkat ederek aynı zamanda planlı ve organize bir şekilde çalışabilmek ve yenilikleri hayata geçirebilmek çok önemli. Kadınların sektörde katma değer yarattıklarına inanıyorum.
Kadınlar için daha kapsayıcı ve destekleyici bir iş ortamı yaratmak adına önerileriniz neler?
Özellikle kız çocuklarının eğitimini önemsememiz lazım. Türkiye, kadının adının dahi yer almadığı bir toplumdan eşitliğin sağlandığı bir toplum seviyesine geldi. Burada en temel dinamikse hiç kuşkusuz onlara sunulan hak ettikleri eğitim fırsatları olmuştur. Günümüzde de yükseköğretimde kadınların oranı erkekleri geçerek %51’e ulaşmış durumda. Daha çok okuryazar ve eğitimli kadın, kadına saygı duyan daha fazla erkeğin yetişmesi anlamına gelir.
Kadınların iş gücüne katılamaması ya da yöneticilik ve liderlik gibi pozisyonlara yükselememesinin önündeki engellerin kaldırılması, yani iş ve yaşam dengesinin sağlanması, toplumsal algının değiştirilmesi, rol model örneklerinin artırılması ve böylece güven eksikliğinin güçlendirilip yok edilmesi şart. “Ben de yapabilirim” demek de çok önemli. Bu noktada kurumların kurum içi uygulamalarında mentörlük, sponsorluk ve koçluk gibi çalışanlarına dokundukları uygulamaların yaygınlaşması fark yaratacaktır.
Yönetimde çeşitliliği artırmaya yönelik projeleriniz var mı? Varsa bunların sektör üzerindeki etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
TAMİ’de kadın ve erkek çalışan sayımız eşit, birçok şirkete göre kadın çalışan oranımız yüksek. Biz de kadın istihdamını destekleyen vizyon ve misyonda ilerliyoruz. Kadın çalışanlarımızın kariyer yolculuklarında da her zaman onlarla beraber yürüyoruz. Hayatın her alanında üreten ve paylaşan kadın çalışma arkadaşlarımızın başarımıza kattığı desteklerle daha da güçleniyoruz.
Sizce kadın liderler arasında nasıl bir dayanışma ağı kurulabilir? Bu dayanışmanın sektör üzerindeki etkileri neler olur?
Kadın liderler arasında etkili bir dayanışma ağı kurmak, iş dünyasında cinsiyet eşitliğini de dengeleyen önemli bir adımdır. Mentorluk ve koçluk programlarıyla deneyimli kadın liderler, kariyerinin başındaki kadın profesyonellere mentorluk yaparak onların gelişimine katkıda bulunabilir. Bu, bilgi paylaşımını artırır ve kadınların üst düzey yöneticilik pozisyonlarına ulaşmasını kolaylaştırır. Bu tip programlar da gün geçtikce artıyor ve katılımın artmasına yönelik aksiyonların da alınması önem taşıyor.
Kadınların liderlik pozisyonlarında daha fazla yer alması çeşitlilik ve yaratıcılık tarafında da önemli. Kadınların farklı bakış açıları getirmesi, yeni fikirlerin değerlendirilmesi inovasyonu da tetikleyecektir. Güçlü kadın dayanışması diğer yandan gelecek nesiller için de ilham verici bir gelişme olacaktır.
