Dgpays Bireysel ve Perakende İş Biriminden Sorumlu Genel Müdürü Sezin Erken ile 8 Mart Dünya Kadınlar Günü özelinde Fintechtime Mart 2023 sayısı için gerçekleştirdiğimiz röportaj yayında.
Cumhuriyetimizin 100. yılı sebebiyle daha da önemli hale gelen #8Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için sektörümüzün kadın liderlerinin duygu ve düşüncelerini bir araya getirdiğimiz özel dosya konusu ile sizleri buluşturuyoruz.
Dgpays Bireysel ve Perakende İş Biriminden Sorumlu Genel Müdürü Sezin Erken ile 8 Mart Dünya Kadınlar Günü özelinde Fintechtime Mart 2023 sayısı için gerçekleştirdiğimiz röportajı aşağıda bulabilirsiniz.
Kadınların daha az bulunduğu fintech sektörüne girmeye nasıl karar verdiniz? Ekosistem ile kesişen kariyer öykünüzü sizden dinleyebilir miyiz?
Ben kariyerimin başından beri finans sektöründe çalıştığım için hep fintech sektörünün bir parçası oldum. ODTÜ İşletme bölümünden mezun olduktan sonra çalışma hayatına McKinsey’de danışmanlıkla başladım. Ardından lisansüstü eğitim için New York’ta Columbia Üniversitesi’ne kabul edildim. MBA eğitimimin ardından ABD’de Capital One Bankası’nda, özellikle kredi kartından kapsamlı bankacılığa, genişleme ve banka satın alım taraflarında 12 yıl boyunca çeşitli yöneticilik görevlerinde bulundum. 2014 yılı sonunda Türkiye’ye dönmemin ardından 2,5 yıl Alternatif Bank’ta, 4 yıl da Fibabanka’da Bireysel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevlerini yürüttüm. Kariyerim boyunca yenilikçi iş yapış modellerini hayata geçiren sorumluluklar aldım. Fintech sektöründe devam etmek de benzer bir hikayenin devamı aslında. Finansal ihtiyaçlar gelişiyor, değişiyor, ihtiyaçların karşılanma şekli son kullanıcıların hayatının akışı ile iç içe geçiyor, evriliyor. Ben de 2021’den beri Dgpays’in bir parçası olarak ekiplerimizle beraber hem ülkemizde hem de yurtdışında bu değişimi sağlayan teknolojileri üretip hayata geçiriyor olmaktan gurur ve heyecan duyuyorum.
Şirketinizin kadın çalışan ve yöneticilere bakışı nasıl? Oran veya rakam paylaşırsanız sevinirim.
Dgpays’de özellikle yönetici pozisyonunda çok fazla kadın olduğunu ve buradaki oranın sektör ortalamasının üzerinde olduğunu söyleyebiliriz. Teknoloji ekiplerimizde de kadın çalışan sayımız her geçen gün artıyor. Kadın-erkek eşitliğini çok önemseyen bir şirket olarak başta yazılımcılarımız olmak üzere her departmanda kadın istihdamını artırmak için çalışıyoruz.
Sektörde çalışmak isteyen kadınlar nasıl bir yol izlemeli, kendilerine neler önerirsiniz?
Sektörümüzün diğer sektörlerden önemli farklarından biri, lisans ya da lisansüstü eğitiminiz ne olursa olsun, ilginiz varsa ve tercih ederseniz dahil olabileceğiniz, parçası olabileceğiniz bir sektör olması. Finansal ürünleri hepimiz günlük hayatımızda belli düzeylerde kullanıyoruz ve aslında hepimiz belli bir düzeyde finanstan anlıyoruz. Dolayısıyla özellikle genç kadınların finans sektöründen korkmamasını isterim.
Analitik düşünme, rakamlara hakim olma, merakla sorgulama ve disiplinli çalışma prensiplerinin sektörümüz için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu yönde kendilerini gösterdikçe sektörde çalışmak isteyen kadınların başarıya ulaşacaklarına inanıyorum. Sektörümüzde irili ufaklı çok sayıda şirket oluşmaya başladı. Özellikle kariyerlerinin ilk aşamalarında seçim yaparken genç kadınların şirket içi eğitime önem veren, destekleyici ve öğretici bir kültür içinde yer almaya özen göstermelerini öneririm.
Kadınlara yönelik beklentiler hem iş hem de sosyal yaşamda oldukça yüksek, teşvik ise yok denecek kadar az. Bu konuda neler yapılabilir?
Öğrenerek büyümek, gelişmek, tecrübeleri biriktirmek, iş hayatında katkıyı artırmak uzun bir zaman gerektiriyor. Kadınların iş hayatında uzun dönemli aktif kalması, kendi çabalarının yanı sıra ancak aileden ve çevreden de destekle olabiliyor. Kadınların üzerine önemli oranda ailevi sorumluluk düşüyor. Doğum izinleri, çocuk bakım merkezi destekleri, çocuk ihtiyaçları dönemlerinde izinler ve esneklikler hem devlet hem de şirketler nezdinde yapısal olarak desteklenmeli.
Burada şirketlerin bakış açısının genişlemesinin yanı sıra toplumsal eğitim de ön plana çıkıyor. Kızlarımızı önce okul, sonra çalışma hayatının parçası olarak büyütmek, erkek kardeşleri ile eşit şartlarda desteklemek ailelerimizin, babalarımızın, annelerimizin görevi. Geçmiş yıllara oranla kadının eğitim ve istihdamına destek oldukça arttı. Bizler bizden önceki jenerasyonlardan çok daha şanslıyız ama önemli olan bizden sonra gelenlerin de bizden çok daha şanslı olması.
Hem Dünya Kadınlar Günü hem de Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız bu özel yıl vesilesi ile duygularınızı öğrenebilir miyiz?
Cumhuriyetimizin 100. yılına ulaşmış olmak, bu kadar çok yol kat edebilmiş olmak çok gurur verici ve aynı zamanda çok büyük bir sorumluluk. Hem Türk halkı hem de Türk kadınları olarak bize açılan yollarda yürümeye devam etmek ve bu yolları arkamızdan gelenler için daha da yürünebilir kılmak bizlerin sorumluluğu. Her şey önce insan hayatına saygı ve sorumlukla başlıyor. Yaşanan büyük deprem felaketiyle içimiz yanıyor ve yanmaya devam edecek. Aynı zamanda buradaki hatalarımızdan dersler çıkarabilmek çok önemli. Hatalarımızdan öğrenmek, hayati kurallara saygı göstermek ve toplumda uyulmasını önemsemek, önemsettirmek Cumhuriyetimizin, ülkemizin gelişmesini sağlayacaktır. Cumhuriyetimizin bir sonraki 100. yılında kadınlarımızın hayatın her alanında daha da aktif olacağına, sağduyuları ile her konuda toplumsal gelişime daha çok katkı sağlayacağına eminim. Ümit etmek ve çalışmaktan vazgeçmemek elimizdeki en büyük değerler.