Türkiye İş Bankası’nın desteğiyle, dijital deneyim içerikli ve aynı zamanda bir startup ile işbirliği ürünü olan Piri sesli yürüyüş turu uygulaması İş Bankası Genel Müdür Yardımcıları Yalçın Sezen ve Hakan Aran’ın katılımıyla düzenlenen basın toplantısı ile tanıtıldı.
Saffet Emre Tonguç ve Ali Canip Olgunlu’nun özgün içerikleri ile hazırlanan, İstanbul’un yanı sıra Anadolu’dan da bazı illerimizdeki tarihi ve kültürel eserleri anlatan Piri ile kullanıcılar, geçmişle günümüzü birleştiren hikâyeler eşliğinde şehri gezme imkanı bulabilecekler. Uygulamadan İş Bankası Maximum özellikli kredi kartı sahipleri 3 yıl süresince ücretsiz yararlanabilecek. Ekosistem bakış açısı ile tasarlanan Piri sesli yürüyüş turu uygulamasının deneyim alanının, ileride farklı partnerlerin de eklenmesi ile büyütülmesi öngörülüyor. Ayrıca önümüzdeki dönemde, İngilizce versiyonu hayata geçirilerek uygulamadan yabancı turistlerin de yararlanması amaçlanıyor.
Maximum Kart sponsorluğundaki uygulamayı indiren kullanıcılar Karaköy, Tarihi Yarımada, Cihangir-Çukurcuma ve Galata-Beyoğlu’nu kapsayan İstanbul turlarını Saffet Emre Tonguç’un anlatımıyla gerçekleştirebilecek. Edirne, Konya, Kars ve Kapadokya’dan oluşan Anadolu turları da önümüzdeki günlerde ülkemizin önemli tarihçilerinden biri olan Ali Canip Olgunlu’nun anlatımıyla Piri kullanıcıları tarafından deneyimlenebilecek.
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen, müşterilerinin yol arkadaşı olma ve onlara değer yaratma stratejisi kapsamında yürüttükleri çalışmaları, girişimlerle yaptıkları işbirlikleriyle geliştirdiklerini vurguladı. Sezen, “Bir taraftan müşterilerimize değer yaratalım, onlara uçtan uca ideal bir müşteri deneyimi yaşatalım stratejisini takip ederken, bir taraftan da girişimcilerle işbirliği yaparak bu yaratılan değeri katlamayı, genişletmeyi amaçlıyoruz” dedi. Sezen, gerçekleştirilen işbirliği ile Türkiye’nin kültürel varlıklarının hikâyeleri ile birlikte tanıtılarak geleceğe taşınmasına katkıda bulunduklarını hem de şimdiye kadar müşterilere yönelik değer yarattıkları birçok uygulamaya bir yenisini daha eklediklerini vurguladı.
Piri uygulamasının bankanın desteğiyle geliştirildiğini belirten İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aran da dijitalleşme vizyonlarına değinerek, şöyle konuştu: “Dijitalleşme çağında öyle bir limite geldik ki artık herhangi bir bireyin, herhangi bir kurumun kendi başına dijital gelişmeleri, trendleri izleme ve bunu yorumlayıp kendi başına birtakım şeyleri yapabilme limitleri aşılmış durumda. Hiç kimse, teknolojik gelişmeleri ne birey olarak ne de kurum olarak tek başına takip edemez, hayata geçiremez. Bu, dijitalleşmede ekosistem adını verdiğimiz işbirliklerini aslında zorunlu olmaktan öte hayati kılıyor. Artık dijitalleşme vizyonunu ortaya koyan kurumlar, mutlaka çalışanlarıyla, müşterileriyle, tedarikçileriyle, paydaşlarıyla birlikte bir ekosistemin parçası olduğunu, etkin işbirlikleriyle çok fazla sayıda uygulamayı çok fazla sayıda ve birbirine paralel şekilde geliştirmek durumunda olduğunu bilmelidir.” Şu anda 3,5 milyon kullanıcıyı geçen İşCep uygulamasının da bir işbirliği sonucu ortaya çıktığını hatırlatan Aran, bu tarz işbirliklerine bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da İş Bankası’nın marka değerine uygun şekilde devam edeceklerini vurguladı.
Uygulamanın birlikte geliştirildiği bir startup olan POI Labs Ürün Direktörü Çağlar İşçioğlu ise “Piri’yi gezmeyi, keşfetmeyi sevenler için tasarladık. Piri, şehrin hikâyelerini, en iyi rehberlerden dinleyerek gezmenizi sağlayan sesli yürüyüş turu uygulamasıdır. İnsanlara şehirleri sevdirmek, anlatacağımız hikâyelerle geçmişle günümüzü birleştirmek ve en son teknolojiyle kolaylaştırmak istiyoruz. İlk günden itibaren bizlere inanıp destek veren İş Bankası’na çok teşekkür ederiz “ dedi.
Maximum Kart sponsorluğundaki uygulamanın içindeki İstanbul turlarını şehrin hiç bilinmeyen hikâyeleri ile anlatan seyahat rehberi ve tarihçi Saffet Emre Tonguç da İş Bankası’nın desteğiyle çok sıradışı bir uygulamanın ortaya çıktığını ifade ederek, “İstanbul’un hiç bilinmeyen hikâyeleri var… Önünden geçip gittiğimiz yerlerin hikâyelerini bilince İstanbul’u daha yakından tanıyor, seviyoruz. Piri’yi cep telefonuna indiren herkes sanki ben yanlarındaymışım gibi İstanbul’u keşfedebilecekler. Benim bir sloganım vardı: ‘İstanbul’da yaşamayın, İstanbul’u yaşayın.’ Şimdi İstanbul’u nasıl yaşayacağız diye soranlara yeni bir sloganımız var; ‘Sen gez, Piri anlatsın’ ” şeklinde konuştu.