McKinsey & Company, Yeni İş Kurmanın Durumu (The State of New-Business Building) Küresel Araştırması’nın ikincisini yayınladı. 

Araştırma; mevcut şirketlere, sıfırdan yeni işletmeler oluşturmaları ve ölçeklendirmeleri sürecinde hizmet veren Leap by McKinsey ekibi tarafından hazırlandı. Yeni işler kurma sürecindeki şirketlerin sahip oldukları deneyimi ve kaynakları, bir start-up esnekliğiyle birleştirmelerine yardımcı olan Leap by McKinsey, iş liderlerinin, büyüme kaynaklarını nasıl bulduklarına odaklanıyor. Tüm bölgeleri, endüstrileri ve farklı ölçekteki şirket büyüklüklerini temsil eden bin 178 üst düzey yöneticinin katıldığı araştırma, ayrıca yeni iş kurmanın küresel bir konu olduğunu ortaya koyuyor.

Küresel ölçekteki bu araştırmaya katılan CEO’ların dörtte biri, yeni ürün ve hizmetleri aktif olarak iş süreçlerine entegre etmenin, en önemli stratejik öncelikleri olduğunu belirtiyor. Şirketlerin devam eden stratejileri göz önüne alındığında tamamen yeni iş modellerinin oluşturulmasının öneminin de son yıllarda iki kattan fazla arttığı görülüyor. İş liderlerinin yüzde 81’i, faaliyet gösterdikleri sektörde yaşanan olumsuzluklardan korunmak amacıyla yeni iş kurmaya yöneliyor. 2026’ya kadar, küresel gelirlerin yüzde 50’sinin; bugün var olmayan ürün, hizmet ve işletmelerden gelmesi bekleniyor.

 

Leap by McKinsey yeni işlerin büyümesine yardımcı oluyor

McKinsey & Company Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Leap Lideri ve Kıdemli Ortağı Can Kendi“Küresel salgın, CEO’ları ve iş liderlerini bir adım geri çekilmeye ve hızla değişen müşteri ihtiyaçlarını daha iyi anlamaya zorlarken yeni iş kurmanın önemi ve önceliği 2021 boyunca arttı. Küresel ölçekte yaptığımız araştırmaya göre; bu konu, iş liderlerinin yüzde 55’i için ilk üç stratejik öncelik arasına yerleşti. Yeni iş kurma, stratejik büyüme için giderek daha kritik bir kaldıraç haline geldi. Bununla birlikte, unutmamak gerekir ki; yeni işletmelerin çoğu yeterince büyümeyi başaramadı. Küresel ölçekte yeni kurulan işlere beşinci yıllarında ya da daha sonrasında baktığımızda,   bu şirketlerin yüzde 80’inin 50 milyon dolar yıllık gelir çıtasının altında kaldıklarını görüyoruz. Ayrıca bu şirketlerin yarısından fazlası da ya 1 milyon dolar yıllık gelir çıtasının altında kalıyor ya da tamamen kapanıyor” dedi. 

 

Başarılı bir iş kurmanın ve ölçeklendirmenin zor olduğu kadar aslında açık ve basit bir süreç olduğunu vurgulayan Can Kendi sözlerini şöyle sürdürdü; “Leap by McKinsey ile şirketlerin gerek dijital gerekse sürdürülebilirlik odaklı olsun kuracakları yeni işlerin, ölçeklenmesine ve ‘büyüme eğrisini’ yakalamalarına yardımcı olmayı amaçlıyoruz. Küresel ölçekte Leap by McKinsey uygulamalarında; sayıları 5 bini aşan McKinsey Dijital çalışanının yanı sıra yazılım, tasarım, pazarlama alanlarında uzmanlaşmış dünya çapında yeteneklerin de yer aldığı binden fazla profesyonel görev alıyor. Bu güçlü altyapısıyla Leap by McKinsey, 180 tanesi son 12 ayda olmak üzere 300’den fazla yeni işin kurulmasına ve başarıyla ölçeklenerek büyümesine liderlik etti. Bunlar içinde önemli bir yeri bulunan sürdürülebilirlik odaklı yeni iş kurma çalışmaları, bizler için en heyecan verici olanlarıydı.” 

 

Yeni iş kurmak performansı da dayanıklılığı da artırıyor

McKinsey & Company’nin araştırmasına göre; iş liderleri, günümüzün mevcut ürün ve hizmetlerinin daha fazla gelir akışı oluşturmada yetersiz kalacağını düşünüyor. Yeni kurulan işlerin sürekli olarak piyasa ortalamasından daha iyi performans göstermesi, iş liderlerinin bu alana odaklanma nedenlerinin başında geliyor. McKinsey uzmanları, inceledikleri dört organik büyüme stratejisinden en etkilisinin iş kurmak olduğunu belirtiyor ve en sık iş kuranların yüzde 74’ünün piyasa ortalamasının üzerinde büyüme bildirdiğine dikkat çekiyor. Örneğin; dört veya daha fazla yeni iş kurmuş bir şirketin, yatırımlarının beş katı ortalama yatırım getirisi (ROI) elde etme olasılığının rakiplerine göre iki kat daha fazla olduğu vurgulanıyor. Araştırma sonuçları, söz konusu şirketlerin aynı zamanda daha dayanıklı olduğunu da ortaya koyuyor.

 

Sürdürülebilirlik bir zorunluluk

Tüketicilerin her geçen gün daha fazla önem verdiği sürdürülebilirlik konusu, yeni iş kurma sürecindeki iş liderlerinin kararlarında da belirleyici rol oynuyor. McKinsey’nin araştırmasına katılan iş liderlerinin yüzde 92’si, sürdürülebilir ürün ve hizmetlere yönelik talebi en azından kısmen karşılayabilecekleri yeni işler kurmayı planladıklarını söylüyor. Ek olarak, yüzde 42’si sürdürülebilirliği yeni işletmelerinin değer önermesinin merkezine koyacağını belirtiyor. Bütün bunların yanı sıra araştırmada; yeni kurulan işlerin yalnızca yüzde 22’sinin karbon ayak izi veya diğer çevresel etkilerle ilgili hedefleri takip ettiği görülüyor.

 

Kadın liderliği, yeni işlerin başarı potansiyelini yükseltiyor

McKinsey & Company, yeni işlerin nasıl başarılı olabileceğine ilişin soruları, beş başlık altında yanıtlıyor. Bu başlıklar; ‘CEO’nun rolü’, ‘yeni işin özerkliği’, ‘başarıyı hızlandıran odaklı satın almalar’, ‘müşteri içgörülerinin tam olarak anlaşılması’ ve son olarak da ‘liderlikte çeşitliliğin sağlanması’ olarak öne çıkıyor. Her biri büyük önem taşıyan bu beş başlık arasından özellikle liderlikte çeşitliliğin sağlanması, yönetimde kadın sayısının artırılmasının sağladığı avantajları ortaya koyuyor. Ankete katılanlar, kadınların liderliğindeki işletmelerin büyüme beklentilerini karşılama veya aşma olasılığının yüzde 12 daha fazla olduğuna inandığını belirtiyor.