Paycell Bireysel Ürünler ve Büyüme’den sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gülçin Aytemizel Telatar, Fintechtime Şubat 2024 sayısı için yazdı “Finansal Teknolojilerin Yapay Zekâ Dünyasına Yolculuğu”.
Günümüzde 4.0’la birlikte büyük veri ve analitik, yapay zekâ ve makine öğrenimi, makineden makineye ve IOT ağları, dokunmatik ve sesli ara yüzler ve arttırılmış gerçeklik sistemleri, gelişmiş robotik ve katmanlı üretim gibi birçok teknoloji ile entegre olmaya başladı. Hepimiz biliyoruz ki devrimsel tüm gelişmeler beraberinde yeni yetkinliklerle yeni iş tanımlarını getiriyor. Artık temel yetkinlikler sektörden sektöre değişmiyor, yapay zekâ tarafından şekillendiriliyor ve algoritmalar tarafından güçlendiriliyor.
Finansal Teknolojilerin Yapay Zekâ Dünyasına Yolculuğu
Sanayi devrimiyle birlikte endüstri 3.0’da bilgisayar ve iletişim teknolojilerinin yoğun kullanımı sonucunda beden gücüne duyulan gereksinimin azaldığını görüyoruz. Günümüzde 4.0’la birlikte büyük veri ve analitik, yapay zekâ ve makine öğrenimi, makineden makineye ve IOT ağları, dokunmatik ve sesli ara yüzler ve arttırılmış gerçeklik sistemleri, gelişmiş robotik ve katmanlı üretim gibi birçok teknoloji ile entegre olmaya başladı.
Tüm bu entegre faaliyetler, yapay zekânın geldiği durum itibariyle “makineler işlerimizi elimizden mi alacak” sorularını doğurmaya başladı. Hiç şüphesiz 2023’te ChatGPT gibi dil işleme modellerinden Midjourney benzeri görüntü sentezleyen uygulamalara kadar çok sayıda yapay zekâ aracı artık milyonlarca insan tarafından kullanılıyor. Hepimiz biliyoruz ki devrimsel tüm gelişmeler beraberinde yeni yetkinliklerle yeni iş tanımlarını getiriyor. Artık temel yetkinlikler sektörden sektöre değişmiyor, yapay zekâ tarafından şekillendiriliyor ve algoritmalar tarafından güçlendiriliyor. Üstelik herkesin erişebileceği bulutta depolanıyor. Alibaba ve Amazon işte bu sayede perakende ve finansal hizmetler, sağlık hizmetleri ve kredi derecelendirmeleri gibi birbirinden farklı sektörlerde rekabet edebiliyor. Artık bu sektörlerin teknolojik temelleri, kullanılan araçlar ve yöntemler birbirine oldukça benziyor. Stratejiyi farklılaştıran unsurlar artık maliyet, kalite, marka değeri ve uzmanlık değil şirketlerin ağ pozisyonları, benzersiz verileri ne ölçüde toplayıp depolayabildiği ve sofistike analitik becerileridir.
Bugün devrimsel sayılabilecek bu teknoloji hem bireysel hem de kurumsal açıdan avantaja çevirecek şekilde kullanılmaya başlandı bile. Sağlık, eğitim, tarım, medya ve finans gibi günlük hayatımızın birçok alanına giren bu teknoloji özellikle finans dikeyinde incelediğimizde birçok uygulama dikkatimizi çekiyor. Temelde finansal kuruluşlara rutin işlerinin otomatize edilmesi, risk yönetimi & değerlendirmesi müşteri deneyiminin geliştirilmesi, sahtekarlık tespiti, maliyet tasarrufu, insan hatasının mimimize edilmesi, hızlı karar alma sistemleri sağlama gibi birçok alanda fayda sağlamaktadır.
Savanta ve Oracle tarafından hazırlanan “Para ve Makineler” 2021 araştırma raporuna göre işletme liderlerinin %85’i yapay zekâdan yardım istiyor. Yakın dönemde sistemlerine yapay zekâyı entegre etmeyen firmaların %44’nün rakiplerin gerisine düşme, %36’sının daha fazla stresli çalışan, %36 yanlış raporlama ve %35 çalışan üretkenliğinde azalma ile karşı karşıya kalacağına inanılıyor.
Tüm bu veriler ışığında finansal teknolojilerde karşımıza klasik haliyle en çok çıkan ve en bilineni ise chatbot olarak adlandırdığımız robo danışmanlar. Temelde hesap oluşturma, kişisel risk profili hesaplama, tavsiye oluşturma, dinamik karşılaştırılabilir raporlama, gerekli koşullarda tekrar değerlendirme ve yeniden işlemleme gibi özellikler sahip. Devamında fraud engelleme, çağrı merkezleri öneri sistemleri, kredi skorlama, görsel tanıma ve belge işleme, duygu analizi, tahminsel modelleme, siber güvenlik ve tabi ki üretken yapay zekâ dediğimi Gen AI karşımıza çıkıyor.
Yakın zamanda Square 2023 yılında işletmelere yardımcı olmak amacıyla 10 yeni generatif yapay zekâ özelliğini duyurdu. Menü oluşturma, fotoğraf uygulamasıyla içerik oluşturma, kişiselleştirilmiş e-posta metni hazırlama, önerilen cevaplar hazırlama gibi oldukça zengin bir kütüphane yayınladı.
Diğer taraftan finans dünyasının en çok karşılaştığı tehditlerden biri ise güvenlik ve dolandırıcılığa maruz kalma, sektörde finansal riskleri azaltmak adına her geçen gün yeni yöntemler geliştirmeyi sürdürüyor. Bu nedenle yapay zekâ altyapısıyla geliştirilen yeni finansal modeller güvenlik tehdidiyle mücadele etmekte büyük önem taşıyor. Kurumların fon akış analizini gerçek zamanlı olarak takip etmelerine ve keşfedilen dolandırıcılık işlemlerini engellemeye yardımcı olması beklenen yapay zekâ yazılımlarının, çalışanların gözden kaçırabileceği tüm veri girdilerini eş zamanlı olarak okuyabilme yeteneğiyle risk yönetiminde finansal kuruluşlara ciddi bir güvenlik gücü sağlaması bekleniyor. Amazon, Google, IBM gibi dev şirketler bulut tabanlı geliştirici ara yüzlerine entegre ettikleri yapay zekâ ürünleriyle veri ve ağ güvenliklerini kontrol altında tutuyor.
Geçtiğimiz yıl PayPal, artan siber tehditler ve dolandırıcılık vakaları karşısında fraud işlemleri ve ödemeleri engelleyici birçok yapay zekâ teknolojisinden duyuran şirketlerin başında geldi.
Finans alanında özellikle portföy yönetiminde kullanılan yapay zekâ ürünleri, müşterilerin güncel durumunu global analizler çerçevesinde değerlendirerek mevcut portföyün en kazançlı biçimde yönetilmesi için alternatif çözümler üretebiliyor. Risk analizi değerlendirme algoritmaları ile çalışan yapay zekâ yazılımlarının ürettiği çözümler matematiksel hataları da ortadan kaldırıyor.
Portföy yönetiminde kullanılan bazı robot danışmanlar sayesinde, varlık yönetiminde bilgi ve mevcut pazar durumu ve daha da önemlisi müşteri hedeflerini öğrenme becerileriyle değeri giderek artan bir rol oynuyor. Bunlara ek olarak, tamamlayıcı hizmetler çapraz satışla sunularak müşteri değeri yaratılıyor. Bu tip özellikleri bir arada kullanabilen global uygulamalardan biri de Robinhood. Robinhood CEO’su Vlad Tenev son ürün lansmanında “Her şirket bir AI şirketine dönüşmek zorunda kalacak” yorumuyla buranın önemine dikkat çekmiş durumda. Çok basit haliyle yatırımcıların farklı stratejiler oluşturmasına fırsat verebilmek için hisse senedi, döviz ve diğer piyasalarda otomatik ticaret için kullanıyor. Yatırımcılar, belirli bir fiyat seviyesine ulaşıldığında hisse senetlerinin otomatik olarak satılması veya alınması özelliklerini belirleyebilirler.
Diğer taraftan sigortacılık sektöründe olan Lemonade ise hasar prim tespit oranlarının hesaplanmasında ve sigorta talep sürecini hızlandırmak için yapay zekâ kullanımını oldukça arttırdığını dile getirirken, şirketin en son hissedar mektubunda yönetim, şirketin iş süreçlerinde Generative AI’ı kullanmayı planladıklarının bilgisini verdi. Bu şekilde 18 ay içinde önemli maliyet tasarruflarına ulaşabileceklerini kaydediyor.
Kendini adeta yapay zekâ fabrikası olarak tanımlayan Alipay ise bu teknolojiler içerisinde oldukça geniş bir dikeyde servis sunuyor. Bu hizmetler arasında tüketici kredileri, para piyasası fonları, varlık yönetimi, sağlık sigortası, kredi derecelendirme hizmetleri ve karbon ayak izini azaltmayı teşvik eden bir online oyun bulunmaktadır. Bugün Ant Financial’ın müşteri sayısı, ABD’nin en büyük bankalarından daha fazladır ve bunu onda biri kadar çalışanla başarmaktadır. Şirket, geleneksel banka ve sigorta şirketlerinden farklı olarak dijital temeller üzerine kurulmuş ve işlemlerini tamamen yapay zekâ ile yürütmektedir. Bu yaklaşım, geleneksel şirketlere uygulanan operasyonel kısıtlamaların olmadığı bir ortamda rekabet avantajı sağlamaktadır
Yine bankaların yaygın olarak kullandığı bir diğer yapay zekâ teknolojisi ise kredi değerlendirmesi. Her gün gerçekleştirilen binlerce kredinin insan eli ile değerlendirilmesi mümkün olmayacaktır. Dolayısıyla birçok bankanın kredi taleplerini değerlendirirken yapay zekâya başvurduğunu; kişinin geçmiş ödemeleri, geliri, risk skoru, ödeme düzeni gibi çok sayıda faktörü yapay zekâ desteği ile değerlendirdiğini söyleyebiliriz.
Tüm bu avantajların yanı sıra yapay zekânın getirdiği bazı zorluklarında olduğunu söylemek zor olmaz. Bu zorluklar arasında en çok dikkat çeken ise veri gizliliği ve güvenliği. Yapay zekâ algoritmaları kullanılarak analiz edilen büyük çaplı veriler, veri ihlalleri ve siber saldırı riski de taşımaktadır. Finansal verilerin gizlilik içinde tutulması gerektiği için bankalar ve finans kurumları güçlü veri gizliliği ve güvenlik önlemleri almak zorundadır. Diğer taraftan tarafsızlık konusunda da şüpheli cevaplara sahip, makina sadece kendisine öğretilen kadar tarafsız olabilir. Finansal kuruluşlar bundan kaçınmak için yapay zekâ algoritmasını tarafsız ve çeşitli veriler üzerinden eğitmelidir. Müşteri güvenliği ve şeffaflık ise insan ilişkilerini etkileyebilir. Bankalar müşterilerine yapay zekânın nerede ve nasıl kullanıldığını şeffaf olarak açıklamalıdır. İyi bir teknoloji sistemine sahip olmayan kurumlar için yapay zekâyı eski sistemle entegre etmek zorlayıcı bir durumdur. Kurumlar hem IT altyapılarının yapay zekâ ile çalışmayı destekleyebileceğini hem de çalışanların yapay zekâ teknolojisi ile çalışmak için gerekli becerilere sahip olduğunu kontrol etmelidir. Ve son olarak yapay zekâdan en iyi verimi almak isteyen kuruluşlar doğru verilere sahip olduklarından ve bu verileri doğru şekilde yönettiklerinden emin olmalıdır.
Accenture’ın yayınladığı bir çalışmaya göre 2035 yılına kadar yapay zekâ teknolojisinin finans sektöründe 1,2 trilyon dolarlık değer yaratacağı tahmin ediliyor. Ocak 2024’te Dünya Ekonomi Forumunun önemli gündemlerinin de içerisinde yine yapay zekâ oldu. Yayınlanan Chief Economist Raporuna göre özellikle bankacılık ve ilaç endüstrilerinde kullanılacak olan yapay zekâ yıllık gelirde %5’e kadar bir artış olasılığından bahsediliyor.
Özetle şirketler arasında bağlantı kurabilen, bunun sonucunda elde edilen verileri bir araya getirip yapay zekâ ve analitikten yararlanarak bu verilerden değer yaratabilen şirketlerin bir adım önde olacağını söyleyebiliriz.