AWS Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın ile Fintechtime Eylül sayısı için gerçekleştirdiğimiz röportaj yayında.

Amazon tarafından sunulan kapsamlı bir bulut bilişim platformu olan Amazon Web Services (AWS), işletmelere esnek ve ölçeklenebilir bir altyapı üzerinde hesaplama gücü, depolama, veritabanları ve daha pek çok hizmet sunarak uygulamaları yönetme ve veri işleme süreçlerini iyileştirme imkânı sağlıyor. Hem küçük hem de büyük işletmeler tarafından geniş bir yelpazede kullanılan AWS’in son dönem iş birlikleri ve yeni çözümleri ile ilgili sorularımızı AWS Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın’a ilettik. 

 

Son dönemde AWS’in iş birliklerini daha sık duyuyoruz. AWS’in sunduğu hizmetler hakkında bilgi verebilir misiniz?

AWS olarak tüm bulut iş yüklerini desteklemeye yönelik servisler sunuyor ve servis yelpazemizi sürekli bir şekilde genişletiyoruz. AWS’te diğer bulut sağlayıcılara kıyasla daha fazla servis ve bu servislerin içinde daha fazla özellik bulunuyor. Şu anda bilgi işlem, depolama, veritabanları, ağ iletişimi, analitik, robotik, makine öğrenimi ve yapay zeka (AI), Nesnelerin İnterneti (IoT), mobil, güvenlik, hibrit, sanal ve artırılmış gerçeklik (VR ve AR), medya ve uygulama geliştirme, dağıtım ve yönetim için 200’ün üzerinde özellikli servis sunuyoruz. En geniş servis yelpazesine sahip olmamızın yanı sıra bu servisler içinde en derin işlevselliğe de sahibiz.

Örneğin, AWS diğer bulut sağlayıcılarından daha fazla bilgi işlem bulut sunucusuna sahip. Her türden, boyuttan ve sektörden kuruluş, veri yedekleme, olağanüstü durum kurtarma, e-posta, sanal masaüstleri, yazılım geliştirme ve test etme, büyük veri analizi ve müşterilere yönelik web uygulamaları gibi çok çeşitli alanlarda bulutu kullanıyor. Örneğin, sağlık hizmetleri kuruluşları, bulutu hastalar için daha kişiselleştirilmiş tedaviler geliştirmek için kullanıyor. Finansal hizmet şirketleri, bulutu gerçek zamanlı dolandırıcılık algılamayı ve önlemeyi desteklemek için kullanıyor. Bilgisayar oyunu geliştiricileri, bulutu dünya çapında milyonlarca oyuncuya çevrimiçi oyunlar sunmak için kullanıyor.

Son dönemde yükselişte olan yapay zeka tarafında ise Amazon.com’daki alışveriş deneyimini kişiselleştiren öneri motorlarından lojistik depolarımızı optimize eden yapay zeka destekli robotlara kadar hem müşteriye yönelik hizmetler hem de kurum içi operasyonlar için 25 yılı aşkın bir süredir yapay zeka ve makine öğreniminin (ML) geliştirilmesine ve dağıtılmasına büyük yatırımlar yapıyoruz. AWS, her ölçekten ve sektörden 100.000’den fazla müşterinin, sektör lideri özelliklere sahip makine öğrenimi ve yapay zeka kullanarak inovasyon yapmasına yardımcı oldu.

Bulut hizmetlerini demokratikleştirdiğimiz gibi üretken yapay zeka teknolojisi oluşturma ve kullanma erişimini de demokratikleştiriyor, böylece her sektörden ve ölçekten şirketin, geliştiricilerinin beceri düzeyleri ne olursa olsun, bu dönüşüme katılabilmesini ve işlerini büyütebilmesini sağlıyoruz.

İstediğimiz, her şirketin bir yapay zeka şirketi olmasına yardımcı olmak. Bu doğrultuda, müşterilerimizin üretken yapay zeka uygulamalarının tam potansiyelinden yararlanmalarını sağlamaya yönelik yaklaşımımız dört ana bileşenden oluşuyor. İlki, kullanımı kolay araçlar ve servisler. Bunlar kuruluşlarda üretken yapay zekayı demokratikleştirmek ve çalışan üretkenliğini artırmak konusunda kritik öneme sahip. İkincisi, doğru kullanım durumu için doğru modelin seçilmesinin önemi çünkü tüm ihtiyaçları karşılayacak tek bir modelin olmadığını biliyoruz. Üçüncü bileşen ise müşterilerimizin bu modelleri kendi verileriyle güvenli bir şekilde özelleştirebilmelerini kapsıyor. Tüm bunların temelinde de dördüncü bileşenimiz olarak, düşük maliyetli ve düşük gecikme süreli yanıtlar sunma ihtiyacı yatıyor; bu da amaca yönelik makine öğrenimi altyapısıyla mümkün oluyor.

 

Finansal teknolojiler sektörü hakkında genel bir değerlendirme yapabilir misiniz? Sektörün ihtiyaçları nelerdir?

Finans dünyası, yeni teknolojileri en yakından takip eden ve kullanan sektörlerin başında geliyor. Finansal teknolojiler (fintech), son yıllarda finansal hizmetler sektöründe köklü değişiklikler yaratan bir alan olarak dikkat çekiyor. Dijitalleşme ve inovasyonun hız kazandığı bu dönemde, geleneksel finansal hizmetlerin yerini büyük ölçüde fintech çözümleri alıyor ve kullanıcı deneyiminden işlem hızına, maliyetlerden erişilebilirliğe kadar birçok alanda avantajlar sunuyor. Dijital cüzdanlar, blockchain teknolojileri, robo-danışmanlık hizmetleri gibi başlıklar finans dünyasında son dönemde hayatımıza girenler olarak göze çarpıyor. Finans sektörü, teknolojik yeniliklerle birlikte kendisini yeniliyor ve her geçen yıl büyüyor. Özellikle yapay zeka, büyük veri analitiği, blockchain ve bulut bilişim gibi teknolojiler, günümüzde fintech teknolojilerinin temelini oluşturuyor ve ölçeklenmesini sağlıyor. Sektörün ihtiyaçlarını ise güvenlik ve güvenlik ihlallerine karşı koruma, 7×24 ayakta kalabilmek, erişilebilirlik, üretken yapay zeka ve iyileştirilmesi gereken müşteri deneyimi olarak sıralayabiliriz. Bu noktada tabii ki global teknolojilerin kullanılabilmesi için mevzuat değişiklikleri, bunlara uyum ve yatırım başlıkları da öne çıkıyor.

 

ParamTech, Avrupa operasyonları için AWS’i tercih etti. Bu iş birliği hakkında neler söyleyebilirsiniz?

ParamTech, Avrupa pazarındaki büyüme hedefleri doğrultusunda bizimle stratejik bir iş birliğine imza attı. Özellikle Avrupa pazarında daha etkili bir oyuncu olmayı ve konumunu “global yenilikçi teknoloji sağlayıcısı” olarak güçlendirmeyi hedefleyen ParamTech, AWS bulut servislerinden faydalanarak inovasyonları ve yeni teknolojileri, sürekli bir şekilde çalışmalarına entegre ediyor. Tüm sektörlerde her şirketin ihtiyaç duyduğu teknoloji çözüm ve operasyonlarını başarıyla hayata geçiren ParamTech, Türkiye’nin en yenilikçi teknoloji şirketi olarak konumlanıyor.

Biz, AWS olarak, ParamTech’in Avrupa’daki ölçeklenebilirlik ve veri güvenliği konularında karşılaştığı zorluklar noktasında devreye girdik. ParamTech, AWS servislerini kullanarak bu zorlukları çözdü. Yapmış olduğumuz stratejik iş birliğiyle birlikte küresel pazardaki rekabet güçlerini artıran ParamTech, Avrupa’daki güçlü büyüme ivmesini sürdürmeyi hedefliyor. AWS’in sunduğu esnek altyapı ve geniş servis yelpazesiyle sistemlerini daha hızlı ve güvenli bir şekilde entegre edebiliyor, Avrupa’daki müşterilerine daha hızlı ve güvenilir çözümler sunabiliyorlar. İş birliğimiz kapsamında devreye alınan AWS servisleri arasında sektör lideri ölçeklenebilirlik, veri erişilebilirliği ve performans özellikleri sunan nesne depolama servisi Amazon S3 de yer alıyor.

Amazon S3, makine öğrenimi, veri gölleri, yedeklemeler gibi farklı çalışmalarda istenen miktarda verinin güvenli bir şekilde depolanmasını sağlıyor. Sunucu tedariği ve yönetimine ihtiyaç duyulmadan tüm uygulamalar için kod çalıştırılmasına olanak tanıyan AWS Lambda ise ‘kullandığın kadar öde’ modeliyle hızlı ve uygun maliyetli ölçeklenme avantajı sunuyor. Müşteri ihtiyaçlarına yönelik altyapı ParamTech, müşteri ihtiyaçlarına yönelik altyapı yenilemelerini de AWS üzerinden yapıyor. AWS’in ölçeklenebilir ve güvenli altyapısıyla veri yönetimi ve analiz kapasitelerini artıran ParamTech, rekabet avantajı elde ederek pazarda daha güçlü bir konuma ulaşma imkanına sahip oluyor. ParamTech, ayrıca küresel veri merkezlerimizle çalışmalarını uluslararası düzeyde genişletebiliyor.

 

AWS olarak finansal teknolojiler sektörüne nasıl katkı sağlıyorsunuz? ParamTech ile olan iş birliğinizin sektöre etkileri neler olacak?

Finansal teknolojiler, Türkiye’nin en dinamik ve verimli sektörlerinden biri olmaya devam ediyor. AWS olarak bulut servislerimizle böyle dinamik bir sektörün teknolojiyi en etkin ve verimli şekilde kullanmasını desteklemek bizi heyecanlandırıyor. Sektörün büyümeye ve gelişmeye devam etmesi için ParamTech’in sunduğu hizmetler de oldukça kıymetli ve sektör için iyi bir örnek oluşturuyorlar.

Finansal teknolojiler tarafında öncü bir şirket olarak bu sektördeki müşterilerimizin de operasyonlarını optimize etmelerini ve inovasyonu hızlandırmalarını sağlıyoruz. Bugün global olarak da pek çok finansal hizmet firması AWS servislerini kullanıyor. Bu alanda BT iş yüklerini taşımalarına ve modernleştirmelerine yardımcı olarak daha uygun maliyetli, verimli operasyonlar sürdürmelerini sağlıyoruz. Geniş servis yelpazemiz ve iş ortaklarımızla fikir aşamasından faaliyet aşamasına geçişlerini hızlandırıyoruz. Yapay zeka ve makine öğrenimi tarafında ise verilerini en iyi şekilde işlemelerine yardımcı olarak müşteri, çalışan ve iş ortaklarına sundukları deneyimi de iyileştiriyoruz. Tüm bunları da güvenli bir şekilde, global güvenlik ve uyumluluk gerekliliklerine uygun şekilde yapmalarını sağlıyoruz.

 

Türkiye’de farklı ölçeklerden işletmelerin buluta geçiş yapması hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu geçişin avantajları nelerdir?

2023 yılında bulutun ekonomiye katkısı konulu bir raporumuz yayınlandı. Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinde genel bulut bilişimin benimsenmesi ile ulusal verimlilik ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi ölçen raporumuz, 2021 yılında Türkiye’deki kuruluşların yüzde 24’ü bulut bilişimi benimsediğini gösteriyor. Rapor, Türkiye’nin bulutun benimsenmesini hızlandırarak önümüzdeki on yılda (2023-2033) 128 milyar dolar tutarında ek ekonomik değer elde etme potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekiyor. Hala Türkiye’nin bulut bilişimin potansiyelinden yararlanması için muazzam bir fırsat olduğunu görüyoruz. Bulutun potansiyelinin ortaya çıkarılması, bulutun herkes için kullanılabilir hale getirilmesine yönelik agresif politika reformlarının yapılmasını gerektirecek. Türkiye’nin küresel ölçekte rekabet gücünü artırmak için altyapıya yatırım yapması ve nitelikli iş gücü geliştirmesi gerekiyor. Türkiye, AWS’in desteğiyle dijital dönüşümünü hızlandırabilir, ekonomik büyüme ve sosyal kalkınma için yeni fırsatların önünü açabilir. Bulutun yaygın olarak benimsenmesi, çeşitli sektörlerde verimliliğin, maliyet tasarruflarının ve istihdamın artmasını sağladı. Daha fazla işletme ve kuruluş buluta geçmeye devam ettikçe, ekonomik faydaların daha da artması bekleniyor.

Bulutun temel avantajlarını ise dört maddede derleyebiliriz:

Çeviklik

Bulut, daha hızlı inovasyon yapabilmeniz ve neredeyse hayal edebildiğiniz her şeyi oluşturabilmeniz için çok çeşitli teknolojilere kolayca erişmenizi sağlıyor. Bilgi işlem, depolama ve veritabanları gibi altyapı hizmetlerini ve Nesnelerin İnterneti, makine öğrenimi, data lake’ler ve analiz gibi kaynakları ihtiyacınız olduğunda hızla kullanmaya başlayabilirsiniz.

Teknoloji hizmetlerini dakikalar içinde dağıtabilir ve fikir aşamasından uygulama aşamasına, öncekinden çok daha hızlı bir şekilde geçebilirsiniz. Bu da size denemeler yapma, yeni fikirleri farklı müşteri deneyimlerinde test etme ve işletmenizi dönüştürme özgürlüğü verir.

Esneklik

Bulut bilişim sayesinde, işinizin en yoğun olacağı zamanları karşılayabilmek için önceden fazla kaynak tedarik etmeniz gerekmiyor. Bunun yerine, gerçekten ihtiyaç duyduğunuz miktarda kaynak tedarik edebilirsiniz. Bu kaynakları, işletmenizin ihtiyaçları değiştikçe kapasiteyi anında yükseltecek ve düşürecek şekilde artırabilir veya azaltabilirsiniz.

Maliyet tasarrufu

Bulut, değişken giderleri sabit giderler (veri merkezleri ve fiziksel sunucular gibi) ile değiştirmenize ve yalnızca tükettiğiniz kadar BT için ödeme yapmanıza olanak sağlıyor. Ayrıca, ölçek ekonomisi sayesinde değişken giderler, işlemleri kendiniz yaptığınızda ödeyeceğinizden çok daha düşük oluyor.

Dakikalar içinde küresel olarak dağıtım yapın

Bulut ile, yeni coğrafi bölgeleri kapsayacak şekilde genişletme yaparak dakikalar içinde küresel olarak dağıtım yapabilirsiniz. Örneğin, AWS’in altyapısı, uygulamanızı sadece birkaç tıklamayla birden fazla fiziksel konumda dağıtabilmeniz için dünyanın her yerini kapsıyor. Uygulamaların son kullanıcılara daha yakın olması, gecikmeyi azaltıyor ve son kullanıcıların deneyimini iyileştiriyor.

 

AWS Outposts’un Türkiye’de kullanıma sunulmasının ardından CloudFront’un Türkiye’deki yeni Edge Location’ını duyurdunuz. Bu yerel AWS altyapısının kullanıma sunulması hangi avantajları sağlayacak? / AWS’in Türkiye’deki yerel altyapısının kullanıma sunulması, işletmelere ne tür operasyonel ve teknolojik avantajlar sağlayacak?

Amazon CloudFront Edge Location (uç konumu) ise Türkiye’deki müşterilerimize gecikme süresinde yüzde 30’a kadar iyileşme ve ek siber güvenlik koruması sunuyor. Amazon CloudFront ile startup’lardan ticari kuruluşlara ve kamu sektörü kuruluşlarına kadar geniş bir yelpazedeki tüm müşterilerimiz daha hızlı içerik teslimi ve gelişmiş güvenlikten faydalanıyor. AWS olarak tüm bulut sağlayıcıları arasında en büyük küresel altyapı ayak izine sahibiz. Amazon CloudFront Edge Location’ın kullanıma sunulması sayesinde Türkiye, 51 ülkedeki 100’den fazla şehirde, 600’den fazla CloudFront varlık noktası (POP) ve 13 bölgesel uç önbelleğinden oluşan ve en yüksek kalitede ağ performansıyla en güvenli, güvenilir ve ölçeklenebilir bulut bilişim ortamını sunmak üzere tasarlanmış ve oluşturulmuş AWS küresel altyapı ağına bağlanmış oldu.

AWS Edge Location’ı, veri, video, uygulama ve uygulama programlama arayüzlerinin (API’ler) dünyanın dört bir yanındaki kullanıcılara ulaştırılmasını hızlandıran son derece güvenli bir içerik teslim ağı (CDN) olan Amazon CloudFront’un sağladığı tüm avantajları beraberinde getiriyor. Yerel Amazon CloudFront müşterileri, içerikleri Türkiye Edge Location’ında önbelleğe alarak gelişmiş performans, ağ güvenliği ve uygulama düzeyinde korumadan yararlanabilirler.

Amazon CloudFront, trafik şifreleme ve erişim denetimleriyle güvenliği artırıyor. Tüm Amazon CloudFront Edge Location’ları, AWS Shield ile birlikte kullanıldığında uygulama gecikmesini ve kesinti süresini en aza indiren, her zaman açık bir ağ akışı izleme ve satır içi saldırı azaltma hizmeti sayesinde altyapı düzeyinde dağıtılmış hizmet reddi (DDoS) tehditlerine karşı korunuyor. Müşteriler, kullanıma hazır AWS Web Uygulaması Güvenlik Duvarı (WAF) korumasıyla yaygın güvenlik açıklarına ve bot saldırılarına karşı koruma sağlamak için güvenlik kuralları oluşturup yapılandırabiliyorlar. Amazon CloudFront, uygulama kaynağı olarak Amazon Simple Storage Service (Amazon S3), Elastic Load Balancing ve Amazon Elastic Compute Cloud (Amazon EC2) gibi AWS servisleriyle entegre oluyor. Ayrıca, Lambda@Edge ile özelleştirme için sunucusuz kodun son kullanıcılara yakın çalıştırılması desteği de sağlanıyor.

AWS Outposts, Türkiye’deki müşterilerimize kendi müşterilerinin deneyimlerini geliştiren ve iş performansını artıran teklifler geliştirmeye odaklanırken, altyapı yönetiminin ağır yükünü bize bırakma avantajını sunuyor. AWS Outposts, müşterilerin verileri yerel olarak işlemesine olanak tanıyor ve yüksek kaliteli, çok oyunculu oyun deneyimleri, üretim sistemleri ve tıbbi teşhis gibi düşük gecikme süresi veya veri yerleşimi gerektiren uygulamaları destekleyerek çeşitli sektörlerde daha fazla inovasyonun ortaya çıkmasına yardımcı oluyor. Yerel işletmelerin büyümesine yardımcı olmak ve Türkiye’deki ekonomik üretkenliği artırmak için ülkedeki kuruluşlarla ve AWS Çözüm Ortaklarımızla da birlikte çalışıyoruz. Outposts’u Türkiye’de kullanıma sunmamızla müşterileriz, AWS servislerini kullanarak iş yüklerini ve verilerini ülkedeki kurum içi tesislerinde çalıştırabiliyor ve yönetim ve operasyonlar için en yakın AWS Bölgesine bağlanabiliyorlar. Yukarıda iş birliğimizden bahsettiğim ParamTech de AWS Outposts’u kullanan yerel müşterilerimizden biri. Outposts’u tercih etmelerinin en önemli nedenlerinden birinin bulut teknolojisini yerel altyapılarıyla entegre edebilmesi, iş süreçlerini hızlandırması ve veri güvenliğini artırırken verimliliği en üst düzeye çıkarabilmesi olduğunu belirtmişlerdi. AWS servislerinin esnekliğinden faydalanırken, veriler de Türkiye’de tutulabiliyor.

 

İşletmelerin AWS hizmetlerinden faydalanmak için nasıl bir ihtiyaç haritası belirlemeleri gerekiyor? 

AWS bulut hizmetlerinden faydalanmak isteyen işletmelerin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri belirlemek doğrultusunda kapsamlı bir ihtiyaç haritası oluşturmaları gerekiyor. Bu harita, işletmenin mevcut durumunu göstererek, hedefleri doğrultusunda bulut bilişim ihtiyaçlarının ve kullanım senaryolarının belirlenmesine yardımcı olur. Bu aşamada hangi iş yüklerinin ve uygulamalarının AWS’e taşınacağını belirlemek, mevcut sistemlerin doğrudan buluta taşınması veya yeniden yapılandırma stratejilerinden hangisinin uygun olduğunu tespit etmek önem taşıyor. Buna ek olarak, sistemin ayakta kalması için Devamlılık ve İzleme, Yüksek Güvenlik Bariyerleri ve İzleme Araçları gibi unsurlar da önemli. AWS’in CloudWatch, CloudTrail gibi izleme araçlarıyla performans izleme, güvenlik olaylarını takip etme ve kaynakların optimize edilmesi sürelerinin planlanması da atılması gereken önemli adımlar arasında yer alıyor.

 

AWS’in Türkiye’deki yatırımları nasıl ilerleyecek? Gelecekte müşterilerinize sunmayı planladığınız yenilikler nelerdir? / AWS’in Türkiye’deki büyüme stratejileri ve hedefleri nelerdir? 

İnovasyon kültürüne sahip, müşteri odaklı bir şirket olarak, globalde olduğu gibi Türkiye özelinde de müşterilerimizin ihtiyaç ve taleplerine göre onlar adına inovasyon yapmaya devam ediyoruz. Outposts ve Amazon CloudFront Edge Location bu yatırımlarımızın en güncel Türkiye örnekleri arasında. Bu yıl, yazılım geliştirmeyi hızlandırmak ve şirketlerin dahili verilerinden yararlanmak için en yetenekli üretken yapay zeka destekli asistan olan Amazon Q’yu genel kullanıma sunduk. Buna ek olarak, üretken yapay zeka uygulamalarının geliştirilmesini hızlandırmak için dünyanın dört bir yanındaki startup’lara 230 milyon dolarlık destek taahhüdünde bulunduğumuzu duyurduk.

Her yıl düzenlenen en büyük küresel etkinliğimiz AWS re:Invent, bu yıl Aralık ayında gerçekleştirilecek ve projelerimiz, planlarımız, yatırımlarımız ve yeni inovasyonlarımız burada açıklanacak.

 

AWS’in sunduğu bulut hizmetlerinin, Türkiye’deki işletmelerin dijital dönüşüm süreçlerine nasıl katkı sağladığını düşünüyorsunuz?

Bulut kullanımı raporumuzun bulgularından bahsederken belirttiğim gibi, Türkiye’nin bulut bilişimin sunduğu fırsatlardan yararlanması için büyük bir fırsat var. AWS olarak biz de Türkiye’deki varlığımızı genişletmeye devam ediyor ve müşterilerimize daha gelişmiş bulut teknolojileri sunuyoruz. Türkiye’de ekonomik üretkenliğin artmasına yardımcı olmaya kararlıyız. Türkiye’nin AWS’in desteğiyle dijital dönüşümünü hızlandırabileceğine ve ekonomik büyüme ve sosyal kalkınma için yeni fırsatların önünü açabileceğine inanıyoruz.