Rasyonet Sistem Analist Yardımcısı Niran Yaşar, Fintechtime Kasım sayısı için yazdı “ABD’nin yeni büyüme modeli”.

Dünya genelinde ekonomik dalgalanmalar meydana gelirken, örneğin Birleşik Krallık artan tüketici fiyatları ve düşen varlık değerleri ile karşı karşıya kalırken, ABD ekonomisi oldukça olumlu bir seyir izliyor. Şaşırtıcı bir şekilde, ABD halen güçlü bir işgücü piyasası, pozitif GSYİH büyümesi ve düzelmiş varlık fiyatlarına sahip istikrarlı ekonomi performansı sergiliyor.

 

ABD’nin yeni büyüme modeli

Pandemi 2020’de ortaya çıktığında ABD ekonomisi 22 trilyon dolara yaklaşıyordu. Virüs, ülkenin gayri safi yurt içi hasılasının (GSYİH) 2020 yıl sonunda 320 milyar dolar civarında düşmesine neden oldu. Fakat 2023 yılı biterken, dünyanın en büyük ve en karmaşık ekonomisi olan ABD rotayı tersine çevirdi ve yeniden yükselişe geçmeye başladı. Bu ay ele aldığımız gelişmeler ve detaylı analizler ise bu yükselişin nasıl olduğu hakkında bir bakış açısı sunuyor.

Dünya genelinde ekonomik dalgalanmalar meydana gelirken, örneğin Birleşik Krallık artan tüketici fiyatları ve düşen varlık değerleri ile karşı karşıya kalırken (ev fiyatları 2023 yılının Eylül ayında yıllık yüzde 4,7 düşüş gösterdi), ABD ekonomisi oldukça olumlu bir seyir izliyor. Şaşırtıcı bir şekilde, ABD halen güçlü bir işgücü piyasası, pozitif GSYİH büyümesi ve düzelmiş varlık fiyatlarına sahip istikrarlı ekonomi performansı sergiliyor.

 

ABD ekonomisinin destekleyicileri: İşgücü, büyüme oranı ve mali teşvikler

Niceliksel genişleme sona ererken, pandemi ve Ukrayna’daki çatışma gibi faktörler nedeniyle yüksek emtia fiyatlandırmaları ve stagflasyon endişeleri hakimdi. Ancak ABD ekonomisi olumsuz etkilerden daha çabuk arınmış ve şimdiye kadar işlerin bu kadar yolunda gitmesini üç ana nedene dayandırmıştı: mali teşvikler, GSYİH büyüme oranı ve işgücü piyasası.

 

Kişisel tüketim harcamalarındaki ivme büyümeyi destekliyor

İlk olarak, pandemi sonrası büyük mali teşvikler, ABD ile Avrupa arasındaki temel bir ayrımdı. Ek olarak, ABD’de “Enflasyonu Azaltma Yasası” ve “Çip Yasası” gibi önemli yasaların yürürlüğe girmesi, talep ve dolayısıyla tüketimde büyük bir canlanmaya yol açtı. İmalat ve inşaat sektörlerine yapılan yatırım son birkaç yılda neredeyse iki kat arttı ve tedarik zinciri sorunları azaldı. Ayrıca tüketiciler pandemi dönemindeki ekonomik soğumayı geride bırakıp harcama yapmaya başladılar. New York Merkez Bankası’nın yakın tarihli bir raporu, bu tüketici artışının, ABD yönetimi tarafından sunulan büyük miktarda sosyal yardım ödemeleri ve gelir desteğine dayalı olarak sadece Amerika’da görülen bir olgu olduğunu vurguladı. Bu, Amerikalı tüketicilerin büyümeye olan katkılarını açıklamada belirleyici bir faktör haline geldi. Çünkü ABD’de kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi (PCE), 2023 yılının Temmuz ayında yüzde 3,4’lük artış ve eşleşen piyasa tahminlerinin yukarı doğru revize edilmesinin ardından, Ağustos 2023’te yıllık yüzde 3,5 artarak dört ayın en yüksek artışını gerçekleştirdi.

  

ABD GSYİH büyüme oranıyla diğer ülkelerden ayrışıyor

Piyasa beklentisi güçlü tüketici harcamalarını referans alarak, 2023’ün ikinci çeyreğinde daralan GSYİH büyüme oranının, üçüncü çeyrek için güçlü bir görünüm sergileyeceğini öngörüyor. Dolayısıyla 2023’ün ikinci çeyreğinde yalnızca yüzde 2,1 büyüyen ve bir önceki çeyreğe göre daralan ABD ekonomisinin, üçüncü çeyrekte yüzde 4,3 büyüyeceği bekleniyor.

 

 

Bu arada Avro Bölgesi’nde 2023 yılının ikinci çeyreğinde büyüme oranı yüzde 0,1 artarken, Japonya yüzde 1,2 artış gösterdi ve Birleşik Krallık ekonomisi de aynı dönemde yüzde 0,2 daralarak, 2021 yılının Haziran ayından bu yana GSYİH büyüme oranında düşüş eğilimini sürdürdü.

ABD’nin diğer ülkelere göre daha iyi bir durumda olmasının son nedeni ise işgücü piyasası. Faiz artışlarına rağmen iş piyasası hala güçlü ve işgücüne katılım oranı 2020 yılının Mart ayından bu yana en yüksek seviyesinde. Bununla birlikte ABD Çalışma Bakanlığı verilerine göre, Eylül ayında tarım dışı istihdam 170 bin olan piyasa beklentisinin üzerinde gerçekleşerek 336 bin artış kaydetti. Bu veriler son sekiz aydaki en güçlü istihdam artışının yaşandığını ve Fed’in sıkılaşma politikasına rağmen dirençli kaldığını gösteriyor. Ayrıca işsizlik maaşı için başvuran Amerikalıların sayısı önceki haftaya göre 13 bin düştü ve 14 Ekim ile sona eren haftada 198 bin kişi işsizlik maaşı başvurusu yapmış oldu. Bu, Ocak 2023’ten bu yana en düşük seviye ve 212 bin olan piyasa tahminlerinin oldukça altında. Tüm bu göstergeler, işgücü piyasasının tarihsel olarak sıkı seviyelerde kaldığına dair kanıtları güçlendirdi. Anlaşılan o ki, istihdam göstergeleri Fed’in sıkılaşma döngüsüne karşı dirençli ve borçlanma maliyetlerini daha fazla artıracağı bir alan yaratıyor.

 

 

Güçlü büyüme oranı neyi işaret ediyor?

Tüm bunlara ek olarak, Fed enflasyonu düşürmek için yavaş bir büyüme ödünleşmesi teoremine ağırlık vermiş ve sıkılaşma politikalarına gitmişti. Ancak üçüncü çeyrek için beklenen güçlü trend, hala enflasyonla mücadele eden Fed’in karşısında hızlanan bir büyüme oranı olduğunu gösteriyor. Bu durum da enflasyondaki ilerlemenin yeterince durdurulduğu mu yoksa büyümeyi yavaşlatmak için faiz oranlarını artırmaya devam edilmesi gerektiğini mi gösteriyor, ikilemini yaratıyor. Bu ikilemin cevabını trendin üzerindeki GSYİH büyümesinin nedeni verecek.

Eğer ki güçlü büyüme oranının nedeni iş gücündeki pozitif seyir ve üretkenliğin artması gibi arz koşullarının iyileştirilmesiyle sağlanıyorsa, tahmin edilenin üzerinde gelen büyüme oranı enflasyonist bir etki yaratmayacak ve sıkılaşmaya devam etmeyi gerekli kılmayacak.

Yine de görünen o ki, küresel düzeyde yaşanan gelişmeler ülke ekonomilerini olumsuz etkilese de her ülke ekonomisinde bıraktığı etki düzeyi farklı oluyor ve bize ABD için GSYİH ivmesinin istihdamdan destek bulduğu yeni bir post-neoliberal büyüme modelinin başlangıcını sunuyor.