Finberg Yönetim Kurulu Üyesi İhsan Elgin “2024 yılı değerlendirmeleri ve 2025 yılı beklentileri” ile Fintechtime Ocak 2025 sayısında yer aldı.
2024 yılında hem girişimcilerin hem de yatırımcıların önemli dersler aldığını ve yatırım stratejilerinde de ciddi bir dönüşüm yaşandığını düşünüyorum.
Çok sayıda girişim fon bulmakta zorlandığı için nakit akışının ve birim ekonomisinin önemini yeniden keşfetti. Aynı zamanda yatırımcılar da ölçek ekonomisinin ve operasyonel verimliliğin girişimlerin uzun vadeli başarısı için kritik öneme sahip olduğunu gördü.
Uzun süredir girişimciliğin yalnızca iyi hikayeler anlatmak ve yüksek değerlemelerin peşinden koşmak olmadığını, aksine sürdürülebilir bir iş modeli kurmak için gerçek değer yaratmanın temel olduğunu savunuyorum. 2024 yılında yaşananlar, bu görüşlerimin doğruluğunu bir kez daha ortaya koydu. Bu yıl girişimciler ve yatırımcılar, sadece finansal büyüklüklere değil, iş modellerinin sağlam temellere oturmasına daha fazla odaklanmak zorunda kaldı.
2025 yılına baktığımda, girişimcilerden beklentilerin artık çok daha net olduğunu düşünüyorum. İyi hikayeler, yatırımcıyı hayalinize inandırmak ve onların dikkatini çekmek açısından hala önemli olacak. Ancak, hikayelerin somut finansal ve operasyonel başarılarla desteklenmediği durumlarda yatırımcıların eskisi kadar ikna olmayacağını söyleyebilirim. Yani, yalnızca hikaye anlatıcılığına dayalı fon toplama dönemi artık sona erdi.
2025 yılının, bu yıla kıyasla ekonomik açıdan daha yumuşak bir görünüm sunacağına inanıyorum. Bununla birlikte, girişimcilerin bu ortamda bile gerçekçi ve sürdürülebilir bir büyüme stratejisi oluşturmaya odaklanmaları gerekiyor. Finansal dayanıklılık, etkin nakit yönetimi ve müşteriye değer sunan çözümler, girişimciliğin temel yapı taşları olacak. Ayrıca, büyümenin yalnızca finansal boyutuyla değil, aynı zamanda etik ve çevresel sürdürülebilirlik boyutlarıyla da ele alınması gerektiğini düşünüyorum.
Fintek sektörü özelinde, önümüzdeki yıllarda teknolojiyle daha derinlemesine entegre iş modellerinin ön plana çıkacağını düşünüyorum. Bu sektörde özellikle B2B çözümlerinin ve gömülü finans modellerinin yaygınlaşmasını bekliyorum. Gömüşü finans, yani finansal hizmetlerin farklı sektörlerdeki süreçlere entegre edilmesi, büyük bir potansiyel barındırsa da Türkiye’de henüz beklenen patlamayı gerçekleştiremedi. Bu durumu, büyük ölçüde regülasyonlardaki belirsizliklere ve inovasyon süreçlerinin yavaşlamasına bağlıyorum. Ancak, düzenleyici kurumların daha proaktif adımlar atması halinde, bu konunun özellikle 2025’te büyük bir ivme kazanacağını öngörüyorum.
Fintek dışında, yapay zeka ve oyun sektörlerinde de ciddi büyüme bekliyorum. Yapay zekanın sağlık, lojistik ve finans gibi alanlarda dönüşüm yaratma potansiyeli çok yüksek. Oyun sektöründe ise Türkiye’nin uluslararası başarı hikayelerine yenilerini ekleyebileceğine inanıyorum. İstanbul’un Avrupa’daki en büyük siber güvenlik ekosistemlerinden biri olması, bu alandaki yatırım ve büyüme fırsatlarını artırıyor.
Türkiye olarak girişimcilik ekosisteminde bölgesel bir lider olmak için hala çok güçlü bir potansiyele sahibiz. Bu potansiyeli gerçekleştirmek adına, global yatırımcılarla iş birliğini artırmalı, girişimcilerimizi yurt dışı pazarlara açılmaya teşvik etmeli ve ülkemizde inovasyon ile girişimciliği destekleyen politikalar geliştirmeliyiz. 2025 yılı, içeriden dışarıya bakmayı yeniden hatırladığımız, yüzümüzü global fırsatlara ve bölgesel liderlik hedefimize çevirdiğimiz bir yıl olmalı.