Octet Türkiye CEO’su Derya Ekemen Fidan ile Fintechtime Mart Sayısı için gerçekleştirdiğimiz özel röportaj yayında.

Fintek dünyasının kadın liderinin röportajları eşliğinde derlediğimiz, sektörde kadın lider ve çalışanların varlığının önemini vurgulayan “Fintek Dünyasının Kadın Liderleri” özel dosya konusu, Fintechtime Mart 2024 sayısında yer aldı. Röportajların tümünü “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” etiketi üzerinden takip edebilirsiniz.

 

Fintek sektörüne girmeye nasıl karar verdiniz? Şirketinizdeki göreviniz ve sorumluluk alanınız nedir?

Finans sektöründe 24 yılı aşkın bir deneyimim var. Birçok yerli ve yabancı finans kurumunda dış ticaret ile ticari alacak finansmanı konularında çalıştım, yöneticilik yaptım. 2017 yılı kariyerimdeki dönüm noktalarından biridir. Bu yıl içinde aldığım kararla beraber bankacılık sektöründen fintek sektörüne geçiş yaptım. Fintek sektörünün hem büyük bir potansiyel barındırdığını hem de özellikle yenilikler anlamında ciddi fırsatlar taşıdığını görmem bu kararımda etkili oldu.

Fintek sektörüne geçişimde, müşteri ihtiyaçlarını bilmek ve sahayı tanımak sektöre geçişimi cesaretlendirdi. Bu durum, sektöre girdikten sonra ihtiyaçlara dönük çözüm üretiminde de avantaj sağladı. Firmaların birden fazla banka ile çalışma zorunlulukları ve çalıştıkları bankaların her birinden tahsilat ve ödemeleri için ayrı ayrı çözüm üretme ihtiyaçları, fintek sektörünün özellikle de ödeme kuruluşlarının geleceği ile ilgili fikirlerime ışık tuttu.

2020’den bu yana her geçen sene sektörde daha da öne çıkan Octet Türkiye’nin CEO’su olarak görev yapıyorum. Şunu çok net bir şekilde söyleyebilirim, bu sektöre geçmem kariyerimde verdiğim en doğru kararlardan biri oldu. Sektörümüzün, bugünü olduğu kadar geleceği de şekillendirecek sektörlerin başında geldiğini bilmek, gelecek dönemdeki kariyer ve liderlik serüvenim için de beni çok heyecanlandırıyor.

 

Geçtiğimiz yıldan beri şirketinizin kadın çalışan ve yönetici sayılarında bir değişiklik yaşandı mı?  Cinsiyet eşitliği veya pozitif ayrımcılık konusunda yeni bir politika, özel bir program veya yaklaşım geliştirildi mi?

Şirketimizin kadın çalışanlara ve yöneticilere bakış açısının her zaman çok olumlu, pozitif ve yapıcı olduğunu söylemekten büyük mutluluk duyuyorum. Octet, en başından beri fırsat eşitliğine, kapsayıcılığa ve çeşitliliğe çok büyük önem veriyor, özen gösteriyor. Şirket politikamızın temellerinden biri de bu.

Octet Türkiye olarak bünyemizde çalışma hayatına yeni atılan arkadaşlarımızdan C-level düzeydeki yöneticilerimize kadar farklı pozisyon ve görevlerde birçok kadın çalışanımızın mevcut olduğunu söylemekten gurur duyuyorum. Şirketimizin halihazırda yüzde 50’sini kadın çalışanlarımız oluşturuyor. Bu sektörümüz ve genel olarak tüm sektörler ve şirketler bazında ciddi bir rakam. Bu rakamı artırmak hedeflerimizden biri.

 

Kadınların sektördeki katılım seviyesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Konuya biraz daha geniş bir perspektiften bakarsak, Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranının halen düşük olduğu gerçeğini yadsıyamayız. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın açıkladığı rakamlara göre 2023 Temmuz ayı itibarıyla çalışan kadın sayısı 10 milyonun üzerindeydi. Kadınların işgücüne katılım oranı ise 2022’de  yüzde 27 iken  2023’te yüzde 36’ya yükseldi. Evet artış olumlu ama halen çok yetersiz. Kadın işgücünün artışı için devlet desteği ve teşviklerine duyulan ihtiyaca ek olarak şirket yönetimlerinin de bu konuda stratejik planlama yapmaları gerekmektedir. Zira kadınların işgücüne katılım oranı genel olarak arttıkça bu hem toplumsal yapıya hem de her sektöre olumlu şekilde yansıyacaktır. 

Diğer yandan kadınların yoğun olarak çalıştığı sektörlerden olmasına rağmen finans-bankacılık sektöründe de fintek sektöründe de üst düzey görevlerde halen erkek egemenliği hâkim. Oysaki sektörümüzün bünyesindeki kadınlarda hemen şimdi ve yakın gelecekte üst düzey görevlerde yer alabilecek potansiyele sahip oldukça fazla kadın aday görüyorum. Yeter ki fırsat verilsin.

Kadınların iş gücüne daha fazla girmesi, lider olması için kendilerine düşen sorumluluklar da var. Sadece fintek sektörü için değil emek vermek istedikleri tüm sektörler için öncelikle kendilerine güvenmeleri gerektiğini düşünüyorum.  Özgüvenlerini her türlü engele, zorluğa rağmen yüksek tutmalılar ve kendilerini geliştirmekten hiçbir zaman vazgeçmemeliler. Kendilerine hep inanmalılar. Sorumluluk almak için talepkâr olmalılar. Öne atılmaktan hiç çekinmemeliler. Kadınlar dikkatli, titiz, detaycı, planlı, odaklı, disiplinli olmalarının yanı sıra yaptıkları işlerde, aldıkları sorumluluklarda IQ’ya ek olarak EQ olarak da katkı sağlayacaklarından mutlaka hak ettikleri yere geleceklerdir.  

 

Kadın yöneticilerin liderliği fintek endüstrisini nasıl etkiliyor? Finansal teknoloji sektöründeki kadın temsili neden önemli? Kadınların finansal teknolojilerin geleceği üzerinde ne tür bir etki yapabileceğini düşünüyorsunuz?

Kadınların işgücüne katılım oranlarını artırmak sadece ahlaki veya toplumsal bir zorunluluk değil. Hem sürdürülebilirlik hedefleri hem de kapsayıcı bir ekonomik yapıya ulaşmak için çok kritik bir konu. Fintek sektörü, modern, inovatif ve dinamik bir sektör… Tüm bu özellikleriyle de kadınların atak, tutkulu, işini ciddiye alan ve hayatı çok farklı açılardan da görebilen bakış açısıyla bire bir örtüşen bir alan.  

Bugüne kadar özellikle işin teknoloji ayağında erkek egemen bir yapı vardı. Ama fintek kavramı teknolojinin yanında içinde finansı da barındıran, daha dikkatli olmayı daha fazla ihtiyacı anlamayı daha fazla fayda yaratmayı ve daha empati sahibi olmayı gerektiriyor. EQ’ya bu noktada daha fazla ihtiyaç duyulması kadınların finteke daha çok şey katabileceklerini de ortaya koyuyor.

 

Finansal teknoloji sektöründe kadınların karşılaştığı en büyük zorluklar neler? Bu zorlukların üstesinden gelmek için neler yapılabilir? Sektördeki terfi süreçlerinin şeffaflığı ve bu süreçlerin kadın çalışanlar üzerindeki etkisi konusunda ne tür iyileştirmeler önerirsiniz? Finansal hizmetlerde daha fazla kadın yetiştirmek ve bu alana kazandırmak için hangi tür eğitim ve gelişim fırsatlarına ihtiyaç var?

Türkiye’de kadınların işgücü piyasasına girmelerinin önündeki başlıca engeller; düşük eğitim oranı, baskın cinsiyet rolleri, sadece kadınlara özel olarak algılanan bakım sorumlulukları ve yükümlülükleri, kadın istihdamına yönelik toplumsal algılar, finansal olanaklara sınırlı erişim olarak sıralayabiliriz. Kadınlarımızın genelde yaşadığı bu zorluklar, özellikle de toplumsal algı sorunu her sektöre de yansıyabiliyor. Finans ve fintek sektöründe de kadınların işgücü ve liderlik seviyesi artmasına rağmen, algısal bazı sorunların yaşandığını üzülerek görüyoruz. Bu sorunların birçok alana, özellikle terfi alanına yansımaları da olabiliyor.

Terfi konusu verilen gerçek hedefler ve performansın adil ve şeffaf yönetimi ile yönetilebilir. Bu da şirket yönetimlerinin önceliklendirerek ele alması gereken bir konudur.

Fintekin, finans ve teknoloji yönleri var. Finans-bankacılık sektörü geleneksel olarak kadınların güçlü olduğu bir sektör. Fakat işin teknoloji kısmında, mühendislikten yazılıma ve diğer teknolojiyle alakalı iş kollarında sorun olduğunu söylememiz gerek. Sektörümüzde de işin teknoloji ayağında kadın işgücünü artırmamız gerekiyor. Sektöre giren veya girmeye hazırlanan kadınlar da mühendislik eğitimi alıp kendilerini yazılım konusunda geliştirmeliler.

TÜBİSAD’ın Teknoloji Sektöründe Kadın Raporu’na göre, teknoloji sektörünün dinamik, değişen, gelişen ve geleceğe yön veren yapısı sektörü cazip kılıyor. Katılımcıların %47’si henüz lise ve üniversite çağında bu sektörde çalışmaya karar verdiğini ve %14’ü mezuniyet sonrası ilk işini ararken teknoloji sektöründe karar kıldığını belirtiyor. Ve kadın çalışanların büyük çoğunluğu teknoloji sektöründe olmaktan memnun; %85’i teknoloji sektöründe “devam” diyor. Bu büyük potansiyele ve fırsata işaret ediyor. Bu oranları artırmak için, daha da çok kadını sektöre çekmek için işin her paydaşı devletten özel sektöre ve eğitime kadar her biri elinden geleni yapmalı.

Octet Türkiye özelinde ise İcra Kurulu’nda 5 yöneticiden 3’ü kadın. İcraya bağlı çalışan ekip liderlerinin de yine yarısı kadın. Şirketimiz kadın çalışanların ve kadın lider adaylarının önünün en açık olduğu şirketler arasında. Tabii şunu da belirtmemiz gerek, bu başarımıza rağmen örneğin yazılım ekibimizde erkek oranı halen daha yüksek. Bunu değiştirmek için de çalışıyoruz ve bu yönde de pozitif ayrımcılık da uyguluyoruz.

 

Ülkemizde ve dünyada fintek sektöründe başarılı gördüğünüz, öne çıkan kadın liderler ve girişimler var mı?

Cristina Junqueira gerçekten duruşunu, yaptıklarını çok beğendiğim, özellikle de takip ettiğim Brezilyalı bir kadın lider. Dünyanın en büyük neo bankası ve finansal teknoloji şirketi olan NuBank’ın kurucularından biri. Brezilya’da finansın harika kadını olarak da biliniyor ve ilk kadın fintek milyarderlerinden bir tanesi. NuBank’ın kurucu ortağı olarak şirketin kapsayıcılık programlarına ilişkin politikasına liderlik ettiği ve hem teknoloji hem de finans alanında kadınların temsilini artırmak için ciddi biçimde mücadele ettiği bilinmektedir.

Junaqueira şu anda NuBank Brezilya’nın CEO’su olarak görev yapıyor ve sektörümüzün prestijli yayınlarından FintechMagazine’in 2022’de listesinde globalde en etkili10 fintek lideri arasında gösterildi.

Junqueira’nın 3 çocuk annesi olduğunun da altını çizmeliyim, bu da bazı toplumsal algıları yıkacak nitelikte.