KPMG Şirket Ortağı & Fintech Sektör Lideri & Bilgi Sistemleri Risk Yönetimi Bölüm Başkanı Sinem Cantürk’ün “2020 yılı değerlendirmesi ile 2021 yılına dair görüş ve beklentileri”, Fintechtime Dergisi Ocak & Şubat sayısında.”
KPMG Şirket Ortağı & Fintech Sektör Lideri & Bilgi Sistemleri Risk Yönetimi Bölüm Başkanı Sinem Cantürk, “2021 senesinin gerek Türkiye’de, gerekse dünyada açık bankacılığın ses getiren örneklerini göreceğimiz, Challenger Bank’ların, Platform bankacılığının gündelik hayatımıza gireceği, sınır ötesi ödemelerin yeni normal kabul edileceği, herkesin bir biyometrik dijital kimlik sahibi olacağı, finansal hizmetler şirketlerinin değil finansal hizmetlerin kendisinin denetleneceği, dünya genelinde küresel bir veri güvenliği standardına kavuşacağımız bir yıl olmasını umuyorum.“
2020 senesi pandemi gerçeği etkisi altında geçti. Pandemi tüketici davranışlarını, müşteri beklentilerini, yatırım önceliklerini, iş yapma modellerini ve stratejileri etkiledi ve bazı değerleri de kalıcı olarak değiştirdi. Tüketici davranışlarına ve beklentilerine baktığımızda radikal değişiklikler görüyoruz. Markalarla iletişimde yüz yüze kanalların kullanımı %43’den %23’e düştü, yani %20 geriledi. Buna paralel olarak, dijital kanalların kullanımı da %26’dan %44’e çıktı, yani %18 yükseldi.
Ödeme dünyasına baktığımızda da kalıcı değişikliklerin olduğunu gözlemliyoruz.
Geçtiğimiz yıl gerçek zamanlı ödeme sistemlerinin sayısı %35 arttı ve son beş yılda dört kat büyüme gerçekleşti. Türkiye’de de buna paralel olarak, sene sonu itibarıyla TCMB tarafından FAST (fonların anlık transferi, 7/24 eft)’ın pilot olarak kullanıma alındığını gözlemledik.
Tüm bu istatistikler bize dijitalleşme dönüşümünde pandemi etkisi ile ivme kazandığımızı gösterdi.
Fintech stratejileri ve yatırımları dünyasına baktığımızda ise, bu dönüşümden etkilenmiş bir dünya ile karşılaşıyoruz.
Küresel anlamda yatırımlar geçtiğimiz yılın %32 altında kaldı ve 2020 sene ortası itibarıyla 25.6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. VC yatırımları geçtiğimiz senelerdeki güçlü yapısını korurken, büyük düşüşü M&A ve PE tarafta yaşadık. Mega satın alma işlemlerinin gerçekleşmemesi M&A için düşüşün temel nedeni olarak gösterilebilir.
Yatırım segmentlerinde her zaman olduğu gibi ödeme sistemleri, krediler ve açık bankacılık dominasyonu vardı. Küresel anlamda yarı yıl itibarıyla gerçekleşen 25.6 milyar dolarlık yatırımın 9.7 milyar doları ödeme sistemleri alanında gerçekleşti ve tüm bu istatistikleri dikkate aldığımızda bizi hiç şaşırtmadı.
Ödeme sistemlerinden sonra sırasıyla insurtech, regtech, blockchain, cyber security ve wealthtech yatırımlarını gördük…
Dijitalleşmenin hızlanması ve yeni normal halini alması, verinin gücünü ve kıymetini arttıracak ve hatta arttırmaya başladı bile. Bu gerçek, verinin güvenliğinin en öncelikli konu haline gelmesini doğuracak. Veri güvenliği ve şirketlerin veri güvenliği için uymaları gereken regülasyonlara uyumu da böylece önümüzdeki senelerin top topic’leri arasında yerini alacak. Buna paralel olarak, cyber security ve regtech alanlarının önümüzdeki dönem fintech yatırım alanları arasında yükselişe geçecek konu başlıkları olacağını söyleyebiliriz.
Önümüzdeki dönemde daha çok duymaya alışmamız gereken bir diğer konu ise, devletlerin ekonomik politikaların kontrolünü elinde tutmak için kendi dijital para birimlerini yaratacak olmaları ile ilgili. Sene sonu itibarıyla bazı ülkelerde bunun örneklerini görmeye başladık.
Tüm bu inovasyon, finansal kaynaklara ulaşamayan bireylerin ve şirketlerin bu teknolojilere ve imkanlara ulaşmalarını kolaylaştıracak. Ve bunun bir sonucu olarak, finansal kapsayıcılığın artacağı bir dünyaya doğru adım atmamızı sağlayacak. Daha büyük ve çok daha fazla oyunculu bir ekosistemde, kendimiz için daha fazla iş birliği ile bir oyun alanı yaratmamız gerekecek.
2021 senesinin gerek Türkiye’de, gerekse dünyada açık bankacılığın ses getiren örneklerini göreceğimiz, Challenger Bank’ların, Platform bankacılığının gündelik hayatımıza gireceği, sınır ötesi ödemelerin yeni normal kabul edileceği, herkesin bir biyometrik dijital kimlik sahibi olacağı, finansal hizmetler şirketlerinin değil finansal hizmetlerin kendisinin denetleneceği, dünya genelinde küresel bir veri güvenliği standardına kavuşacağımız bir yıl olmasını umuyorum.
Ama hepsinden önemlisi ve öncelikle tabi ki pandemiden kurtulduğumuz, sağlıklı ve güzel bir yıl diliyorum.